Türk Resmi'nde 'soyut anlatım'ın en önemli isimlerinden biri olarak öne çıkan Devrim Erbil, Türkiye'de dinin baskısıyla sanatın dışlandığı yönünde bir düşüncenin yanlış olduğunu, olaya bir Batılı'nın gözüyle bakılmasını da doğru bulmadığını söyledi. Erbil, binlerce uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu'da Türk insanının sanata çok daha güzel katkılar yapacağına inandığını belirtti.
'Şiirsel Soyutmalar' adlı kişisel resim sergisini Adana'da sanatseverlerin beğenisine sunan Erbil, Büyükşehir Belediyesi 75. Yıl Sanat Galerisi'ndeki etkinlikte İHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Kullanmış olduğu tarzın, bugüne kadar pek rastlanılmayan bir teknik olduğunun altını çizen Erbil, doğadan aldığı izlenimleri özümseyerek, yaşam coşkusu ve duyarlılığı ile sanatsal yaratıcılığının süzgecinden geçirerek adeta ilmek ilmek dokuyup tuvale aktardığını anlattı. Erbil, eserlerinde öne çıkan çizgi,
renk ve benek katmanlarının oluşturduğu dokunun, öznel bir yorum olduğunun altını çizerek, bunun aynı zamanda da sanat yaşamının başında kurduğu ve zamanla geliştirmiş olduğu bir üslup haline dönüştüğünü vurguladı.
"HER DEĞİŞİM YENİ BAŞLANGIÇLARI DA BERABERİNDE GETİRİYOR"
Türkiye'deki sanata olan ilgiyi de değerlendiren Erbil, bir ülkede yöneticilerle birlikte uygulanan politikaların değişebileceğinin altını çizerek, "İnsanlık ve sanat tarihi gösteriyor ki; ileri ya da geri bütün toplumlarda 'sanat' diye bir olgu var. Ülkenin ekonomisinin iyi veya kötü olması hiç önemli değil. Sanatın temelinde; araştırmacılık, yenilik, ilerleme ve yaratıcılık var. Tüm bunlar insanın yapısında da var. Değişen her bir gün, yeni bir gün ortaya çıkıyor. Tıpkı bir satranç oyunu gibi her hamle
yeni bir başlangıcı beraberinde getirirken, her bir değişim hayatta da yeni bir günü ve yepyeni başlangıçları doğuruyor. İşte o yeni güne ve başlangıçlara verilecek yanıtlar var. Bu cevapları da önce sanatçı verdiği için sanatçının varlığı tartışılmaz" dedi.
"İNSANLAR POLİTİKACILARA RAĞMEN SANATA İLGİ DUYUYOR"
Bugün gelinen noktada sanatta çok parlak bir dönemin yaşandığından söz edilemeyeceği yorumunda bulunan Erbil, açıklamasını da şöyle sürdürdü:
"Politikacılar ve bu ülkeyi yönetenler herhalde sanatçı çok fazla sevmiyor. Sanata hakaret ediliyor, heykeller yıkılıyor. Tüm bunları yaşıyor ve görüyoruz. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki, o da hiçbir şeyin asla değişmeyeceği. Bir akış var ve bu bütün dünyada olup da süregelen bir süreç. Bu süreç, bugün Türkiye'de de yaşanıyor. İnsanlar yine sanata ilgi duyuyor ve politikacılara rağmen sanatsal üretim sürecinin içinde yer alıyor."
"DİNİN BASKISIYLA SANATIN DIŞLANDIĞI YÖNÜNDE BİR DUYGU YANLIŞ"
Erbil, "Dinin baskısıyla sanatın dışlandığı yönünde bir duygu çok yanlış. Türkler hangi din çerçevesi içinde olurlarsa olsunlar hiçbir zaman kendilerini dinin baskısı altında hissetmediler. Sadece başka bir yoldan gittiler. Olaya bir Batılının gözünden bakmamalıyız. Din, sanatı yasaklamış değil" ifadesini kullandı. Kültürün en yoğun yaşandığı bereketli coğrafyalardan biri olarak öne çıkan Anadolu'da birçok uygarlığın üst üstte gelerek bölgede kültürel değerlen oluşturup zenginleştirdiğini anlatan Devrim
Erbil, böylesi bir coğrafyada bir 'sanatçı' olarak yaşamanın büyük bir mutluluk olduğunu dile getirdi. "Böylesine sanatsal anlamda bereketli topraklarda bu akıp giden bu sürecin önünde hiçbir şeyin duramayacağını düşünüyorum" diyen Erbil, Türk insanının sanata çok daha güzel şeyler kazandıracağına inandığını da sözlerine ekledi. - ADANA
Son Dakika › Güncel › Sanat ve Din İlişkisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?