Aliağa Gemi Söküm'deki Ölümler

Gemi Söküm Sanayi Bölgesi'ne ev sahipliği yapan Aliağa'da geçtiğimiz günlerde iki işçinin gazdan zehirlenerek hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan iş kazası olayı; Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri tarafından protesto edildi.

Geri dönüşümde değerlendirilmek üzere Aliağa Gemi Söküm Tesislerine getirilen "Aşk Gemisi" dizisinin çekildiği 'Quail Cruises' firmasına ait 'Pasific' adlı kruvaziyer gemisinde iki işçinin ölümü kamuoyunda tartışma ve tepkileri de beraberinde getirdi. Hayatını kaybeden işçilerin aileleri olayda 'ağır ihmal' olduğunu iddia ederken, olayı basın açıklaması yaparak protesto eden Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ise yaşananları cinayet olarak nitelendirdi.

Aliağa Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasını Aliağa Demokrasi Platformu Dönem sözcüsü Ahmet Tüfek okudu. Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"3 Nisan 2013 tarihinde hepinizin bildiği gibi gemi söküm tesislerinde yaşanılan 'iş kazalarına' bu kazalarda yaşamını yitiren işçilere dikkat çekmek ve en önemlisi bu iş yerlerinde yaşanmasını istemediğimiz kazalar için önlemler alınması amacıyla bir basın açıklaması yapmıştık. Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu'nun uyarılarını dikkate almak yerine 'bunlar gemi söküm tesislerini kapattırmak istiyorlar ve arkalarında siyasi rant peşinde koşanlar var' diyerek, işçilerle birlikte bir basın açıklaması yaptılar ve kendilerini savundular. Bilinmelidir ki, Emek ve Demokrasi Platformu geri dönüşümün çevreci bir üretim olduğunu, dünyanın değişik koylarında çürümeye terk edilecek yaşlı ve eski gemilerin burada ekonomiye kazandırıldığının bilincindedir. Gemi sanayicilerinden çevreye ve insana duyarlı gerekli önlemlerin alındığı bir üretim gerçekleştirmelerini istemekteyiz. Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu olarak, insana ve çevreye karşı duyarlı bir üretimin gerçekleşmesini talep ediyoruz. Hükümeti ve yetkilileri uyarıyoruz. İstiyoruz ki Aliağa işçi ölüm haberleriyle güne başlamasın. Önlemler alınarak üretim gerçekleşsin. Ne yazık ki yine ölüm haberleriyle çığlıklarla uyanıyoruz. İtalya'dan Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'ne getirilen 'Quail Cruises' adlı kruvaziyer gemisinin makine dairesinde biriken suyu boşaltmak için işçiler mazotla çalışan su tahliye pompasını çalıştırıp suyu boşaltmak istemişler. Çalıştırılan pompanın egzoz gazından zehirlenerek 2 işçi yaşamını yitirmiştir. Doğan Balcı ile Davut Özdemir yaşamlarını yitirdi. Zehirlenen ve durumları ağır olduğu belirtilen diğer işçilerden Ahmet Acet Ege Üniversitesi'ne, Nuri Çetin ise Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Bizlerin edindiği bilgilere göre gemide söküm yapabilmek için firma tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Aliağa Gemi Sökümcüleri Derneği'nden gerekli izinlerin alınmadığı öne sürülüyor. Sökümü yapılacak gemide gaz ölçümü ve radyasyon kontrollerinin de yapılmadığı iddia edilmiştir. Zehirlenmeye ise sanıldığı gibi su tahliye pompasının egzozundan çıkan gazın değil makine dairesindeki klimadan sızan 'freon' gazının neden olduğu ifade edildi. Özellikle yolcu gemilerindeki klimaların kompresöründe yoğun miktarda bulunan freon gazının Aşk Gemisi'nin gelirken yaptığı kazanın ardından sızmış olabileceği öne sürüldü. Gaz ölçüm cihazlarıyla kontrol yapılmadan içeriye girilmesinin tam bir intihar olduğu kaydedildi. Daha çok para kazanma hırsı ile gerekli önlemlerin alınmadığı, güvenli bir çalışma ortamı sağlamadan çalıştırmak cinayete davetiye çıkarmaktır. Biz Aliağa'nın denizinin çöplük, gemilerin ve iş yerlerinin işçi mezarlığı olmamasını istiyoruz. Yetkilileri ve şirket yetkilerini önlem almaya davet ediyoruz. Bu cinayet dünyanın en iyisi denilen, örnek gösterilen ama her türlü kuralsızlığa ve ihlale göz yumulan Gemi Söküm Tesisleri patronlarının ortaçağı aratmayan ilkel kölelik ilişkilerinde çalışma koşullarını dayatması sonucu gerçekleştiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Bu iş cinayetlerinin sorumluları, patronların çok çalıştırıp, en basit emniyet tedbirlerini bile almadan, aşırı kar hırsı ve insana değer vermeme anlayışıdır. ve bunlara göz yuman, görmezden gelen, işçilerin çığlıklarına kulaklarını tıkayan hükümet ve yerel yöneticilerdir. Yetkilileri uyarıyoruz. Bu iş cinayetlerine kaza deyip üstünü örtmek cinayete ortak olmaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş cinayetlerini ve ona yol açan koşulları görmezden geliyor. Gemi söküm tesisleri kurulduğundan bu yana iş kazalarıyla ilgili hiçbir tutanak tutmayan, hiçbir ceza vermeyen, istatistik düzenlemeyen, işçilerin ölmesini hiç önemsemeyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Bu çağdışı çalışma koşullarına dur demek, hepimizin görevidir. Yetkilileri, iş yasalarına ve işçi sağlığı iş güvenliği tedbirlerini almaya, hükümeti ise, çalışanların lehine yeni düzenlemeler yapmaya çağırıyoruz. Bunun için sesimizi ve gücümüzü birleştirmeliyiz. İşçileri örgütlenmeye, sendikaları örgütlülüğü çoğaltmaya, siyasi partileri işçiler lehine yasal düzenlemeler için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Biz emek ve demokrasi platformu olarak partilerine bakılmaksızın bütün İzmir milletvekillerini Aliağa'ya davet ediyoruz. Gelin işlenen cinayetlere ortak olmayın." - İZMİR