Hasan Celal Güzel Halkı Demokrasiye Sahip Çıkmaya Çağırdı

Eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, AK Parti'ye açılan kapatma davasının hukukla ilgisi olmadığını ve siyasi bir iktidar kavgası olduğunu ileri sürerek yargılananın AK Parti değil, Türk milletinin iradesi olduğunu söyledi. Türkiye'de yargının da 1960'tan itibaren siyasallaştığını savunan Güzel, CHP'yi de darbeleri organize ve provoke etmekle itham etti.

Memur-Sen Trabzon Şubesi tarafından düzenlenen ve eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'in konuşmacı olarak katıldığı 'Hukuk Devleti ve Türkiye'nin Demokrasi Pratiği' konulu konferans Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı. Konuşmasının başında Türkiye'de demokrasi sürecini anlatan Güzel, Türkiye'nin demokrasi tecrübesinin eski olduğunu ancak buna rağmen ülkenin demokratik bir rejime sahip olmadığını iddia etti. Türkiye'de demokrasinin çeşitli dönemlerde kesintiye uğratıldığını hatırlatan Güzel, "Demokrasi ile ilgili bir konferansa çağırıldığımda, halkın söyleyemediğini, politikacıların ağızlarında yuvarlayarak anlatamadığını anlatmaya gayret ediyorum. Aslında Türkiye'nin demokrasi tecrübesi söylenildiği gibi az değil. Bizim meclisimiz dünyada kurulan dördüncü meclistir. Ama ne yazık ki Türkiye demokratik bir rejime sahip değildir. Osmanlı döneminde de, sonraki dönemlerde de darbe yapanların ülkelerini sevmediklerini kimse iddia edemez. Ülkelerini seviyorlardı ve vatanseverdiler. Ama vatanlarına hizmet ettiklerini düşünürken en büyük zararı verdiler. Şu anda da aynı eğilimin devam ettiğini esefle görüyoruz" dedi.

Türkiye'de şu ana kadar yapılan darbelerin 5 ortak özelliği olduğunu ve bu darbelerin hepsini CHP'nin organize ve provoke ettiğini ileri süren Hasan Celal Güzel, "Ayrıca darbenin içinde sürekli ordu içindeki silahlı güçler de bulundu. Orduyu da kendi görevini yaptığı zaman başımın üstünde taşırım. Eğer vatan müdafaası görevini yerine getirmeden siyasete karışmış, darbe yapmış, halkı korumak için kendisine verilen silahı vatandaşa doğrultmuş bir ordu olursa karşısına çıkarım. Darbelerin üçüncü özelliği siyasallaşmış yargıdır. 1960'tan itibaren yargı siyasallaştırıldı. Darbelerin dördüncü unsuru da bir kısım üniversite yöneticileri ve üyeleridir. Son unsur ise bütün bunların cazgırlığını yapan medyadır. Medya da her zaman darbecinin uşaklığını yapmıştır. Onlara çanak tutmuştur. Türkiye'de ne yazık ki hür olması gereken basın irtica goygoyculuğu ve darbe yalakalığı yapmıştır" diye konuştu.

"AK PARTİ'YE AÇILAN DAVA HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BİR İKTİDAR KAVGASIDIR" AK Parti'nin kapatılma davasının da hukukla ilgisi olmadığını ve bunun siyasi iktidar kavgası olduğunu savunan Güzel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ortada savcı ve hakimlerin olması sizi yanıltmasın. Bu siyasi iktidar kavgasıdır. Millet iradesine karşı bir dayatma söz konusudur. Yargılanan AK Parti değil Türk milletinin iradesidir. Ülkedeki oyların yarısını alan, 340 milletvekili çıkaran bir parti var. Sonra birisi kalkıyor saçma sapan, incir çekirdeğini doldurmayan lafları, gazete kupürlerini iddianame diye getiriyor. AK Parti ile ilgili dava ne olur diye kimse merak etmesin. Davanın neticesi ortada. 367'de ne olmuşsa bu davada da öyle olacak. Ak Parti yüzde 100 kapatılacak. Zaten kapatılmak için bu dava açıldı. Eğer hukuki tedbir alınmazsa, iktidar iktidarlığını yapamazsa, siz oyunuza sahip çıkmazsanız bunlar hep olur. Yani Nasreddin Hoca'nın fıkrasında olduğu gibi sizde bu ense varken daha çok şaplak yersiniz. Bu sadece AK Parti'nin veya Recep Tayyip Erdoğan'ın meselesi değildir, bizim meselemizdir. İster sevin ister sevmeyin. Ama burada başka bir konu var. Türkiye'de açıkçası bir takım kişiler, "11 kişi, 70 milyondan daha büyüktür" denilmek isteniyor. Bunu kabul etmek mümkün müdür? Bu dava millet iradesiyle zıtlaşma demektir. Jakoben, oligarşik bir despotizmdir".

