Glasgow Üniversitesi Rektörü: Almanya ve Fransa Gazze'deki soykırıma ortak

Glasgow Üniversitesi Rektörü Filistin asıllı doktor Gassan Ebu Sitte, kendisine ülkeye giriş yasağı getiren Almanya ve Fransa'nın Gazze Şeridi'nde yaşanan "soykırıma" ortak olduğunu ve katliamı anlatmak isteyenleri susturduklarını söyledi.

Ebu Sitte, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesindeki (ASBÜ) "Gazze Soykırımı Girişimi-Bir Görgü Tanığının Anlattıkları" Konferansı kapsamında bulunduğu Ankara'da AA muhabirine konuştu.

Bölgedeki insanların yaşadıkları kıtlık sonucu çok zayıf olduklarına dikkati çeken Ebu Sitte, yaralandıklarında ve ameliyat olduklarında yetersiz beslenme nedeniyle yaralarının iyileşmediğini söyledi.

Ebu Sitte, Gazze'de bütün bir mahallenin ağır şekilde bombalandığını ve bütünüyle alevler içinde kaldığını gördüğünü ifade ederek, mahallenin tamamen yok olduğunu dile getirdi.

Aynı durumun diğer mahallelerde de gerçekleştiğine dikkati çeken Ebu Sitte, "Gazze'de geniş ailelerin aynı mahallede yaşaması nedeniyle birçok geniş aile tamamen yok oldu." dedi.

"El-Ehli Hastanesi'ne saldırı soykırımın başladığı gündür"

El-Ehli Baptist Hastanesi'ne İsrail saldırısının yaşandığı gün işlerin daha kötüye gideceğini ve İsrail'in amacının insanları gerçekten yok etmek olduğunu anladığına dikkati çeken Ebu Sitte, "(Saldırının olduğu) O gün, çok acımasız bir savaşın sona erdiği ve bir soykırımın başladığı gündür." dedi.

Ebu Sitte, İsrail'in sağlık sisteminin tamamını ortadan kaldırmaya karar verdiğini belirterek, bunun amacının Gazze'yi yaşanmaz bir yer haline getirmek olduğunu söyledi.

İsrail'in Filistinlileri zorla yerinden çıkararak etnik temizlik yapamaması halinde bile sağlık sistemini yok ederek herkesi öldürebileceğini dile getiren Ebu Sitte, yaralıların ve hastaların da sağlık sisteminin yok edilmesi nedeniyle öleceğini söyledi.

Ebu Sitte, "soykırımcı savaşın" dünyanın en güçlü ordularından biri tarafından sürdürüldüğünün altını çizerek, yaşananların kelimelerle tarif edilebilecek sınırı aştığına dikkati çekti.

Bölgedeki açlığa değinen Ebu Sitte, Filistinlilerin yiyecek kamyonlarının peşinde koşarken vurulduklarını hatırlattı.

"İsrail, Gazze'deki yaşamı yok etmeye çalışıyor"

Filistin asıllı doktor, hayatın her alanındaki topyekun yıkımı kelimelerle anlatamayacağını belirterek, Gazze'de 12 üniversitenin kasıtlı şekilde yok edildiğini, 100'den fazla profesörün, rektörün ve dekanın öldürüldüğünü, tarihi alanların da yıkıldığını anlattı.

Ebu Sitte, İsrail'in Gazze saldırılarındaki büyük yıkıma dikkati çekerek, "İsrail, Gazze'deki yaşamı yok etmeye çalışıyor, tanık olduğumuz durum bu ama tanımlamak için kelimeler yetersiz kalıyor." dedi.

"İsrail'in Filistinlileri sürgün etme girişimi başarısız oldu"

Ebu Sitte, Gazze'ye saldırılarla İsrail'in bölgedeki Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmayı amaçladığını ancak bunda başarısız olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"İsrail'in Filistinlileri sürgün etme girişimi başarısız oldu çünkü Filistinliler ülkeden ayrılmayı reddetti ve bu soykırımcı savaş sonucunda İsrail mağlup olacak. Bu sömürge projesinin sonunun hızlandığını göreceğiz. Bu sömürge projesi, soykırımcı sonuna ulaştı ve bu soykırım mağlup edildiğinde sömürge projesinin de hızlı şekilde sonu başlayacak."

Gazze'de görev yaptığı süre boyunca birçok katliama tanık olduğunu ve bu süreçte zor anlar yaşadığını kaydeden Ebu Sitte, "Bir baba ve ebeveyn olarak çocukları tedavi etmek, her zaman yapılması en zor şeylerden biri. Yaralananların yarısı çocuktu ve zaman zaman bu durum İsraillilerin sadece çocuklarla savaştığını hissettiriyordu. Benim için çocukları tedavi etmek, çocukların uzuvlarını kesmek zorunda kalmak ya da yüzlerinde kötü ve büyük yaralanmalar olan çocuklara büyük ameliyatlar yapmak, bir ebeveyn olarak çok zor çünkü çocukların ebeveynlerinin neler yaşadığını hayal bile edemem." ifadelerini kullandı.

"Soykırımın suç ortakları"

Bazı ülkelerin İsrail'in yaptıklarına sessiz kalmasına ve kendisinin Almanya ve Fransa gibi ülkelere girişine izin verilmemesine ilişkin Ebu Sitte, "Bu, onların suç ortağı olduğunun, bu ülkelerin ve hükümetlerin soykırımda suç ortağı olduğunun kanıtı. Onlar, soykırım projesinin bir parçası. İşleri, İsrail'in yeterli mühimmatta sahip olduğundan emin olmak. Savaş süresince İsrail'e sağlanan mühimmat tedarikini 10 kat artırdılar. Soykırımın suç ortağı olarak işleri tanıkları susturmak, kanıtları gömmek. Yapmaya çalıştıkları şey bu." diye konuştu.

Ebu Sitte, adalet sağlanana kadar seslerini duyurmayı sürdüreceklerini vurgulayarak, hastalarının ihtiyaç duydukları tedavi ve hak ettikleri adalete ulaşmaları için borçlu olduğunu söyledi.

Dünyanın herhangi bir yerinde dayanışma gösterildiği her vakit bunun Gazze'ye ulaştığını ve insanların kalbinde "En azından yalnız değiliz" hissini uyandırdığına dikkati çeken Ebu Sitte, "Bu nedenle dünyanın her yerinde insanlar öne çıkıyor, gösteri yapıyor ve onlar için desteğini gösteriyor çünkü insanlar duyabilir ve görebilir. Bu, onların soykırım saldırılarına karşı direnmesine gerçekten yardımcı oluyor." dedi.