Van'da öğrencilerin tarih bilincinin geliştirilmesi amacıyla hazırlanan "120 Tarihinin İzinde Projesi" kapsamında 4 ildeki 120 öğrenci, tarih derslerini kale, ören yeri, müze gibi alanlarda işliyor.
Yusuf Gökçenay Bilim ve Sanat Merkezi öğretmenleri ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri, öğrencilerin tarihi mekanların önemini kavraması, kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan eserlerin korunması, Urartu dönemindeki kalıntılar, gelenek ve görenekler gibi tarihi bilgileri yerinde öğrenmeleri için "120 Tarihinin İzinde Projesi"ni hazırladı.
TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında finanse edilen projenin ilk etabında Van, Hakkari, Bitlis ve Muş'tan 120 öğrenci, Urartuların en görkemli yapılarından biri olan, Gürpınar ilçesindeki Çavuştepe Kalesi'ne getirildi.
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, kalenin tarihi, kazılarda ortaya çıkarılan eserler, Urartu gelenek ve görenekleri, çivi yazısıyla yazılan kitabeler ve kalenin inşasında kullanılan malzemeler hakkında öğrencilere ayrıntılı bilgiler aktardı.
Okulda edindikleri bilgileri yerinde görerek daha iyi kavrama fırsatı bulan öğrenciler, iki hafta boyunca Van Kalesi, Akdamar Adası, Eski Van Şehri, Van Müzesi ve Tarihi Van Evleri'nde tarih derslerini işleyecek.
"Tüm tarihi mekanlarda öğrencilerimizi ağırlayacağız"
Prof. Dr. Çavuşoğlu, AA muhabirine, öğrencilerin tarihi öğrenmelerindeki en başarılı yolun, tarihi değerleri yerinde görmeleri olduğunu söyledi.
Proje sayesinde öğrencilerin geçmişi daha iyi yorumladığını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlere cephane taşıyan ve dönüş yolunda büyük bölümü donarak şehit olan 120 kahraman çocuk anısına bu projeyi hazırladık. Farklı okullardan öğrencileri ağırlıyoruz. Taşınmaz kültürel mirasımızı daha iyi anlamaları için onları buraya getirdik. Burada arkeolojik kazıların nasıl yapıldığına, mekanların nasıl ortaya çıkarıldığına, eserlerin nasıl korunduğuna yönelik bilgiler aktardık. Bu mirasın gelecek kuşaklara bırakılması için neler yapılması gerektiğini öğrencilerimize bire bir anlatıyoruz. İki hafta içinde kentteki tüm tarihi mekanlarda öğrencilerimizi ağırlayacağız. Bu tarihi değerleri öğrencilerimizin belleklerine yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Böylece taşınmaz kültürel mirasımızı gelecek nesillere daha sağlam ulaştırmış olacağız. Bizden sonra buralara onlar sahip çıkıp koruyacaklar. Bu anlamda proje çok önemli."
"Bilgilerin çocuklarda daha kalıcı olacağını düşünüyoruz"
Projenin yürütücülerinden rehber öğretmen Habibe Sağlam da "Çocukların gerçek tarihi görerek, yaşayarak ve işi uzmanlarından öğrenerek yetişmeleri çok önemli. Bu şekilde tarihi bilgilerin çocuklarda daha kalıcı olacağını düşünüyoruz. Projeyi iki etap halinde iki hafta sürdüreceğiz. Çocuklar tarihi mekanlarda arkeolojiyi, kazının önemini ve kültürü bir arada görüyor. Merak ettiklerini uzmanlardan öğreniyorlar." diye konuştu.
Altıncı sınıf öğrencisi Esma Eylül Aksay, "Burada birçok şey öğrendim. Urartular, Çavuştepe Kalesi'nde kullanılan taşları Edremit ilçesinden buraya taşımışlar, burayı yapmak için çok uğraşmışlar. Bugün sanki burada yaşıyormuş gibi hissettim. Yerinde görerek tarihi daha iyi anlıyoruz. Bilgiler daha kalıcı oluyor." ifadesini kullandı.
Öğrenci Cafer Efe Yavuzdoğan ise "Derslerde buralardan söz edilmişti ama bu kadar değişik yerlerin olduğunu bilmiyordum. Çok farklı bilgiler edindik. Tarihi yerinde öğrenmek güzel bir şey." dedi.
