Maltepe'deki Silahlı Saldırı Davası

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Maltepe'deki silahlı saldırı davasında, mahkeme heyetinin, kamu güvenliği nedeniyle davanın nakli konusunda dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesine ve Yargıtay'ın bu konuda vereceği kararın beklenmesine hükmetmesine ilişkin, "Kamu güvenliği sebebiyle başka ile nakli, insan hakkı ihlali olarak görüyoruz" dedi.

? Gülsuyu'nda gösteri yapan gruba yönelik silahlı saldırıda bir kişinin ölümü, 3 kişinin de yaralanması olayına karıştıkları iddiasıyla 22'si tutuklu 35 kişinin yargılandığı davanın duruşmasının sona ermesinin ardından, basın mensuplarına açıklama yapan Feyzioğlu, yargılamanın yapıldığı salonun yargılama ve insan hakları noktasında elverişsiz olduğunu söyledi.

Salonun yargılama sırasında havasız ve sıcak olduğunu, böyle bir ortamda yargılama yapılmaya çabalandığını ifade eden Feyzioğlu, "Bu durum avukatlara ayıp, heyete ayıp, mağdurlara ayıp, sanıklara ayıp, insan olan herkese ayıp koşullar" dedi.

Feyzioğlu, duruşmada bulunmalarının bir taraf olmalarından kaynaklanmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Tamamen adil yargılanma hakkını ve meslektaşlarımızın hakkını korumak için buraya geldik. Davanın geçen celsesinde meslektaşlarımız ağır şekilde darbedildi. İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Ömer Kavili tekmelendi, sırtından yumruklandı. Büyük ihtimalle bunu yapanlar da emniyet teşkilatı mensuplarıydı. Biz bunların teşhis edilmesinin de peşindeyiz. Kim meslektaşımıza el kaldırırsa biz sonuna kadar bu işin takipçisi oluruz. Eğer bir ülkede avukatlar darbedilmeye başlanmışsa, biliniz ki orada yerlerde sürüklenenler yurttaşlardır, adalettir. Çünkü avukatlar kendi haklarını değil, milyonlarca insanımızın hakkını savunurlar. O yüzden avukata vurulan yumruk, milletin başına inmiş yumruktur. Biz bu yumruğu vuramazsınız diye kalkan elleri tutmak ve hadlerini bildirmek üzere geldik. Sonuna kadar da meslektaşlarımıza yönelik bu ihlallerin peşinde olacağız. Sorumlular bugün, yarın ortaya çıkar fark etmez. Biz buradayız hiçbir yere gitmiyoruz. Bu suçları işleyenler ama gidecekler."

Feyzioğlu, mahkeme heyetinin "salonun şartları yargılamaya elverişli değildir" gerekçesiyle duruşmayı ertelediğini ve Adalet Bakanlığından da kamu güvenliği sebebiyle başka ile nakil istediğini ifade etti.

Feyzioğlu, başka ile nakil istenmesine ilişkin olarak şunları kaydetti:

"Kamu güvenliği sebebiyle başka ile nakli, insan hakkı ihlali olarak görüyoruz. Buradaki ister mağdur, ister sanık olsun, isterse onların avukatları olsun başka bir ile gitme eziyetine hiçbir şekilde maruz bırakılmamalıdır. Herhalde Kartal Adliyesi'nin yargılama sınırları içerisinde madem bu binada yapamıyoruz, uygun elverişli bir düğün salonu bulunabilir. Eğer devlet bunu sağlamıyorsa biz Barolar Birliği olarak bir salon tutmaya da hazırız. Helali hoş olsun. Yeter ki, adil yargılama yapılabilsin. Davayı kaçıramazlar. Biz hangi ile giderse orada savunmamızı yaparız."

CHP Milletvekili Tanal

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da yargılamayı yapamayan bir mahkemenin adalet dağıtmasının, adaletli bir karar vermesinin beklenemez olduğunu savunarak, "Bu üçüncü celsedir, uyuşturucu çetelerinin yargılaması yapılamıyor" dedi.

