Fetö'nün Darbe Girişimine Tepkiler

DİYARBAKIR/ Türkiye'nin her yerinde FETÖ'nün darbe girişimine yönelik protestolar sürerken, Diyarbakır ve Mardin'de de vatandaşlar darbe girişimine tepki gösterdi.

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde oturan ve FETÖ'nün darbe girişimi gecesinde yaşadığı şoku AA muhabirine anlatan 73 yaşındaki Emine Yıldız, gece namaza uyandığında darbe girişimini oğlundan öğrendiğini söyledi.

Televizyonda gördüğü acı manzara karşısında çok üzüldüğünü belirten Yıldız, "FETÖ'dür nedir, yazıklar olsun ona, inşallah felç olur yerde kalır. Ölmesin, ölüm kurtuluştur." dedi.

Girişimin yaşandığı gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için dua etmeye başladığını ifade eden Yıldız, "Biz Müslümanız, biz Cumhurbaşkanının kötülüğünü görmedik. Cumhur reisinin sayesinde yaşıyoruz. O olmasaydı kim bilir neredeydik. Bizi Suriye'den de beter ederlerdi. Çok şükür öyle bir Cumhur reisimiz var, onunla gurur duyuyoruz. Türkiye gurur duyuyor. Biz ondan memnunuz, Allah da ondan memnun olsun, onun yardımcısı olsun. Allah tırnağını taşa değdirmesin." şeklinde konuştu.

Şehit olan asker, polis ve vatandaşlara çok üzüldüğünü dile getiren Yıldız, bir daha böyle bir acı yaşanmaması için sürekli dua ettiğini aktardı.

Yıldız, girişimi engellemek isterken hayatını kaybedenlerin cenazelerinin gözünün önünden biran olsun gitmediğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Onların derdinden hastayım. Onlar da bizim evladımızdır. Cumhurbaşkanını düşündüm, 'şimdi darbe olacak FETÖ mü kazanacak? Biz nasıl yapacağız, Türkiye'de yerimiz kalmayacak, nereye kaçacağız. Suriyeli mültecileri Cumhurbaşkanı barındırdı, peki bize kim bakacak, kim kapı açacak' diye düşündüm. Allah o sokaklara çıkanlardan binlerce defa razı olsun. Panzerin önüne yatıyorlardı. Vallahi Bismil'de böyle bir şey olsaydı, panzerin önüne uzanırdım, istiyorsa basıp öldürseydi. Ben bunu yapan insanlardan, gençlerden, delikanlılardan daha kıymetli değilim. Buradan elimiz oraya yetişmedi, çok uzaktı. Elimizden bir dua geldi."

Meydanlara çıkan herkesin Erdoğan için canını vermeye hazır olduğuna işaret eden Yıldız, FETÖ'den nefret ettiğini anlattı.

"FETÖ nereden çıktı, şimdiye kadar neredeydi. Amerika'nın içindedir, o da onlar gibi bir hınzırdır. Bu katliamı yapan, sebep olanın Amerika'dan farkı yoktur. Müslüman biri nasıl bu kadar katliam yapar. İnşallah idam çıkarılır. FETÖ, adamları, askerlerine, onun yandaşlarına birer birer idam cezası verilsin. Verilecek idam cezasıyla o yerde yatan gençlerin anne ve babaları da biraz rahatlasın, biz de biraz rahatlayalım." diyen Yıldız, FETÖ'nün Türkiye'ye çok büyük zulüm ettiğini bildirdi.

"Cezaevinde ölmeliler"

Emine Yıldız'ın eşi Mehmet Sıddık Yıldız da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güzel icraatlar yaptığını, böyle birine karşı darbe girişiminde bulunma ihtimalini bile düşünmediğini ifade ederek, girişimi duyduğunda inanamadığını dile getirdi.

Yıldız, "Cumhurbaşkanı olmasaydı, şimdi yaşlılarımız sokaklarda olurdu. Kimse onların bakımını üstlenmezdi. Bu kadar iyiliğin karşısında nasıl böyle bir Müslümana kötülük istenebilir. İdama karışıyım fakat bunlar acı çekerek cezaevinde ölmeliler. İdam zor bir şey fakat onlar için kurtuluş olur." ifadelerini kullandı.

"Cumhurbaşkanı konuşuyordu, biz ağlıyorduk"

Vatandaşlardan Mehmet Nuri Eken de darbe girişimini misafirlikte olduğu sırada oğlunun kendisini aramasıyla öğrendiğini belirterek, aklına ilk gelen 1980 darbesinde yaşadıkları işkence olduğunu söyledi.

