Tek Araçla Çoklu İhale Vurgunu!

Şanlıurfa'da Geçtiğimiz günlerde Gazete İpekyol'da da yayımlanan Siverek'te okul servislerinin öğrencileri okula yetiştirmek için gece 03.00'te yola çıktıkları haberine ilişkin olarak konuşan Birsen Turizm sahibi Hacı Birsen, bu durumun ihaledeki usulsüzlüklerden kaynaklandığını iddia etti.

Urfa'daki kayıtlı S plakalı araç sayısının bin 336 olduğunu, buna karşın ihalelerde yaklaşık 10 bin civarında aracın ihale aldığını kaydeden Birsen, bu nedenle Milli Eğitim Müdürlüğü'nün çoğu ihalelerinin usulsüz olduğunu ileri sürdü.

BİRSEN: KAYITLI BU KADAR ARAÇ YOK

Okul servisleriyle ilgili çarkın nasıl döndüğünü Gazete İpekyol'a anlatan Birsen, "Urfa'da Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yaptığı ihalelerin çoğu usulsüz. Okul servilerinde 10 yaş şartı vardır. Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) Müdürünün bize, belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda müdürün deklare ettiği rakam Milli Eğitim Müdürlüğü 7 bin 750 tane taşımalı eğitim ihalesi yapmış. 7 bin 750 araçla. Bu 2015 yılı için. Ondan sonra Urfa Emniyetindeki toplam minibüs sayısı böyle bir rakam değil. UKOME'ninbize söylediği rakam sadece Siverek ilçesindeki araçlar da dahil bin 336 tane S plakalı araç var. Şimdi rakam 7 bin 750 ise bu sadece Urfa'daki köylere gidenler, Urfa'daki özel okulları da dahil edersek, 500 kişilik bir koleje 30 araç gidiyorsa, bin kişilik koleje 60 araç gidiyorsa, Urfa merkezde kaç okul olduğunu bilmiyorum, bunları kıyas ederseniz Urfa merkezde bu rakam ne olur? Buraya da 3 bin araç diyelim. Urfa'daki Şoförler Derneğine gidersiniz kaydı çıkarırsanız, bu kadar araç yoktur." diye konuştu.

'BİR PLAKAYLA 20 İHALEYE GİRİYORUM'

Okul servisleriyle ilgili yapılan ihalelerde kriterlere ve standartlara uyulmadığını aktaran Birsen, "Bu nasıl dönüyor? Milli Eğitim ihaleyi yaparken örneğin ben bir ruhsat fotokopisiyle, bir plakayla 20 tane ihaleye giriyorum. Çark böyle dönüyor. Ondan sonra böyle bir araç olmadığı için bir araç beş okula, dört okula gitmek zorunda kalıyor. Böyle bir durumda ne oluyor? Sizin haber yaptığınız yere geliyor. Adam gece saat 05.00'de çıkacak ki, ulaştırabilsin öğrencileri. Bu yine iyi... Ben gözlerimle gördüm. Ki, ben bunu yazdım da. Eğer ben Milli Eğitim Müdürü olsam, 'ya kardeşim siz bizi böyle bir şeyle suçluyorsunuz, neyle suçluyorsunuz' derim. Urfa'nın merkezinde Organize Sanayi Bölgesinden sonraki ilk köyde gidip fotoğrafını da çekebiliriz. Tedavülden kalkmış araçlar orada çalışıyor. Öğrenci servisinde 10 yıl şartı vardır. 10 yıl sonra S plaka oradan düşer, iptal edilir. Şimdi Urfa Belediyesi 'Herkes kendine has plakasını alsın, bir araç hem A köyünde görünmesin hem B köyünde görünmesin. Bir araç bir ihaleye girsin alsın. A şahsı ihaleye girdikten sonra B şahsı girsin. Kalite olsun ki, çocuklarımızı sağlam taşısın' diyor. Tedavülden kalkmış araç, emniyet kemersiz araç..." dedi.

'İHALE DOSYASINDAKİ ARAÇ ANTALYA'DA'

