Mustafa Kemal Türkiye'yi Başkanlık Sistemiyle Yönetirdi"

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, " Türkiye'yi, otoriter bürokratizmin meşrulaşma aracı haline gelmiş parlamenter sistem üzerinden kontrol ettiler. Çok açık söylüyorum. Mustafa Kemal de tek başına kalsaydı Türkiye'yi başkanlık sistemiyle yönetirdi." dedi.

Pursaklar Belediyesi tarafından Abdürrahim Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen, " 15 Temmuz, FETÖ ve Başkanlık Sistemi" konulu konferansta konuşan Külünk, 15 Temmuz'un Türkiye'nin kendi bilgisi ile tarihin seyrini değiştirecek üretimler yapmasıyla biteceğini söyledi.

FETÖ'nün 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunmasının nedeninin Türkiye'ye yeni bir Lozan'ı dayatmak olduğunu savunan Külünk, şöyle devam etti:

"Türkiye tank yapmaya başladı, bugün Göktürk uydusunu fırlattı, kendi uçağını 2023'te semalara çıkaracak, yüksek hızlı tren 2023'e kadar 10 bin kilometreye ulaşacak, en önemlisi bilginin önü açıldı. Türkiye kendi insansız hava aracını yapıyor, kendi milli piyade tüfeğini üretiyor, kendi milli yazılımlarını yapıyor, denize tersane gemisini indiriyor. Türkiye uçak gemisini konuşuyor, kendi denizaltısını ve savaş gemisini yapıyor. Son 14 yılda devlet yaklaşık 300 milyar dolar yatırım yaptı. Bu yüzden 15 Temmuz'u gerçekleştirdiler."

Vatandaşa silah doğrultan hainleri milletin bin yıl affetmeyeceğini ifade eden Külünk, FETÖ'nün arkasındaki aklı görmek gerektiğini aktardı.

Külünk, "Niye bu ülkede ezanı Türkçeleştirdiler, Kur'an öğrenmeyi yasak hale getirdiler, camileri cezaevi haline getirdiler, ecdada ait ne varsa hepsini yıkma yarışına sokuldular, İstanbul'da camileri satışa çıkardılar? Sahneye baktığınızda CHP'li tek partili şeflik dönemi. CHP piyon, şimdi de piyon. 15 Temmuz'un kirli emanetini devraldı CHP'nin başındaki şahıs." diye konuştu.

Başkanlık sistemi

Başkanlık sistemine değinen Külünk, "Türkiye'yi, otoriter bürokratizmin meşrulaşma aracı haline gelmiş parlamenter sistem üzerinden kontrol ettiler. Çok açık söylüyorum. Mustafa Kemal de tek başına kalsaydı Türkiye'yi başkanlık sistemiyle yönetirdi. Zaten Mustafa Kemal partili cumhurbaşkanlığı yapmadı mı? Zaten Mustafa Kemal, birinci Meclis'te yürütmeyi ve yasamayı kuvvetler birliği ilkesi gereği Meclis Hükümetiyle yönetmedi mi? Şimdi ne oluyor da bunlar partili cumhurbaşkanlığı tartışması olduğu zaman hopluyorlar?" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemine karşı çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Külünk, rejim değil sistem değişikliğinden bahsedildiğini vurguladı.

Külünk, şunları kaydetti:

"Biz Musul'u 1926'da 286 milletvekilinin 143'ünün el kaldırmasıyla verdik. Şimdi CHP'nin başındaki şahıs, 'El kaldırıp indirmekle rejim değişmez.' diyor. Biz rejim değişikliğinden bahsetmiyoruz, sistem değişikliği. 1926'da siz Mecliste 143 elle Musul'u Türkiye'den kopardınız. O zaman inip kalkan da eldi. Bugün bu ülkenin geleceği için, daha güçlü ve yükselen Türkiye olması için o parlamentoda özgür ve özgün iradesiyle, milletten aldığı vekaletle elini kaldırarak Türkiye'nin sistem değişikliğini gerçekleştirecek milletvekillerine hakaret etme hakkınız yok. Bu milletvekillerinin iradesine paşa paşa saygı duyacaksın Kılıçdaroğlu." diye konuştu.

Konferanstaki katılımcıların isteği üzerine Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini gerçekleştirdiği 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan Külünk, darbe girişimini damadından öğrendiğini belirtti.

O gece Atatürk Havalimanı'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya gittiğini ve Erdoğan'ın gözlerinde sadece kararlılığı gördüğünü aktardı.

Külünk, "Asıl büyük tehlike uçak İstanbul'a inerken olmuştu. Bir uçak beyefendinin uçağına doğru hareket ediyor ama yakıtı bitiyor ve istikamet değiştiriyor. 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkış ne ise Atatürk Havalimanı'na iniş de odur." şeklinde konuştu.