Sancar'ın Nobel Ödülü Kazanması - Son Dakika
Güncel

Sancar'ın Nobel Ödülü Kazanması

Kimya dalında Nobel Ödülü'ne layık görülen üç kişi arasında yer alan Türk bilim adamı Aziz Sancar, kanser araştırmaları hakkında AA'ya konuşmuştu.

07.10.2015 14:56

Kimya dalında Nobel Ödülü'ne layık görülen üç kişi arasında yer alan Türk bilim adamı Aziz Sancar, kanser araştırmaları hakkında AA'ya konuşmuştu.

Anadolu Ajansı muhabiri Zeynep Akyıl'ın röportaj yaptığı Prof. Dr. Sancar, "Kansere karşı 'DNA onarımı' buluşu" hakkında bilgi vermişti. Aziz Sancar, haberde, kanserle mücadele konularındaki araştırmaları ve kendisine ait olan "Sirkadiyen saat (ritmik saat)" buluşu hakkında da açıklamalarda bulunmuştu.

22 Temmuz 2014'te yayımlanan haberimiz şöyleydi:

Türk bilim adamından kansere karşı "DNA onarımı" buluşu

Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sancar:

"Vücuttaki, sirkadiyen saat (günlük ritm) konusunda önemli bir buluş yaptık. Sirkadiyen saati, vücuttaki DNA onarımını kontrol ediyor. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu DNA'yı tahrip ediyor ama vücutta bulunan DNA onarım mekanizmaları, kanser hücrelerinin yaşamasını sağlıyor"

"Fareler üzerinde yaptığımız bilimsel çalışmalara dayanarak, insanlar için sabah saatlerinin deri kanseri riski açısından daha düşük olabileceğini söyleyebiliriz. İnsanlar üzerindeki bilimsel çalışmalar için de ABD Sağlık Bakanlığından izin aldık"

ZEYNEP AKYIL - Kanser konusunda yaptığı önemli çalışmalarla dünya çapında adını duyuran  Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisinde "sirkadiyen saat (ritmik saat)" buluşuna imza attı.

Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Sancar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser konusunda önemli çalışmalar yapıldığını belirtirken, kanser mekanizmasının 10 yıl içinde çözüleceğine inandığını söyledi. Ancak kanserin nasıl olduğunu çözümlemenin onu tedavi etmek anlamına gelmediğine işaret eden Sancar, tedavi konusunda bir şey söylemek için erken olduğunu belirtti.

Her kanser çeşidinde farklı mutasyonların tespit edildiğini, dokudaki bazı kanserli hücreler öldürülse dahi başka mutasyonları kontrol etmenin zor olduğunu anlatan Sancar, "Kanser demek bir tek hücre tipi değildir, kanserde çok hücre tipi vardır, bütün bu hücrelere göre  tedaviyi yöneltmek gerekiyor" dedi.

Kanserle ilgili olarak "DNA onarımı" konusunda çalışma yaptığını bildiren Sancar, şunları kaydetti:

"Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu DNA'yı tahrip ediyor ve vücutta bulunan DNA onarım mekanizmaları,  o kanser hücrelerinin yaşamasını sağlıyor. Biz bu mekanizmayı anlamak, aydınlatmak için bir çalışma başlattık. Bu mekanizmayı anlayınca onu "inhibe" edip, kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha önce öldürülmesini sağlamaya çalışacağız. DNA onarımı mekanizmasını aydınlatmak, kanser tedavisi noktasında çok önemli. Gayemiz bu mekanizmayı açıklamak."

-DNA onarımının en az olduğu saatler tespit edilerek, kanserle savaşılacak-

Sirkadiyen saat (günlük ritm) konusunda önemli bir buluş yaptıklarını bildiren Sancar, sirkadiyen saatin DNA onarımını kontrol ettiğini ifade etti. Sancar, DNA onarımının  günün belli saatlerinde arttığını, belli saatlerde de  minimum seviyeye indiğini söyledi.

Amaçlarının vücuttaki DNA onarımının minimum olduğu zamanı tespit edip, kanser hücrelerine ilaç verip, bu hücrelerin ölmesini sağlamak olduğunu belirten Sancar, "Hedefimiz DNA onarımının ne zaman minimum ne zaman maksimum olduğunu belirleyerek, DNA onarımı potansiyelinin en az olduğu zaman ilaç tedavisi uygulayarak, hem ilacın etkisini çoğaltmak, hem de yan etkileri azaltmak" şeklinde konuştu.

Bu kapsamda çalışmayı öncelikle kalın bağırsak kanseri üzerinden başlatacaklarını anlatan Sancar, "Kalın bağırsağın biyolojisi ve DNA onarımı saatleri konusunda daha çok bilgi sahibi olmamız nedeniyle bu kanser çeşidinden çalışmalarımızı başlatacağız. Araştırma çalışmalarına 2-3 ay içinde başlıyoruz" dedi.

-Deri kanserinin önüne geçilebilecek

Sirkadiyen saat konusundaki çalışmalarının deri kanserini önleme noktasında da faydalı olacağına dikkati çeken Sancar, bu şekilde hangi saatlerde güneşlenildiğinde kanser riskinin arttığının, hangi zamanlarda azaldığının tespit edilebileceğini ifade etti.

Fareler üzerinde yaptıkları bilimsel çalışmalarda, UV ışınlarına maruz kalan farelerde kanser riskinin akşam saatlerinde daha az olduğunu tespit ettiklerini belirten Sancar, şöyle devam etti:

"Fareler üzerinde yaptığımız araştırmalarda sabah saatlerindeki UV maruziyeti sonucu kanser riskinin akşamüstü saat 4'teki tespit ettiğimiz oranlara göre 5 misli daha yüksek olduğunu gördük. Yani farelerde deri kanseri riskinin akşam saatlerinde daha az olduğunu belirledik. Farelerde ortaya çıkan sonuçlar insanlarda tam tersidir. Buna dayanarak, insanlar için sabah saatlerinin deri kanseri riski açısından daha düşük olacağını söyleyebiliriz. Yani sabah saatlerinde güneşlenmek, öğlen ve akşamüstüne göre daha az risk taşıyor. Ancak bunu kesin olarak söylemek için  öncelikle insanlar üzerinde deney yapmamız lazım."

Bu konuda çalışmalara başladıklarını ve Amerikan Sağlık Bakanlığından izin aldıklarını anlatan Sancar, ilk etapta gönüllüler topladıklarını ve gönüllülerin derilerindeki DNA onarımlarını gün boyu nasıl olduğunu ölçmek için çalışma yapacaklarını söyledi.

Sancar, "Yani DNA onarımı konusunda kalın bağırsakta yapacağımız çalışma kanserin tedavisini, cilt üzerinde yapacağız çalışma da kanseri önlemeyi amaçlıyor" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Sancar'ın Nobel Ödülü Kazanması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement