Nihat Ergün: Eleştiriden, eleştirilmesini bilenler yararlanır

Sebilürreşad dergisinin Ankara'daki genel merkezinde gerçekleştirilen Cumartesi Konferansları'nda "Müslüman toplumlarda gelecek tasavvuru" başlığıyla konuşma gerçekleştiren eski Bakan Ergün, Müslüman dünyasının bugün çaresizlik ve bilgisizlik içerisinde olduğunu söyledi. Müslümanların otoriter rejimler altında ezildiğine vurgu yapan Ergün şöyle devam etti; "21.Yüzyıl dünyasındaki sorunumuzu bir görelim, resmedelim kısaca. Müslüman dünya bugün büyük bir çaresizlik içerisinde ve büyük bir bilgisizlik içerisinde görünüyor. Marjinalleşmeler, baskı, öfke, hayal kırıklıkları ve değişmeyen iktidar politikaları, otoriter rejimler altında insan hakları ve özgürlük sorunları ile boğuşuyor. Aynı zamanda büyük fakirlik işsizlik yolsuzluk gelir dağılımı adaletsizlik ve teknolojik yetersizlikle ekonomik sorunlarla boğuşuyor. 21.yüzıldaki bu görünümümüz bize uygun değil. Sorunlarımız olduğunu kabul etmezsek onlara çare bulamayız. Hastalığı iyi tahlil etmezsek çözüm bulamayız."

MEHMET AKİF'TE MESELEYLE İLGİLENDİ

Müslüman toplumların geçmişinde de bu tür sorunların olduğunu anlatan Ergün, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un bu mesele ile olan ilgisinden de bahsetti; "Aslında geçmişte de, Sebîlürreşad'ın ilk çıktığı günlerde buna benzer sorunlar vardı. O günden bugüne ciddi arayış oldu. Bu arayışı şurada gördü o zamanın insan, içtihat kapısı kapalı olduğundan geleceğe dair bir şey söyleyemezsiniz. Yoksa eskiden ne söylenmişse onunla idare edeceksiniz. Buna en çok karşı çıkan Milli Şairimiz Mehmet Akif olmuştur. İçtihat kapısının yeniden açılması için çağrı yapılmıştır. Sömürge ve yoksulluğa karşı yeni içtihat çağrıları yapılmıştır. Bu çağrı 20.yüzyılda karşılığını buldu. Yine bu yüzyılda birçok İslam ülkesi bağımsızlığını ilan etti."

ŞARTLARI DEĞİŞTİRMELİYİZ

70'li yılların İslami uyanış dönemi olduğunu fakat bu döneminde kısa sürdüğünü söyleyen Ergün şöyle devam etti, "Bazı zor kazanılan zaferler oldu. Bunlar Afganistan cihadı, Pakistan'ın bağımsızlığı ve İran devrimi. Bunların hepsi hayal kırıklığı ile sonlandı. Bosna dramı yaşanırken, Müslüman toplumlarının yüzsüzlüğü ve çaresizliği ortadadır. Korsan yardımlar yapıldı. İlgi gösterilmedi. Günümüzde kavimler göçü gibi göçler yaşıyoruz. Bu göçler çoğunlukla Müslüman ülkelerden ve istikametleri batı. Batıyı daha iyi yer olarak görüyorlar. Bu göçlerin yüzde 70'i Müslüman ülkelerden. Yirmibirinci yüzyıldaki manzara da şartlar, yirminci yüzyıldan baktığımızda bizim kabul edeceğimiz şartlar değil. Ortadoğu'da şartların değişmesi gerekiyor. Dünya hızlı değişiyor. Bu kadar hızlı değişen dünyada yeni krizlerin, yeni karışıklıkların yaşanmaması mümkün değil. Şartları değiştirmezsek gelecekte daha güçsüz Müslüman toplumu bizi beklemektedir."

ELEŞTİRİLMESİNİ BİLENLER YARARLANIR

Müslüman toplumlarda yöneticilerin üstüne düşen görev, katılımı, adaleti ve hukukun üstünlüğünü sağlamasıdır. Müslüman toplumlarda yöneticiler hukukun üstünlüğünü sağlayacaktır. İlkesel olarak krallığa karşıyım, Krallıktan vazgeçmeden bile ülkesinde bunu yapan insanlar var. Kurallar manzumesinden bahsediyorum, herkes uyacak. Bakın namazda hepimiz imama uyuyoruz. Eleştirinin kişiye fayda getirdiğini de ifade Ergün dış güçler meselesinin o kadar etkili olmadığını her şeyin sizlere bağlı olduğunu ifade ederek şöyle devam etti; "Eleştiriden eleştirilmesini bilenler yararlanır. Eleştirilen kişi yararlanır. Başkası yararlanmaz. Eğer siz eleştiriden yararlanmazsanız, bundan başkası yararlanır."

ÖNDERLERİ KUTSALLAŞTIRMAYIN

Konferansının sonunda önder şahsiyetlerin kutsallaştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Nihat Ergün; "Onlara başka misyonlar yüklemeyin; yeni kutsallaştırmaya doğru… Hele hele Peygamberlerden sonra gelen önder şahsiyetleri size birtakım iyiliklere vesile olan kişileri kutsallaştırmayın."