Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağ Çal, prostat kanserinde tedaviyle 15 senelik yaşam garantisinin yüzde 85 olduğunu belirterek, "Bu adı kanser olan hiçbir yerde böylesine rahat değil. Çünkü hastalığın doğal seyri çok farklı. Tedavilerimiz çok güçlü. Her şeyi kontrol edebiliyoruz, erken belirleyebiliyoruz. Bu sayede de hastalarımıza yardımcı olabiliyoruz" dedi.
Çal, Dünya Üroloji Haftası etkinlikleri kapsamında, ürolojik hastalık ve kanser türlerine dikkati çekmek amacıyla Park Bosphorus Otel'de düzenlenen basın toplantısında, prostat kanseriyle ilgili bilgilerin çok geliştiğini, erken teşhis konulan kişilerdeki tedavi başarı oranlarının da yüksek olduğunu söyledi.
Prof. Dr Çal, prostatla sınırlı kanseri olan erkeklerde yapılan etkin cerrahilerle bazı hastalarda ışın tedavileriyle elde edilen yaşam sürelerinin de uzadığını belirterek, "İşin iyi seyredeceğini ama bırakırsanız öldüreceğini gördüğünüz hastalarda yaptığınız tedaviyle 15 senelik yaşam garantisi yüzde 85. Bu adı kanser olan hiçbir türde böylesine rahat değil. Çünkü hastalığın doğal seyri çok farklı. Tedavilerimiz çok güçlü. Her şeyi kontrol edebiliyoruz, erken belirleyebiliyoruz. Bu sayede de hastalarımıza yardımcı olabiliyoruz" diye konuştu.
"Mesane kanseri ile sigara kullanımı arasında ilişki var"
Mesane kanserlerinin çok sık görüldüğünü anlatan Çal, bu hastalığa yakalanma yaşının daha aşağılara inerek tüm dünyada yayılma hızının artığını vurguladı.
Çal, sigara kullanımıyla mesane kanseri arasında bir ilişki olduğunu, kadın veya erkeklerde kanlı idrar görülmesi durumunda vakit kaybedilmeden hekime başvurulması gerektiğini bildirdi.
Mesane kanserlerinde de etkin cerrahi ve ilaç tedavilerinin yanı sıra erken teşhisin önemine değinen Çal, "Mesane teşhisi konulan kişilerin sigarayı kesinlikle bırakması gerekiyor" dedi.
"Testis kanserini erken saptamak hayat kurtarıcı"
Üroonkoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Sözen de böbrek ve testis kanserlerinde farkındalığın fazla olmadığını belirterek, böbrek kanserlerini artık çok daha erken evrede ve küçük boyuttayken görebildiklerini söyledi.
Sözen, böbrek kanserinin tedavisinin cerrahi olduğunu dile getirerek, küçük böbrek tümörlerinde mutlaka organ koruyucu yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğine çünkü böbreğin alınmasıyla birlikte hastanın potansiyel kronik böbrek hastası olabileceğine dikkati çekti.
Testis kanserinin prostat kanserinden 15-20 kat daha az görüldüğünü, bu nedenle de farkındalığının az olduğunu dile getiren Sözen, bu hastalığın genç ve erişkinlerde daha sık görüldüğünü ifade etti.
Sözen, erken tedavi olunmasıyla hastalıktan kurtulma oranlarının yüzde 99 olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Testis kanserini erken saptamak hayat kurtarıcı. Bunun için hastaların kendi kendine muayeneleri çok önemlidir. Bu algının oluşması lazım. İnmemiş testis sorunu olan hastalar testis kanseri riski altında olan kesimdir. İnmemiş testis sorunu her 100 yeni doğanın 3 ya da 4'ünde karşımıza çıkar. Yani, aile ve çocuk hekimlerine çok önemli görev düşüyor. Bu çocukların ailelerini bu konuda bilgilendirmeleri gerekiyor. Bu kişilerin testis kanserine yakalanma risklerinin normal popilasyona göre 10 kat daha fazla olduğunu belirtmek zorundalar ve ona göre de hastaların kendi kendine muayeneleri çok daha fazla önem kazanıyor."
"İdrar kaçırma hiçbir yaşta normal değildir"
Kontinans Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bedrettin Seçkin ise idrar sisteminin tamamının üroloji alanın içinde olduğunu ve idrar kaçırma cerrahisinde çok yüksek başarı elde ettiklerini söyledi.
İdrar kaçırmanın hiçbir yaşta normal kabul edilemeyeceğine dikkati çeken Seçkin, "Burada bir ölüm tehlikesi yok. Ancak işimiz hayat kalitesiyle. Bu sorun ciddi anlamda bir hayat kalitesi düşüklüğüne sebep oluyor. Ancak bunun toplumda bilinirliği de çok düşük" değerlendirmesinde bulundu.
Seçkin, hastaların şikayetlerin başlamasından uzun bir süre sonra kendilerine başvurduğunu anlatarak, "Halbuki geleneksel yaklaşımlarla değil ürolojik yaklaşımla bunu çok çabuk çözmemiz mümkün. Aşırı aktif mesane konusunda bilinci artırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Kısacası, kadın ve erkekte idrar kaçırma tamanen bizim ilgi alanımızda tıbbi ve cerrahi olarak tedavi edilebilir kolaylıktadır" dedi.
Ürolojik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Alıcı da bu toplantılarla halkın bilinçlenmesini ve hekime erken başvuruyu sağlamayı amaçladıklarını söyledi.
Alıcı, dernek olarak, hekimlerin mesleki ve bilimsel alanda eğitim ve araştırmalarına destek vermeyi, klinik hizmet şartlarını yüksek düzeye çekmeyi, gerektiğinde de ulusal stratejiler için katkıda bulunmayı hedeflediklerini dile getirdi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Dünya Üroloji Haftası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?