Siverek'te yaşanan benzeri olayların Urfa'da da yaşandığına şahit olduğunu belirten Birsen, denetlemenin yeterince yapılamadığını dile getirdi. Birsen, "Bir kere duyarlı bir veli 'benim öğrencim 45 dakikadan önce gitmemeli' demeli. Ama garibim, fakirim, Siverek'teki vatandaş gece saat 03.00'de yola çıkıyor. Çok acı bir şey. Niye? Çünkü bir araç önce A okuluna, sonra B okuluna, sonra C okuluna gidiyor. Milli Eğitim öğrenci başına 40 liraya, 30 liraya ihale yapıyor. Urfa'nın toplamında 7 bin 750 araç yok. Nasıl yaptı bu sözleşmeyi Milli Eğitim? Sahtekarlık yaptı, usulsüzlük yaptı. Köylere gidelim, kameraya alalım. Gelen araçlar o köyde ihaleye giren araçlar mıdır? Yok. Yani köyün ihale dosyasına konulan araç orada çalışmıyor. Antalya'da. Denetlemeyi yapması gereken Büyükşehir Belediyesi'dir. Ama daha yaptırım güçleri yok, toparlamaya çalışıyorlar. Şahsım kazandırmaya çalıştığı için düşmanım da çoğalıyor. 'Belediye burada bir yanlışlık yapmış' diyorum" ifadelerini kullandı.

'BELEDİYE S PLAKAYI VERMİŞ AMA…'

Urfa'daki okul servilerine S plaka verilmesine rağmen, hizmet belgelerine 'ticari yolcu nakli' yazıldığını vurgulayan Birsen, öğrenci servisiyle ilgili yaptırımların uygulanmadığını kaydetti. Birsen, "Eskiden bir kaza olurdu, bütün koltuklar yerinden kopardı. Çünkü herkes koltuk monte ederdi. Şimdi öyle değil, fabrika monte ediyor. Tekeli kırmak için de 'fabrikanın yaptığı güç ve standartlardı sağlıyorsanız size de veriyorum' diyor devlet. Devlet burada iyiye gidiyor. İnsana hizmet etmeye çalışıyor. Üretim bandında üç çeşit araç çıkıyor. Bunun bir tanesi turizm, bir tanesi öğrenci paketi, bir tanesi de servis. Siz eğer öğrenci paketi seçmişseniz, bunda kamera var. Bunda okul taşıtı yazısı var, 'dur' levhası var. Siz, sürücü olarak okul taşıtının 'dur' levhasında ışık yandığını gördüğünüz zaman durmak zorundasınız. Madem ki, bu önceliği vermiş, yaptırımları da vermiş. Belediye bu öğrenci servislerine S plakayı vermiş. Belediye ve emniyet bu yanlışlığı yapmışlar. Sehven veya bilerek, 'ticari yolcu nakli' yazmış. Ticari yolcu nakli yazıldığı için de bu araç şu anda S plakalı olup öğrenci servisi gibi gözükse de aynı araç aynı anda Antalya'da turizm belgesine işleniyor. Yolcu nakli yazıldığı için. Halbuki, öğrenci taşıtı yazsa bu Urfa'da tek okulda kalacak. Layıkıyla yolcudan para alacak, hizmetini yapacak" dedi.

'FİRMA KARAKOLLUK OLDU'

Gaziantep'te yıllık bin TL ödenen servis ücretine Urfa'da 400 TL ödendiğini kaydeden Birden, Urfa'da okul servislerine yeterince önem verilmediğini kaydetti. Birden, "Dönen işler Milli Eğitimin duyarsızlığından ve bu yolsuzluğu yapanlara göz yummasından. Başka bir şey değil. Bir aracı neden mükerrer başka bir ihalede kullanıyorsunuz? Gidin bütün okulların ihalesini açın. Bütün plakalar, bütün firmalar hep aynı. Herkes aynı plakayı mükerrer yapıyor. Ruhsat fotokopisiyle koyuyor. Bir kere ruhsatın aslıyla girecek ve bir araç bir okulla anlaşma yapacak. İsmini vermek istemiyorum. A firması Milli Eğitimin Urfa'da yaptığı bütün ihalelere aynı araçla giriyor. Hepsini alıyor. Dolayısıyla araç sayısı az, iş çok olduğu için araç yetişmiyor. Bugün Akabe-TOKİ'den Atatürk Ormanı eteğindeki bir okula günlük gidiş geliş 72 kilometredir. Buraya giden bir araç başka bir okula gidebilir mi? Gitmesi için ne yapar? Bu tür yolsuzlukları yapar. Bu da çocukların güvenliğini sıfıra düşürmektir. Orman eteğinde bulunan bir okulun öğrencisini Urfa'da bir firma Güzelşehir'den orman eteğine üç ayrı vasıtayla götürüyor ve çocuğu kaybediyor. Akşam firma karakolluk oluyor. Sabah 07.45'te okula gitmesi için doktor anne babanın arabaya verdiği öğrenci 09,30'da okulun aramasıyla ortaya çıkıyor. Çocuk birinci araca binmiş. Sonra ikinci araca geçmiş. İkinci araçtan da üçüncü araca geçmiş ancak okula yetişmiştir. Urfa'da böyle bir duyarsızlık var" diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)