O süreçte vatandaşlara çok zulüm edildiğine işaret eden Eken, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kimi nerede yakalasaydılar, dövüyorlardı. Kimse korkusundan evden çıkamıyordu. O dönem gözümüzün önüne geliyordu, çok korktuk. Sabaha kadar yatamadık. Tanklar köprüleri kapatmış, burada bir şey yoktu ama neler olduğunu televizyonlardan izledik. Cumhurbaşkanı konuşuyordu, biz ağlıyorduk. Çok zordu, onu öldürmek istiyorlar. İsrail bile, Müslümanlara bu kadarını yapmaz. İnsan Cumhurbaşkanını da öldürür mü? Bu kadar zulüm olmaz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan memnun olduklarını ve sevdiklerini belirten Eken, "Tüm Müslümanlar sokaklara çıktı. Biz de burada bir Kürt, bir Müslüman olarak sokaklara çıktık. Darbeyi istemiyoruz. Partimiz, hükümetimiz iyidir. Bolluk içindeydik, bir sıkıntı yok, rahata kavuşmuşuz, niye sıkıntıya girelim." dedi.

Darbe girişimi gecesinde bu işin içinde yer alanların hiçbir insana yapılmayacak girişimlerde bulunduklarını dile getiren Eken, "Uçaktan, helikopterden insanlara ateş ediliyordu. Bu helikopter milletin helikopteridir, millete ateş ediyorlar. Bu bir zulüm, böyle olmaz. Bunlara büyük bir ceza verilip hapisten çıkartmamak lazım." ifadelerini kullandı.

"Halk olarak vatanımıza, milletimize sahip çıktık"

Abdullah Altunkara da darbenin gerçekleşmesi durumunda, vatandaşın çok zarar göreceğini belirterek, ortada demokrasinin kalmayacağının farkında olduklarını dile getirdi.

"Bir vatandaş olarak demokrasinin yanında olmak için sayın Cumhurbaşkanımızın 'sokağa çıkın' talimatıyla tepkimizi gösterdik. Halk olarak vatanımıza, milletimize sahip çıktık. Demokrasi olmayınca hiçbir vatandaşın hiçbir güvencesi kalmıyor. Bundan kötü ne olabilir ki, demokrasi kadar güzel bir şey var mı?" ifadesinin kullanan Altunkara, darbelerin zarardan başka kimseye bir şey getiremeyeceğini anlattı.

Darbe sonrası hazırlanan 1982 Anayasası'nın durduğunu ve o sıkıntıları yaşamaya devam ettiklerini belirten Altunkara, "Biz demokrasiyi beklerken bir de üstüne bu darbenin gelişi insanımız, milletimiz, devletimiz için iyi, tutulur bir yanı yoktur. Cezanın en büyüğüne layıklar. Devletin, milletin silahını, kendi milletine doğrultmak ne insani ne de herhangi bir şekilde benimsenir." dedi.

Büyük direniş gösterildi

Hüseyin Koç ise Kürtçe yaptığı açıklamada, darbe girişimini duyduğunda bu girişimi yapanların muvaffak olmaması için dua ettiğini dile getirdi.

Milletin canlarını ortaya koyarak, tankların önüne geçerek büyük direniş gösterdiğini belirten Koç, demokrasi şehitlerine rahmet diledi.

Koç, "Bu girişime karşı çıkan Türk, Kürt, Arap her kim olursa olsun imanlıdır" ifadesini kullandı.

Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde vatandaşlar, ellerinde Türk bayraklarıyla Park Ormanı'nda bir araya gelerek burada demokrasi nöbetini sürdürmeye devem ediyor.

Darbe ülkeyi 50 yıl geriletecekti

Vatandaşlardan Mesut Çağlıyan, darbeleri gördüklerini, bu nedenle Diyarbakırlı ve bir Müslüman olarak bu darbe kalkışmasına karşı olduklarını dile getirdi.

Darbenin gerçekleşmesi durumunda ülke olarak 50 yıl geri kalacaklarını bildiren Çağlıyan, Türkiye'yi kesinlikle FETÖ ve cuntacılara teslim etmeyeceklerini anlattı.

Çağlıyan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokaklardan 'çekilin' demeyene kadar biz sokaklardan çekilmeyeceğiz." diye konuştu.

Ayşe Kardaş ise sonuna kadar devletin arkasında olduklarını, destek verdiklerini kaydederek, bu nedenle demokrasi nöbetini tutmaya devam edeceklerini söyledi.

Mardin

Mardin'de de çocuklar, anne ve babalarıyla meydanlara gelerek, gelecekleri için demokrasi nöbeti tutuyor. Çocuklar, sokaklarında tank istemeyerek rahat bir şekilde top oynayıp bisiklet sürmek istediklerini ifade etti.

Eline Türk bayrağını alarak demokrasi nöbetine gelen Sude Demir, darbe girişimini lanetlediğini ve teröre karşı olduğunu vurguladı.

Demir, "Biz darbeyi sevmiyoruz. Biz Türkiye'nin çocuklarıyız ve teröristleri lanetliyoruz. Biz çocukluğumuzu yaşamak istiyoruz. Darbeyi sevmiyoruz. Darbe olmasın. Yepyeni bir Türkiye olsun." dedi.

Her zaman Erdoğan'ın yanında olduğunu vurgulayan Gülbahar Ay, "Çocuklar olarak onun arkasındayız. Ona güç veriyoruz. Dualarımızla onun yanındayız." diye konuştu.