Medya okuryazarlığı dersinin verilmesine değinen ancak bazı sorunların olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Arar, "Bu dersin verimli olup olmayacağı konusunda net bir şey söyleyemem. Çünkü Medyayı okuma biçimimiz tamamen bireysel bir olaydır. Toplumsal, sosyal ve siyasal çerçeve ile nasıl bir ilişki olduğuna bağlıdır. Hükümetin eğitim sistemine bakışı, medyayı okuma ve ya yönetme biçimi ile ilişkilidir. Çünkü sansür politikaları gibi birçok şey devreye giriyor. Dolayısıyla Medya Okuryazarlığı hayati bir çözümdür ya da okullarda eğitimi verilse kurtarıcı olacaktır yaklaşımında değilim. Ders tabi ki verilsin ama sabit bir dönemde değil, mesela İngilizce dersleri gibi 4. 5. Sınıflardan itibaren sürekli olarak verilmeli, olgunlaşarak gitmelidir. Çünkü sürekli medyaya maruz kalıyoruz ve her an medyanın içerisindeyiz. Ayrıca, Medya Okuryazarlığına kavram olarak bakarsak önermesi şudur; yaşam boyu medya okuryazarlığı olmalı" dedi.
DERSİ KİMLER VERECEK
Medya Okuryazarlığı dersinden verim almak adına, derslerin kimin vermesi konusuna değinen Yrd. Doç. Dr. Arar, "Dersi hangi öğretmenlerin, hangi dünya görüşüne bağlı olarak, hangi müfredat içerisinde vermesi önem taşıyor. Müfredatı oluşturanlar kim, nasıl bir yaklaşıma sahipler? Koruyucu mu yoksa eleştirel perspektiften mi bakıyor? Bunların hepsinin dikkate alınması gerekiyor. Ayrıca bunlar değişken şeylerdir. Çünkü ilkokulda benim vereceğim eğitimle başka bir öğretmenin vereceği ders farklı olur. Bu, öğretmenin perspektifine, ideolojisine ve bireysel duruşuna bağlıdır. Öğretmen müfredata uyacak mı yoksa bağımsız mı davranacak?" diyerek, bu dersin veriliyor olmasının İletişim Fakültesi öğrencilerine de istihdam sağlayacağını belirtti.
Son Dakika › Güncel › 'Medya Okuryazarlığı Yaşam Boyu Olmalı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?