Ordu Emniyet Müdürü Tayfur: 9 Saatlik Rehine Krizinin Çözülmesinde En Büyük Etken Sabırdır

Ordu Emniyet Müdürü Tayfur: 9 saatlik rehine krizinin çözülmesinde en büyük etken sabırdır

ORDU İl Emniyet Müdürü Caner Tayfur, Fatsa İlçesi'nde iki kardeş soyguncunun bir kuyumcuda 3 kişiyi rehin alıp, 1 kişiyi silahla yaralayıp daha sonra teslim olmalarıyla ilgili yaşanan 9 saatlik süreyi anlattı. Soyguncuların ikna edilmesi için annenin çaresizliğine de dikkat çeken Tayfur, "Bu krizin çözülmesinde en büyük etken elbette sabırdır ama sebepsiz bir sabır içerisinde olmak doğru değildir" dedi.

Ordu İl Emniyet Müdür Caner Tayfur 28 yaşındaki Gökhan ve kardeşi 22 yaşındaki Ömer Sarıkeklik'in Fatsa İlçesi'nde bir kuyumcuyu soymaya kalkarak, 1 kişiyi silahla yaralayıp, 3 kişiyi 9 saat süreyle rehin alması, daha sonrada müzakerecininin iknası sonucu teslim olmaları ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanmalarıyla ilgili olayın ayrıntılarını gazetecilere anlattı.

REHİNELERİN HAYATINI RİSKE EDEMEZDİK

Krizin çözülmesinde en büyük etkenin sabır olduğuna dikkat çeken Tayfur "Bu krizin çözülmesinde en büyük etken elbette sabırdır ama sebepsiz bir sabır içerisinde olmak doğru değildir. Müzakereci arkadaşımız görüşmelerini yaparken beraberinde psikolog arkadaşımızda olmuştur. Bunlar muhtemel gelişmelere göre bizi sürekli bilgilendirmişlerdir. Bizde buna göre karar vermişizdir. Sabredelim diye rastgele davranış içinde bulunarak rehinelerin hayatını riske edemezdik" dedi.

DEFİNE OLAYI VAR AMA SÖYLENİLDİĞİ GİBİ DEĞİL

Soyguncu kardeşlerin soygun planı yapmadan önce internetten araştırma yaptıkları, bu doğrultuda bazı eşyalar temin ettikleri, define bulup buldukları defineyi kuyumcuya verdiklerine ilişkin iddilara da vurgu yapan Tayfur, ortada bir define olayının olduğunu da belirtti. Soyguncu kardeşlerin kuyumcu soygunu planlarına definen Tayfur şöyle devam etti: "İnternetten bir takım şeyler araştırmak suretiyle bir takım hatalarda bulunulabiliyor. Sonuçta karar verilerek bir eyleme girişilmiş ama bir taraftan biraz çocuksu geliyor. Kendilerince internetten mi elde ettiler bu bilgiyi. Kafalarında kar maskesiyle çıkmışlar üzerine folyo, onun üzerine tekrar bir kar maskesi, bunda ne yapmayı amaçladılar bunuda anlayamıyorum. Define buldukları, bunu kuyumcuya verdikleri parasını alamadıkları olayın gelişiminde bunun çok mantıklı olmadığını gösteriyor. Ayrıca biz yine araştırdık, bir define olayı var ama söylenildiği gibi değil. Bunlar başlangıçta ekonomik sıkıntı içinde olmalılar ki önce bir define arayışına giriyorlar, işaret arıyorlar sağda solda. Bunu yapamayacaklarını, başaramayacaklarını anlayınca bu amaçla kiralamış oldukları aracı önce akşam saatlerinde götürüyorlar camlarını filmletiyorlar. Sabah eyleme 20 dakika kalada plaklarını söküp bagaja koymak suretiyle böyle bir eyleme girişmiş oluyorlar. Silahlar el yapımı ve ruhsatsız."

MERAKLI KALABALIK VARDI

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'na teşekkür ederek Emniyet teşkilatındaki zihinsel modernizasyona da vurgu yapan Tayfur, bu gibi durumlardaki meraklı kalabalığada bir mesaj vererek, "Emniyet teşkilatı yalnızca teknolojik bakımdan modernizasyon geçirmekle kalmıyor, teşkilatımız aynı zamanda zihinsel modernizasyonunu da hızlı bir şekilde tamamlıyor. Bizim işimiz yaşatmaktır, tehlikeyi bertaraf edecek ölçüde kuvvet kullanmaktır. Meraklı kalabalık vardı ama biz onu hızlı bir şekilde zarar görmeyecekleri mesafelere kadar uzaklaştırdık. Hemşerilerimizden ricam bu tür olaylar yaşandığı zaman bizim işimizi kolaylaştırmak bakımından daha mesafeli kendileri için daha emniyetli alanlara çekilmeleri uygun olacaktır ki biz enerjimizi birde bu insanlara" şeklinde konuştu.

ANNENİN BAŞTAKİ ÇARESİZLİĞİ BİZİ ÇOK ÜZDÜ

Caner Tayfur 9 saatlik rehine operasyonunda soyguncu gençlerin annesi Şehri S'nin çocuklarıyla telefonda görüştüğünü, ikna edemediğini, yüz yüze görüşmelerine tehlikeli olabileceği için izin vermediklerini de kaydederek, "Annenin baştaki çaresizliği bizi çok üzdü. Çok üzgündü, ağlıyordu. Israrla çocuğuyla yüz yüze görüşmek istediğini söyledi.Yüz yüze görüşmesinin tehlikeli olabileceğini, kendi güvenlikleri bakımından tehlikeli olabileceğini söyledi ve telefonla irtibat kurdurmuş olduk. Sonuç itibariyle mutlu sonu annesinin görmesinden biz çok büyük bir manevihaz duyduk. Annesinin, dedesinin çaresiz bekleyişleri bizi üzmüştü, netice olarak onların sevinçlerini görmek bize mutluluk verdi. Rehinelerinde burunları kanamadan bu olayın böyle neticelenmesinden büyük haz duyduk" dedi.

ANNE BABALARA TAVSİYE

İki soyguncu kardeşin sabıkasız olduğunu da belirterek anne babalara da seslenen Tayfur sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu olay nedeniyle anne babalara şunu tavsiye etmek isterim; çocuklarımızı seviyoruz, mutlaka onlara güven duymak mecburiyetindeyiz ancak bu güven çok sebepsiz olmamalı. Onlara güven duyduğumuzu hissettirmekle beraber usulüne uygun denetimide mutlaka yapmamız gerekiyor. Bunun yanında ayrıca çocuklarımıza sevgimizi daha fazla hissettirebilirsek mutlaka bu olaya mahsus söylemiyorum bir çok şeyin önüne geçmiş oluruz diye düşünüyorum."