İstanbul Ticaret Odası Ödül Töreni

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, yeni Türkiye'ye inandıklarını belirterek, "Türkiye'nin itibarını başka ülkeler önünde eleştirerek zedeleyenlerin ülkemize verdiği zararı tamir etmeyi de görev edindik" dedi.

İstanbul'un küresel anlamda çekim merkezi olmasını amaçlayan İTO Ödülleri, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Bu yıl ilki düzenlenen ödül töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

İstanbul'un "7 tepeli şehir" olmasına atfen ekonomi, kültür-sanat, bilim, sosyal sorumluluk, yatırım, marka ve şehircilik olmak üzere 7 ayrı kategori altında başarı gösteren kişi, kurum ve kuruluşlar ödüllendirildi. Ayrıca bir de İTO Özel Ödülü verildi.

Törende konuşan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, oda yönetimi olarak, İstanbul'u ve Türkiye'yi yukarı taşıyacak, 2023 hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak iş ve fikirleri hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi.

İstanbul'u tarihindeki en önemli konumuna yeniden getirmek ve "paranın başkenti" vizyonunu hayata geçirmek için projeler geliştirdiklerini anlatan Çağlar, bunu yaparken sadece ekonomi odaklı düşünmediklerini, insana ve değerlere öncelik verecek işlere özen gösterdiklerini aktardı.

Türkiye'nin büyüdüğünü ve yükseldiğini vurgulayan Çağlar, "Bize düşen de bu büyüme ve yükselişe güç ve hız vermek. Eskiden dış dünyanın baskıları, ülkemizin karar vericilerine ve kararlarına yön verirdi. Bugün, Türkiye o baskı yapan aktörlere yön veriyor. Bunu yaparken de istikrar ve güven ortamını korumayı başarıyor" ifadelerini kullandı.

Çağlar, İTO olarak bir ilke imza attıklarını belirterek, "Ülkemize değer katan, ülkemizi geleceğe taşıyan iş ve fikirleri değerlendirerek bu değerlendirmede öne geçen kişi ve kurumları kamuoyu önünde ödüllendirmeye başlıyoruz" dedi.

"Türkiye, umut kapısı oluyor"

Dünyada birçok ülkenin sosyal hareketlerle ve ekonomik krizlerle çalkalanırken, Türkiye'nin güçlenerek, geleceğe yürüdüğünü vurgulayan Çağlar, şunları kaydetti:

"Bizi kapıda beklettiğini düşünen Avrupa Birliği (AB) ülkeleri konjonktürel de olsa sıkıntıdayken, Türkiye, onların umut kapısı oluyor. Bu siyasi düşüncede ve pratikte bir tersine çevrimdir. Ortadoğu'da ve sınırlarımızın hemen dibinde karmaşa, kaos sürerken, biz, kapımıza dayanan savaş kurbanlarına, kendisinin ve ailesinin can korkusundan ülkemize sığınanlara kapılarımızı açıyoruz. İşte bu da bir zihinsel tersine çevrimdir. Daha düne kadar ülkemize evrensel değerler, insani değerler diye ders vermeye kalkan ülkeler, kılını kıpırdatmadan zulümleri seyrediyor."

-"Biz yeni Türkiye'ye inanıyoruz"

İbrahim Çağlar, İTO'nun aldığı her kararda insanlara ve insanların duygularına, Türkiye'ye kattıkları değerlere öncelik verdiğini söyledi. Türkiye'yi geliştirecek her fikre kapılarının sonuna kadar açık olduğunu kaydeden İbrahim Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gençlere ve onların düşüncelerine, önerilerine kapılarımız hep açık. Biz, birlikte yürünen yolların ülkemizi ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Biz yeni Türkiye'ye inanıyoruz. Türkiye'nin itibarını başka ülkeler önünde eleştirerek zedeleyenlerin ülkemize verdiği zararı tamir etmeyi de görev edindik. Biz bu ülkeyi sevmenin, bu ülkenin güçlenen ve yükselen itibarını yukarıya taşıyacak işlere imza atmakla doğrudan ilgili olduğuna yürekten inanıyoruz. İşte bu nedenle, bu ülke için yapılan iyi işleri kamuoyu önünde göstermeyi kendimize görev bildik. Yılda bir kez, özel bir törenle verilecek olan İTO  ödüllerini hayata geçirmek istedik. Bu akşam ödüllendirilen başarıların katlanarak çoğalmasını dilerim."

