Freedom House: Erdoğan Putin'e Değil Chavez'e Yakın, Çünkü...

Medya gözlemleri ve basın özgürlüğü endeksiyle tanınan New York kökenli kuruluş Freedom House, Seçilmiş Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Vladimir Putin'e benzetilmesinin yanlış olduğunu, Erdoğan ile Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in birbirlerine daha yakın olduklarını iddia etti. FH Avrasya Program Sorumlusu Nate Schenkkan, Putin'in bir imparatorluğu restore ettiğini oysa diğer iki liderin çürümüş oligarşik yapıları ortadan kaldırıp devrim yaptıklarını bildirdi.

Medyayı gözlemleyen, geçtiğimiz aylarda Türkiye'nin basın özgürlüğü statüsünü "kısmen özgür"den "özgür olmayan" kategorisine düşüren, New York merkezli sivil toplum kuruluşu Freedom House'un internet sitesinde, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili makale yayınlandı. Makaleyi Freedom House Avrasya Program Sorumlusu Nate Schenkkan kaleme aldı.

"GREATEST HITS'LER YENİDEN PİYASAYA SÜRÜLDÜ"

Seçilmiş Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın yeni konumuna yürürken gücü pekiştirmek kapasitesi ve arzusunun her zamankinden daha güçlü olduğu öne sürülen makalede "Erdoğan'ın etkisi makamının yasal gücünden değil, yorulmak bilmeyen kampanyalarından ve her yayında her gün görülen devamlı yaptığı uzun ve tumturaklı konuşmalarından kaynaklanıyor" denildi. Erdoğan'ın etkisinin aynı zamanda ister eski müttefiki ya da eski düşmanı olsun, kendisine meydan okuyanlara karşı acımasız bir tehdit etme, dava açma ve aşağılama isteğinden geldiğini de öne süren FH yöneticisi "Erdoğan'ın seçim kampanyası 12 yıllık başbakanlığından "greatest hits'lerinin yeniden piyasaya sürülmesiydi" dedi.

FREEDOM HOUSE MUHALEFETİ DE BEĞENMEDİ!

Freedom House tesbitlerinden muhalefet de nasibini aldı. Ana muhalefetin kendi beceriksizlik ve iç bölünme modeline yapıştığını, aylar süren kararsızlıktan sonra laik ulusalcı CHP ve dindar ulusalcı MHP'nin ortak bir adayda uzlaştığı belirtilen makalede "Ancak sadece seçmenlerin adını asla duymadıkları bir muhafazakâr dindar politika dışı isim üzerinde.... Partilerin adayları için zorlukla kampanya yapacak olmaları garip MHP-CHP uzlaşmasının bir parçası olarak görünüyordu. Tahmin edildiği gibi siyasi deneyimi ya da bir parti geçmişi olmayan bir aday, muhalefete ilham vermede ya da merkez sağ Erdoğan seçmenini çekmede başarısız oldu" denildi.

"O'NU PUTİN'E DEĞİL CHAVEZ'E BENZETİN..!"

Yüzde 51.8'in Seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın umduğundan az olduğunu, ancak yönetiminin zayıf olacağını düşünmek için ortada bir neden bulunmadığını belirten FH yetkilisi, Erdoğan'ı Rusya Başkanı Vladimir Putin ile karşılaştıran gözlemcilerin yanlış yaptıklarını, Erdoğan'ın Venezuela başkanı Hugo Chavez'e daha çok benzediğini ileri sürerken şöyle dedi:

"Putin bir imparatorluğu restore etti. Chavez ve Erdoğan ise çürümüş bir oligarşiyi dağıtan popülist devrimciler: Türkiye'nin durumunda, onyıllar boyu ordunun desteğiyle ülke ekonomi ve politikasını yöneten "Beyaz Türk' Kemalistleri... Her gerçek devrimci gibi, sonuçlar araçları hep meşru kılar. Eski oligarşiyi yıkmak yenisini kurmayı meşrulaştırır; eski ordu darbelerinin kurbanları için "adalet', ordudaki subaylar ve Kemalistlerin hileli yargılamalarındaki adaletsizlikleri meşrulaştırdı. Devrimci liderler sürekli devrim talep ediyor ve şablon şimdi, Erdoğan "müttefik olduğu düşmanı' Gülen hareketinin polis ve yargısını tasfiye ederken kendi kendini yineliyor. Düşman yaratma ve ortadan kaldırma döngüsü, Erdoğan iktidarda oldukça sürecek."

Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi defakto bir başkanlık sistemine geçirmek için anayasa değişikliği ihtiyacı içinde olmadığı savunulurken, 2015 genel seçimlerinde AK Parti'nin anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluk elde ederse bu yola gidebileceği öne sürüldü, Erdoğan'ın Kürt hareketiyle bu konuda bir anlaşmaya gitmeyi deneyebileceği de kaydedildi.