Tanal, "Eğer bir ülkede uyuşturucu çetelerinin yargılaması yapılamıyorsa, demek ki, bu uyuşturucu çeteleri konuşursa gerçekten bunun uzantısı siyasi iktidara kadar uzanmaktadır" diye konuştu.

Salonun küçük olduğunu belirterek, bu yönde eleştiride bulunan Tanal, şöyle devam etti:

"Anadolu'nun, Avrupa'nın, dünyanın en büyük adliyesi. Batsın bunların en büyük adliyesi. Yargılama yapabilecek salonları yok. Maltepe'deki Türkan Saylan Kültür Merkezi'nin gayet rahat duruşma salonu yapılacak imkanları vardır. Burada bu sanıkları yargılamaktan kaçırıyorlar. Yargılama yapmak istemiyorlar."

"Biz oğlumuzun arkasındayız"

Hasan Ferit Gedik'in ailesinin avukatı Ebru Timtik de duruşmanın üçüncü kez yapıldığını anımsatarak, duruşmaların salonu yetersiz olduğu gerekçesiyle ertelendiğini öne sürdü.

Timtik, her defasında duruşmalarda güvenlik sorunun devam ettiğini savunarak, şöyle devam etti:

"Eğer gerçek bir kararını varsa, başka bir yerde duruşma yapmak istiyorsanız elbette daha uygun bir zemin sağlar ve uygun bir zamana atarsınız duruşmayı. 15 gün sonraya atmazsınız. Daha geniş bir yerin mahkeme salonu olarak düzenlenmesini istiyorsanız, ama hayır mahkeme salonu istemiyordu. Mahkeme, bir müsamere oynadı. Dedi ki, 'ben üç defa mahkemeyi erteleyerek, bu mahkemenin burada görülemeyeceğini söyler ve davanın naklini isterim. Böylelikle de kurtulurum.' Çünkü maalesef ne mahkeme heyeti, ne Cumhuriyet Başsavcılığı, ne de mevcut emniyet güçleri 'biz buraya hakim olamayız' dediler. Sonuna kadar davaları takip edeceğiz."

Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Gedik de "Bugün üçüncü duruşmamız oldu, hala davamız başladı. Hala katillerimiz yargılanmıyor. Bunların istedikleri, davayı başka illere sevk etmek. Dosyayı bizden gizleyerek, kaçırarak, kendi aralarında sessiz sedasız bu mahkemeyi yapmayı düşünüyorlar. Ama biz oğlumuzun arkasındayız, kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Bizi yıldıramayacaklar" şeklinde konuştu.

Adliyede geniş güvenlik önlemi alındı

Bu arada duruşma için adliyenin içinde, bahçesinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Adliye bahçesinde polisin barikat kurduğu ve TOMA'ların hazır bekletildiği görüldü.

Adliye önüne duruşma nedeniyle gelen ve üzerinde Hasan Ferit Gedik'in fotoğrafı bulunan pankartı yere seren grup, zaman zaman slogan attı.

Basın açıklamalarının ardından, adliye bahçesindeki grup Kartal Meydanı'na yürümek istedi. Adliyeden ayrılan grup, polis tarafından yürümemeleri şeklinde uyarıldı.

Trafiğin aksaması üzerine polis yolda TOMA ve çevik kuvvet ekipleriyle önlem alırken, grup yürümeye devam etti.

Grubun yürümesine izin verilmemesinin ardından, gruptaki avukatlar ile polis amirleri görüştü. Daha sonra, grubun meydana kaldırımdan olmak suretiyle yürümesine izin verildi.

Gruptakiler, Kartal Meydanı'nda bir süre oturma eylemi yaptı. Nuray Gedik, eylemlerini bir sonraki duruşma tarihi olan 19 Kasım'a kadar sürdüreceklerini söyledi. - İstanbul