"Önce kendinizden vazgeçtiniz"

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, hayatta bir şeyleri başarmak için en büyük şartın "kendinden vazgeçmek" olduğunu söyledi.

Çağlar, konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:

"Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye'yi bugünkü özgüvenli konumuna getirmek için aynı ülkede yaşayıp da farklı muameleler gören insanlar arasında eşitliği sağlamak için çıktığınız yolda önce kendinizden vazgeçtiniz. Kendi hayatınızdan, kendi sevdiklerinizden vazgeçtiniz ve onlardan helallik de istediniz. Kimileri bunu unuttu, kimileri unutur gibi oldu ama biz unutmadık. Hep şöyle düşünürüm. Hayat, doğumdan ölüme bir yürüyüş olduğuna göre ve ezanla namaz arası kadar kısaysa insanın ara sıra geride bıraktığı yola dönüp bakması gerekir. Bazı insanlar bile bile kurak, çorak, dikenli yollara vurur kendini. 'Dur' diyen olur, 'Vazgeç' diyen olur. Arkasından çeken olur. O, vazgeçmez, yürümeye devam eder. Çünkü geriye dönüp baktığında kurak ve çorak yolun yeşerdiğini, dikenlerin söküldüğünü görür. Çünkü başarmak için cesaret ve fikir sahibi olmak lazımdır. Sayın Cumhurbaşkanımız işte onlardandır."

"Türkiye, son 13 yılda dirildi ve kendine geldi"

Ödül töreninin sunucusu oyuncu Engin Altan Düzyatan'ın başrolünde oynadığı "Diriliş" dizisindeki "Dirilelim ki Türk milleti kendine gelsin" sözünü hatırlatan Çağlar, Türkiye'nin son 13 yılda dirildiğini ve kendine geldiğini anlattı.

Çağlar, "Dünyanın her yerinde, iş adamı da olsak, işçi de olsak da sokakta başı dik yürümeye, masaya eşit şartlarda oturmaya başladık. Bizim başı dik yürüyüşümüzü yavaşlatmak isteyenlerin, her türlü fitneyle, her türlü fesatla birliğimizi, dirliğimizi elimizden almak için çaba sarfedenlerin sayısı azalmış değil. Bizim de inancımız azalmış değil" değerlendirmesinde bulundu.

"Bugün çok farklı bir noktaya geldik"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da artık bir dünya markası haline gelen İstanbul'un başarılı insanlarını ödüllendirmenin hem bir vizyon işi hem de güzel bir vefa örneği olduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu, "Geçmişine ve değerlerine hep sahip çıkan camiamıza da zaten bu yakışırdı. Emeği geçen herkese  teşekkür ediyorum" dedi.

İş dünyası olarak, geçmişi iyi hatırladıklarını, nereden nereye geldiklerini iyi gördüklerini belirten Hisarcıklıoğlu, 14 yıl önce yaşanılan ekonomik krizde, iş dünyasının çok ağır bedeller ödediğini aktardı.

Bu nedenle bugün sahip olunan istikrarın değerini çok takdir ettiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde sağlanan istikrar ve özel sektörün önünü açan reformlar sayesinde, bugün çok farklı bir noktaya geldik" diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, sadece geçen sene özel sektörün 176 milyar lira makine yatırımı yapar hale geldiğini, 1,2 milyon kişiye yeni istihdam alanı açtıklarını belirterek, birçok sektörde küresel başarı hikayeleri yazıldığını kaydetti.

Tarım hasılasında dünyanın 7. büyük ülkesi olduklarını, geçen yıl 35,9 milyon yabancı turist ağırlayarak, dünya turizminde 6. büyük destinasyon haline geldiklerine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Müteahhitlik sektöründe Çin'den sonra dünyanın 2. büyük gücü haline geldik. Burada sayamayacağım daha pek çok başarıya imza attık. Bütün bunları, camiamız mensuplarının, dünyanın dört bir coğrafyasında koşması ile başardık. Ben bu kalkınma hamlesinde emeği geçen Türk iş dünyasının tüm mensuplarını yürekten kutluyorum" ifadelerini kullandı.