Küresel Göç ve Kalkınma Forumu

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Vekili Jan Eliasson, Türkiye'nin göçmen krizinin ortasında yer aldığını belirterek, "Bölgede Ürdün, Lübnan, Irak gibi ülkelerle bu krizi göğüslemeye çalışıyor, göğüslemek için yüksek bir bedel ödedi" dedi.

Küresel Göç ve Kalkınma Forumu'nda konuşan Eliasson, mülteci ve göç hareketine cevap verme kabiliyetlerinin daha önce hiç böyle test edilmediğini anlattı.

Yaşanılan ve karşılaşılan zorlukların farkında olduklarını, mültecilerin varlığının yarattığı zorluktan haberdar olduklarını dile getiren Eliasson, bu durumun küresel bir olgu, zorluk ve endişe kaynağı olduğunu belirtti.

Yakın dönemde çok sayıda kişinin sınırları aştığına şahit olunduğunu anımsatan Eliasson, "Bu kriz, sağlam ve ileriye dönük çözümlerin bulunması krizidir. Bu toplantı bu yaşanan zorluğu ele almak için düzenlenmiştir. Türkiye göçmen krizinin ortasında yer aldı. Bu bölgede Ürdün, Lübnan, Irak gibi ülkelerle bu krizi göğüslemeye çalışıyor. Bu krizi göğüslemek için yüksek bir bedel ödedi. Aslında herkesin yüksek menfaati için Suriye'deki savaşın son bulması gerekiyor. Bu savaş bitmek zorundadır. Bitmezse sonuçta tek kazanan umutsuzluk ve teröristler olacaktır" diye konuştu.

Suriyeli sığınmacılara sınırlarını açan Türkiye'ye müteşekkir olduklarını ifade eden Eliasson, uzun yıllar çatışmaları önlemek, çözmek, kalanlara koruma sağlamak ve kalıcı çözümleri mültecilere sunmak için BM olarak ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Eliasson, insanların hayatlarının kurtarılmasının ilk öncelik olduğunu aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Arama kurtarma faaliyetlerin yanında birçok kişinin sınır aşarken de hayatını kaybettiğini unutmayın. İnsan haklarına saygı göstermeliyiz. İnsanların sınır geçerken ölmelerine şahit olmaya devam ediyoruz. İkinci olarak insanları korumaya odaklanmalıyız. İnsanlar sadece savaşlardan, çatışmalardan kaçmıyorlar ayrıca kötü yönetimden ve fırsat eşitsizliğinden kaçıyorlar. Mültecilerin iltica talebinde bulunma hakları vardır. Son dönemde yaşanan krizler bu tür durumlarda kullanılan mekanizma boşluklarını ortaya koydu. Göçmenler ve mültecilere insan onuruna yakışır şekilde muamele yapılmalıdır. Göçmen ve mültecilerin ek ihtiyaçları dikkatle ele alınmalıdır. Ülkeler uluslararası korumanın sağlanması için gereklilikleri tanımlamalıdır. Aynı zamanda insan haklarına da herkes için saygı göstermelidir."

Mülteciler için karşılama alanlarının hazırlanması gerektiğini, bu konuda uluslararası bir sorumluluğun bulunduğunu vurgulayan Jan Eliasson, insanların dinine, eğitimine, geçmişine saygı gösterilmesi gerektiğini bildirdi.

Eliasson, sözlerini, "Mültecilerin yük olarak görülmemesi gerekiyor. Onlar iş piyasasındaki boşluğu doldururlar, yeni işler açarlar. Ayrıca kendi ülkelerine olduğu kadar vardıkları ülkelerin ekonomisinin büyümesine de katkı sağlarlar. İnsan kaçakçıları tarafından yönlendirilen mültecilere daha fazla alternatif sunmalıyız. Suç ağları değil hükümetler işin başında olmalı" diye tamamladı.