Türkiye'de herkesi demokrasiye sahip çıkmaya çağıran Hasan Celal Güzel, " Paris'te insanlar sokakta tank gördüğü zaman o tankı kaldırıp nehre atar. Ama biz Türkiye'de tank görünce kaçıp saklanacak yer arıyoruz. 'Bir daha darbe olursa, tankın üzerine çıkacağım, siz de gelir misiniz?' diyorum. Herkes alkışlayıp gelirim diyor. Ben de sonunda Nasreddin Hoca gibi, Timur ve fillerle baş başa kalacağımı bilerek bu alkışları izliyorum. Konuşun, tepkinizi gösterin. Tepkinizi koyun. Şiddete başvurmadan, hukuk dışına çıkmadan yapılacak çok şey var. Ben 5 ay hapishanede yattım, ne oldu? Baklava börekle beslediler beni. Trabzon'dan bile ziyaretime adam geldi" şeklinde konuştu.

"AK PARTİ KAPATILIRSA ÜLKEYİ ÇOK BÜYÜK BİR EKONOMİK KRİZ BEKLİYOR" AK Parti hakkında kapatılması talebiyle açılan davanın ekonomiye büyük darbe vuracağını söyleyen Hasan Celal Güzel, davayı açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya 7 sülalesinin malını satsa, Türk ekonomisinin onun gibi müdahale edenlerin yüzünden girdiği zararı ödeyebilir mi? Ama arada vatandaş zarar ediyor. AK Parti kapatılırsa Pak Parti kurulur, yine yüzde 57-60'la iktidara gelir.Partileri kapatabilirsiniz ama milleti değiştiremezsiniz. Bizim halkımız böyle. Demirel'in dediği gibi, 'Bizim halkımızı Arabistan'a sürüp, Fransa'dan laikçi halk mı getireceksiniz?' Sonunda nasılsa bizim dediğimiz olacak. Ama arada halk sıkıntıya düşecek. Bu arada darbe olursa Türkiye bölünür ve parçalanır. Güneydoğu'da ajanlar isyan çıkartır ve Kürt devleti kurulur. Batı da buna destek çıkar. Aklınızı başınıza toplayın. AK Parti kapatılırsa çok büyük ekonomik kriz bizi bekliyor. Bu yine fukara halkı vurur. Eğer darbeler yapılmasaydı, kişi başına gelirimiz 30 bin doları bulacaktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu iddianameyi hazırlayarak görevini suiistimal etmiştir. Ama ona bunu soracak bir merci yok".

Kapatılma davasıyla ilgili süreçte AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçmişte Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan'dan farklı bir tutum sergileyeceğini belirten Güzel, "AK Parti'nin cellada boynunu uzatır gibi boynunu uzatıp sonra halkın karşısına çıkıp oy isteyebileceğini sanmıyorum. Tayyip Erdoğan'dan, geçmişte Erbakan'ın sergilediğinden farklı bir tutum ve duruş bekliyorum. Bu süreçte AK Parti Anayasa'yı değiştirebilmek için bütün imkanlarını kullanabilmelidir" dedi.

Güzel, konferansın sonunda salonu dolduran dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı.

(GÖK-MU-HE-Y)