''Öğrenmeyi Öğrenmeliyiz''

Öğrenmeyi sevmek hayata karşı bakış açımızı ve iletişim kanallarımızı olumlu yönde ilerletir.

Günlük yaşantımızda karşımıza çıkan tüm soru, sorun ve durumları algılayış biçimimiz tepkilerimizi şekillendirir.

Birey her yaşında yeni bir şeyler öğrenmeye açık ve istekli olmalıdır. Böylelikle nesiller arası çatışmayı ve anlaşılmazlığı en aza indirmek mümkündür.

Özellikle ergenlik döneminde gençlerle iletişimi sağlıklı, sağlam ve olumlu tutabilmek için eski bildiklerimizi dönüştürerek geliştirerek çağın bireylere getirdiklerini öğrenmek gerekmektedir.

Büyük anne ve büyük babaların çağa kendilerini daha çabuk adapte ettiği, torunlarıyla ve dengi nesillerle daha iyi anlaştığı onları rahat anladığı görülmektedir.

Anne- baba olarak yaptıkları temel sabit fikir hatalarını aza indirmiş oldukları yapılan gözlemlerle ortaya konmuştur.

Nesiller arası kuşak farklılığında yaş büyüdükçe öğrenme, yenilenme olasılığının yüksek olmasıyla birlikte sabır, koşulsuz sevgi ve anlama durumu mevcuttur.

Anne-baba olarak özgüveni sağlam, kendini ifade etmekte güçlük çekmeyen, yalan ve korku altyapısı yaşamayan bireyler yetiştirmek için bir kuşak daha büyümenin zamanı yanlış değerlendirmek olduğu kanaatindeyim. Öğrenmeye, yeniliğe, çağın gerektirdiği ve getirdiği değişime Anne-baba olarak ayak uydurup çocuklarımıza duygusal anlamda yakın olmak mümkündür. Çocuklarımızı anlamak için öğrenmeyi sevmek ve uygulamaya açık olmak gerekmektedir.

Tutarlı ilişkiler, sağlam nesil yetiştirmek için olmazsa olmazdır.