Mavi Marmara Saldırısı

Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin aileleri adına yapılan açıklamada, "İsrailli komutanlar hakkında devam eden ceza davamız ve tüm diğer hukuki süreçlerden tazminat karşılığında vazgeçeceğimiz iddiasını, bizlere yapılmış bir hakaret olarak görmekteyiz" denildi.

"Mavi Marmara"da hayatını kaybedenlerin aileleri ve avukatları İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Merkezinde basın açıklaması yaptı.

Aileler adına hazırlanan metni, saldırıda babasını yitiren İbrahim Bilgen'in oğlu İsmail Bilgen okudu.

Açıklamada, son günlerde İsrail tarafından kamuoyuna "Türkiye ile anlaşma şartları" olarak sunulan maddelere ve anlaşmanın geneline ilişkin kendilerine danışılmadığı, görüşmelerin rızaları dışında yürüdüğü ifade edildi.

Görüşmelerden, İsrail medyası aracılığıyla haberdar olunduğu aktarılan açıklamada, "İsrailli komutanlar hakkında devam eden ceza davamız ve tüm diğer hukuki süreçlerden tazminat karşılığında vazgeçeceğimiz iddiasını, bizlere yapılmış bir hakaret olarak görmekteyiz" denildi.

Gazze'ye uygulanan abluka ve ambargonun kaldırılmasının istendiği vurgulanan açıklamada, abluka kalkmadan yapılacak görüşmelerin ve anlaşmaların kabul edilmesinin mümkün olmadığı dile getirilerek, "Suçlular cezalandırılmadan davalarımızın hiçbirisinden vazgeçmemiz söz konusu değildir" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, Mavi Marmara meselesinin Türkiye'nin onuru olduğu belirtilerek, İsrail'in hiçbir zaman Türkiye, Filistin ve Ortadoğu halklarının menfaatine bir tutum içinde bulunmayacağı savunuldu.

Şehit ailelerinin avukatlarından Cihat Gökdemir ise Mavi Marmara saldırısının üzerinden 5,5 yılın geçtiğini, bu sürede İsrail'in işlemiş olduğu suçlardan dolayı davalar açılıncaya kadar rahat olduğunu belirterek, "Davalar açıldıktan sonra her ne kadar bu davaları 'tiyatro' olarak sunsa da şu anda davalardan vazgeçilmesi baskısıyla anlaşmaya yanaşmak istiyor" dedi.

Türkiye'nin elinin daha güçlü olduğunu dile getiren Gökdemir, ülkenin menfaatine olmayacak bir anlaşmaya imza atılmamasını istediklerini, şehit ailelerinin talebinin de bu olduğunu söyledi.