MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli: (2) "Demokratikleşme paketinde Türk milleti yoktur, TBMM iradesi yoktur, milletimizin beklentisi asla yer almamıştır" "Açıktır ki bu ihanet ve teslimiyet belgesinin patenti teröristbaşı ve kanlı terör örgütüdür" "Anadilde eğitim Türk milleti için en ciddi açmazdır ve sonuçları ağır olacak, Türkiye’yi parçalanmaya götürecektir" "Başbakan Erdoğan ve zihniyeti, her sabah yavrularımızın, Türk’üm demelerinin, doğruyum diye haykırmalarının, çalışkanım diyerek seslenmelerinin neresinden rahatsızdır?"

01.10.2013 13:28

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, demokratikleşme paketinin terör örgütüyle pazarlıkların sonucu hazırlandığını öne sürerek, "Demokratikleşme paketinde Türk milleti yoktur, TBMM iradesi yoktur, milletimizin beklentisi asla yer almamıştır. Açıktır ki bu ihanet ve teslimiyet belgesinin patenti teröristbaşı ve kanlı terör örgütüdür" dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün açıkladığı demokratikleşme paketinin, her haliyle millet adına büyük bir utanç vesikası olduğunu öne sürdü.

Paketin, usul ve esas bakımından antidemokratik olduğunu, demokrasinin ruhu ve lafzıyla çeliştiğini savunan Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, bu paketi, gerçekten de Türkiye'nin demokratikleşme tarihinin, özellikle de son 11 yıllık buhran döneminin tabii bir sonucu olarak görüyorsa; bu demektir ki, aklını Kandil'de, zekasını da İmralı'da kaybetmiştir" dedi.

Paket hazırlanırken kimsenin fikrinin sorulmadığını, AK Parti milletvekillerinin dahi haberinin olmadığını ifade eden Bahçeli, "paketin PKK'nın emrivakilerini, tehditlerini, bölücü oburluğunu ve kan tutkusunu tatmine yönelik olarak kaleme alınmasının" daha da yürek burkucu olduğunu söyledi. Bahçeli, "Görünen odur ki Başbakan Erdoğan vicdan tapusunu, iradesinin şifrelerini PKK'ya ve İmralı canisine siyasi ikbal uğruna haraç mezat satmıştır" diye konuştu.

-"Paketten yüzü gülecek kaç kişi var?"

Bunun altından kolay kolay kalkılmayacak bir ayıp ve rezalet olduğunu öne süren Bahçeli, şunları söyledi:

"Açıklanan paketten yüzü gülecek, içten içe sevinecek bölücü zümre ve küçük bir azınlık dışında kaç kişi vardır? Türk milleti inim inim ağlarken, elindeki avucundakini borca ve hayat pahalılığına teslim etmişken, üstelik kimliği hedef alınmışken kimin sevinecek ve havalara uçacak hali kalmıştır'Başbakan hangi gezegende yaşamaktadır? Yeni bir ütopya kitabı mı yazmakta, burayı da güneş ülkesi mi sanmaktadır?

Başbakan, duyunca hepimize 'pes doğrusu' dedirtecek bir beyanda daha bulunmuştur. Buna göre açıklanan demokratikleşme paketiyle şehitlerimizin arzularını yerine getirdiklerini hiç yüzü kızarmadan, en ufak çekinme, mahcubiyet hali göstermeden dile getirmiştir. Ne zamandan beridir PKK'nın taltifi, ödüllendirilmesi ve dayatmalarının karşılanması aziz şehitlerimizin arzusudur? Sayın Başbakan, sende hiç mi vicdan, hiç mi akıl, hiç mi erdem kalmamıştır? Eli ve vicdanı kanlı katillere müjde verilmesini, şehitlerimizin, şehit analarının ve yakınlarının arzusu olarak lanse etmek kendini bilmezliğin dik alası değilse nedir?"

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın muhalefet partilerini tanzime yeltendiğini savunarak, "Demokratik adap ve terbiyede, kendi dışındaki partilere ayar vermek, iftiralarla, dayanaksız sözlerle yer hatırlatmak var mıdır? Başbakan Erdoğan'ın, PKK'ya övgüler yağdırdığı, İmralı canisine methiyeler düzdüğü iki dudağından, Milliyetçi Hareket Partisi'ne nasihatler çıkarması, şişeden fil çıkması kadar hezeyandır, akıl dışılıktır" dedi.

Erdoğan'ın "korkaklar zafer anıtı dikemezler" sözünü de hatırlatan Bahçeli, "Başbakan, bırakın anıt dikmeyi, işler ters gittiği anda, bu da çok uzak değildir, BOP hesabından kesilen bir biletle soluğu okyanus ötesinde zor güç alacaktır" diye konuştu.

-"Paket, hain isteklerin bir kısmı"

Demokratikleşme paketinin terör örgütünün dayatmalarının klasik, bildik ve ezberlenmiş bir yansıması olduğunu savunan Bahçeli, paketin pazarlıkların sonucu olduğunu iddia etti.