Son Dakika › Kültür Sanat › 120 ortaokul öğrencisi Van'daki tarihi mekanlarda tarihi öğreniyor - Son Dakika
Hüseyin Başkadem'in yönettiği 23. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali'nin ikinci gününde, Suk Dörtlüsü Quartet sahne aldı. Prag Sahne Sanatları Akademisi'nden gelen sanatçılar, çello, viyola ve keman enstrümanlarıyla seçkin eserlerini seslendirdi. Başkadem, konserde yaptığı konuşmada, dünyada keman ailesinden 4 enstrümanı bir arada çalabilen çok az grubun olduğunu belirtti ve Suk Dörtlüsü Quartet'in festivale üçüncü kez katıldığını söyledi.
Adana'da düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı'nda şarkıcı Ferhat Göçer, Seyhan Nehri kıyısındaki Merkez Park'ta konser verdi. Katılımcılar, Göçer'in şarkılarına eşlik ederken, dinleyiciler ise performansı cep telefonlarıyla kaydetti ve konser sonunda sanatçıyı alkışladı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konserde, Sinan Çelik, Erhan Özden, Erhan Tekin, Haydar Tanrıverdi, Murat Toraman, Mustafa Eke ve Adil Bedel'in çaldığı nefesli çalgılarla birçok eser seslendirildi. Programa katılanlar da eşlik etti. Rektör Prof. Dr. Turhan Kaçar da düzenlemeye katkılarından dolayı teşekkür etti.
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, 2021'de hayatını kaybeden seramik sanatçısı Melike Abasıyanık Kurtiç'in 'Bir Denizkestanesinin Anıları' isimli sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sergide, Abasıyanık'ın seramikleri, denizkestaneleri, yosun perdeleri, pirinç kağıtları ve gel-git fotoğrafları yer alıyor. Sergi, 19 Nisan-1 Eylül tarihleri arasında ziyaret edilebilir.
Diyarbakır Müzesi ve özel bir okulun ortaklığı ile Dünya Sanat Haftası kapsamında müze bahçesinde yaklaşık 50 eserin yer aldığı resim sergisi sanatseverlerle buluştu. Sergide, dünyaca ünlü ressamların yanı sıra öğrencilerin yaptığı resimler de sergilendi. Sergi, 18-21 Nisan tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak.
Milli şair Mehmet Akif Ersoy, Cümle Dergisi ve Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Halkın Gür Sesi: Mehmet Akif' adlı panelle anıldı. Panelde konuşan Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürü Murat Gözüdok, Ersoy'un eserlerinin milletin karakterini şekillendirdiğini ve gelecek nesillere yol gösterdiğini belirtti. Ersoy'un torunu Selma Argon da dedesinin vatan, bayrak, ezan ve inanç konularında derin bir hassasiyete sahip olduğunu vurguladı. Yazar Osman Koca ise Ersoy'un mütefekkir bir şahsiyet olduğunu ve Türk düşüncesine önemli katkılar sağladığını ifade etti. Panelde ayrıca Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya ve yazar Fahrettin Gün de Ersoy'un entelektüel birikimi ve karakteri hakkında konuşmalar yaptı.
Mohammed Salem'in çektiği fotoğrafta, Gazze'deki İsrail hava saldırısında ölen beş yaşındaki yeğeninin kefene sarılı cesedine sarılan Inas Abu Maamar yer alıyor. Jüri, fotoğrafın dayanılmaz bir kayba dair tüm hissi yansıttığını belirtti. Ayrıca, diğer dallarda da savaşlar, mülteci krizleri ve iklim değişikliği gibi konulara dair fotoğrafların ödüle layık görüldüğü belirtildi.
İngiliz yazar William Shakespeare'in Romeo ve Juliet oyunu, Türk ve Yunan sanatçıların ortak çalışmasıyla iki ülkede izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Devlet Tiyatroları ile Yunanistan Pire Şehir Tiyatrosunun ortak yapımı olan oyun, Ankara Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde sahnelenecek. Oyunun provaları tamamlanırken, yönetmen Lefteris Yovanidis, iki ülke sanatçılarının işbirliği yapmasının önemini vurgulayarak, nefret yerine sevgiyle kazanabileceğimizi belirtti. Oyun, Ankara, İstanbul ve Atina'da sahnelenecek.
Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Ramazan Bayramında ilçenin 9 günlük bayram tatilinde günlük ortalama 80 bin kişi ağırlandığını açıkladı. Amasra, turizmde parlayan yıldızı olarak Karadeniz'in incisi olarak biliniyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?