HÜSEYİN YİĞİNER - Ankara'nın Çubuk ilçesinde tellerin çivilerin arasından geçirilmesiyle yapılan filografi sanatı, polis memurunun elinde hayat buluyor.
Çubuklu filografi sanatçısı polis memuru Mustafa Akkaya (42) AA muhabirine yaptığı açıklamada, "çivi ve telin büyüleyici dansı" olarak tanımlanan sanatı, 2 yıl önce bir Ramazan akşamı televizyonda gördüğünü ve o günden sonra filografi sanatına adeta aşık olduğunu söyledi.
Aldığı kurslarla filografi sanatını ilerlettiğini ve çok sayıda sanat eseri yaptığını ifade eden Akkaya, şöyle konuştu:
"Filografi, çivi ve telin maharetli ellerde şekillendiği sanat dalıdır. Bir Ramazan akşamı televizyonda gördüğüm bu sanatla yaklaşık 2 yıldır ilgileniyorum. Filografi ahşap bir zemin üzerine kumaş geçirilerek onun üzerine de şablonlar aracılığıyla çivilerle değişik şekiller yapılan ve onunda gümüş tellerle işlenen bir sanattır. Filografiye kısaca telle çivinin aşkı veya telle çivinin büyüleyici dansı deniliyor. Bu sanat, bizim eski Türk sanatlarındandır. Ülkemizde bu sanatı sanatçı Saim Devrilmez'in verdiği kurslarla yeniden hayat buldu. Bende yaklaşık 8 ay filografi kursuna gittim. Kurs sonunda öğrendiklerimle belli örgü teknikleri kullanılarak hat yazıları, simetrik desenler, çiçekler, hayvan figürleri ve resimleri pano haline getiriyorum. "
-Filografinin insan üzerinde rahatlatıcı bir etkisi oluyor
Yaptığı mesleğin stresli ve zor bir meslek olduğunu anımsatan Akkaya, "Be yaptığım görev icabı sabır isteyen bir meslek olduğu için, filografi sanatı da sabır isteyen bir meslektir. Sabrı öğreten bu sanat, ruh dinlendirici olması ve olumlu psikolojik etkilerinden dolayı da stres attırıyor. Çivi çakma, teli sarma aşamalarıyla yoğun ve keyifli bir uğraş olan filografinin insan üzerinde rahatlatıcı bir etkisi oluyor ve her yönüyle benle özdeşleşen bir sanat. Atalarımız sabrın sonunda hep selamet vardır derler, bu sanatın sonunda da çok güzel eserler çıkarmak ve bu eseri seyretmek insana selamet veriyor" dedi.
-İnsanlar gördükçe ve tanıdıkça seviyor
Bugüne kadar yaptığı eserlerin büyük çoğunluğunu sevdiklerine hediye ettiğini ifade eden Akkaya, Çubuk'ta genelde insanların bu sanatı ilk defa gördüğünü ve büyük bir beğeni topladığını kaydetti. İlk sergisini 9. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali'ne açtığını hatırlatan Akkaya, "Birçok insan filografi sanatının adını daha önce hiç duymadığını gördüm. Bu nedenle sergiye insanların çok yoğun ilgisi oldu. İnsanlar bu sanatı öğrenmek istiyor ve bende inşallah emekli olunca bu sanatı öğretmek ve yaymak istiyorum. En büyük hayalim ise eserlerimle Ankara'da büyük bir sergi açmaktır" diye konuştu.
Görevinden artan kalan tüm zamanını filografi sanatı ile uğraşarak değerlendirdiği bilgisini veren Akkaya, "Bazıları aracının bagajında mangal, tavla, semaver taşırlar. Benim aracımın bagajında ise filografi yapacak malzemelerin bulunduğu seyyar çanta, ahşap tablo ve kumaşlar bulunuyor. Boş vaktimin her dakikasını sanatla değerlendiriyorum" dedi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Polis Memurunun 'Filografi'ye Aşkı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?