Devlet Bahçeli, paketin terör örgütünün elinden, İmralı canisinin tezgahından geçtiğini, Akil İnsanlar Heyeti'nin raporlarıyla harmanlandığını öne sürerek, şöyle devam etti:

"Demokratikleşme paketinde Türk milleti yoktur, TBMM iradesi yoktur, milletimizin beklentisi asla yer almamıştır. Başbakan Erdoğan, 11 yıl boyunca hiçbir reformu dayatmalarla, baskıyla, pazarlıkla açıklamadıklarını, millet ne dediyse, milletimiz için hayırlı olan neyse onu yaptıklarını yalandan medet umarak belirtmiştir. Acaba milletimiz, demokratikleşme paketinin neresine onay vermekte, nesini beğenmektedir? Açıktır ki bu ihanet ve teslimiyet belgesinin patenti teröristbaşı ve kanlı terör örgütüdür. Bölücü talepler Başbakan eliyle siyasete taşınmış, meşruiyet kazandırılmak istenmiştir."

-"İmralı canisini eş genel başkan almalı"

Demokratikleşme paketinin, özünde PKK'nın yıllardır beklediği hain isteklerin bir kısmı olduğunu ifade eden Bahçeli, bölücülüğün bir adım daha mesafe aldığını, özerklik, federasyon, konfederasyon ve bağımsız Kürdistan amacına biraz daha yaklaşıldığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da bundan sonra "densiz" ifadesini kolay kolay ağzına alamayacağını ifade eden Bahçeli, "Zira bir insanın kendine hakareti akıl hastalığı belirtisidir ki, Sayın Arınç henüz bu düzeye gelmemiştir" diye konuştu.

Terör örgütünün bölücü ve ayrılıkçı taleplerinin kısa, orta ve uzun vadeye yayılarak, Öcalan'ın yol haritasına göre şekilleneceğini belirten Bahçeli, "Başbakan'ın artık tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek vatan söylemlerinde ne denli samimiyetsiz olduğu netleşmiştir" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, siyasi partilerde eş genel başkanlık sistemiyle, BDP'nin fiilen yürüttüğü bölücü ve otoriteyi sarsıcı modeli genele şamil kılma arayışına girdiğini savunan Bahçeli, "Oldu olacak Başbakan, resmiyette bunun ilk tecrübesini yapmalı, İmralı canisini partisine eş başkan olarak almalıdır" ifadesini kullandı.

-"Anadilde eğitime onay"

Demokratikleşme paketiyle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim verileceğinin anlaşıldığını da belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, bal gibi ve apaçık biçimde anadilde eğitim onayıdır. Başbakan Erdoğan, PKK'nın, bölücü çevrelerin taviz vermediği bu zorlamasına boyun eğmiş, tarihi bir zilletin tarafı olmuştur. Oysaki aynı Başbakan, 15 Ağustos 2013 günü, Türkmenistan dönüşünde, anadil eğitimiyle ilgili sorulan bir soruya; 'Resmi okullar için de ve özel okullar için de böyle bir çalışma yok. Ne getirir, ne götürür kimse düşünmüyor. Biz AK Parti olarak ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atmayız' cevabını vermiştir. Başbakan Erdoğan ne olmuştur da, çok değil, 45 gün içinde çark etmiş ve yeni bir iki yüzlülük destanı yazmıştır. Demek ki, PKK bu süre zarfında öyle boğazını sıkmış, öyle bunaltmıştır ki, Başbakan sonunda ipleri teröristlerin eline vermiş, bölünmeyi makul görmüştür. Anadilde eğitim Türk milleti için en ciddi açmazdır ve sonuçları ağır olacak, Türkiye'yi parçalanmaya götürecektir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu kabullenmemiz kesinlikle mümkün olmayacaktır."

Bahçeli, köylerin eski isimlerini yeniden almasının da söz konusu olacağını anlatarak, "Bu da açık seçik bir şekilde PKK'ya verilen ödün olup, Türkiye'nin üniter milli yapısına kast eden bir hazırlıktır" dedi.

Erdoğan'ın, Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulması ve roman konutlarından bahsettiğini de anımsatan Bahçeli, "Bu nasıl bir ayrımcılıktır ki Roman kardeşlerimiz sanki toplumun dışında, milletin yabancısı gibi gösterilmeye çalışılmaktadır?" diye sordu.

-Andımız ile bitirdi-

Devlet Bahçeli, ilkokullarda okutulan "Andımız"ın kaldırılması hazırlığının büyük bir ahlaksızlık olduğunu öne sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Başbakan Erdoğan ve zihniyeti, her sabah yavrularımızın, Türk'üm demelerinin, doğruyum diye haykırmalarının, çalışkanım diyerek seslenmelerinin neresinden rahatsızdır? Sayın Başbakan bölücü terör örgütü bu kadar mı gözünü korkuttu, bu kadar mı aklını başından aldı? Yarın çocuklarımızın aileleri okulları sardığında, hep bir ağızdan Andımızı okuduğunda Başbakan ve hükümeti ne yapacak, mesela bunlara da gaz sıkacak kadar gözü dönecek midir? Bu karanlık kampanya dikiş tutmayacak, yavrularımızı ve geleceğimizi PKK'ya havale etme, peşkeş çekme sinsiliği Allah'ın izniyle maya tutmayacaktır. Ve sizlerin huzurunda Andımızın son satırlarını yüksek sesle okuyarak konuşmamı bitirmek istiyorum:  Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene."

- TBMM

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement