Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndaki tepkisine yönelik, "CHP, usulün görüşüleceği bir toplantıda esas üzerinden bir kavga çıkarıyor. Bir taraftan darbe hukukunu arındırmak için bir komisyon istiyorlar, önerileri bu. Ama takındıkları tavır, tam o darbeci anlayışın tezahürü olan bir siyasi tavırdır bu. Sivil ve demokratik bir anayasa yapalım derken sivil ve demokratik bir tavır ortaya koymak gerekir. Bu tahammülsüz bir tavırdır. Yani siz karşıdakine 'beyninizi boşaltarak masaya oturun' diyorlar. Böyle bir tutum olamaz" dedi.
Akdoğan, A Haber televizyonunda katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından kalmasına yönelik soru üzerine Akdoğan, bu tavrın bir CHP klasiği olduğunu belirterek, daha önce esastan, bu sefer de usülden problem çıkarttıklarını ifade etti.
Komisyon adının konuşulacağı bir toplantıda böyle bir kriz çıkarılmasının CHP'nin bu konuda samimi olmadığının göstergesi olduğunu belirten Akdoğan, "CHP, usulün görüşüleceği bir toplantıda esas üzerinden bir kavga çıkarıyor. Bir taraftan darbe hukukunu arındırmak için bir komisyon istiyorlar, önerileri bu. Ama takındıkları tavır, tam o darbeci anlayışın tezahürü olan bir siyasi tavırdır bu. Sivil ve demokratik bir anayasa yapalım derken sivil ve demokratik bir tavır ortaya koymak gerekir. Bu tahammülsüz bir tavırdır. Yani siz karşıdakine 'beyninizi boşaltarak masaya oturun' diyorlar. Böyle bir tutum olamaz" diye konuştu.
Akdoğan, partilerin anayasa konusunda farkı görüşlerinin olabileceğine işaret ederek, CHP'nin takındığı dayatmacı tavrın bu işin ruhuna ters olduğunu aktardı.
Yeni anayasa sürecinin AK Parti'nin inisiyatifiyle başladığını vurgulayan Akdoğan, "Toplumda böyle bir talep var. Milletimiz yeni anayasa istiyor. Başbakanımız diğer partilerle bir araya gelerek bu konunun konuşulmasını talep etti. AK Parti ilk icraatı bu inisiyatifi geliştirmekti. Bu takınılan tavır doğru bir tavır değildir ancak AK Parti'nin tavrı bu konuda sabittir. Yeni Anayasa Türkiye'nin ihtiyacıdır. Bu noktada bu inisiyatif devam etmelidir" ifadesini kullandı.
"Göç dalgası, Türkiye'yi zora sokmak için yapılmaktadır"
Akdoğan, " Azez'le ilgili başbakanın dile getirdiği 3 şarttan sonra PYD nasıl bir tavır takındı" sorusuna, sınırda ve çevresinde yaşananların çok iyi gözlemlenmesi gerektiğine değinerek, bu bölgede yaşananların Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konular olduğunu dile getirdi.
Yaşanması muhtemel bir göç dalgasının, insani krizin ötesinde bir ulusal güvenlik meselesi oluşturacağını vurgulayan Akdoğan, şöyle devam etti:
"Burada gereken duyarlılık sergilenmezse birileri Rusya'ya dur demezse yeni göç dalgaları oluşursa 'bu Avrupa'yı da vurur' dedim. Bu göç dalgası, Türkiye'yi zora sokmak için yapılmaktadır. Böyle baktığımızda PYD'nin alan kazanmaya çalışması yani 'Fırat'ın batısına geçemezler' dedik, o koridoru kullanamıyorlar ama Afrin'den doğuya doğru hareketlenme içerisine girdiklerini gördük ve Türkiye buna gereken tepkiyi gösterdi."
Akdoğan, Suriye sınırında yaşanan gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini belirterek, Türkiye'nin yapılan müdahaleyle caydırıcı bir rol üslendiğini söyledi.
- "Putin, Stalin'i örnek almış"
Suriye üzerinde çeşitli oyunlar oynandığını vurgulayan Akdoğan, bu bölgede PYD'nin sözde DAEŞ'e verdiği mücadelenin, meşrulaşmasını sağlayacak bir kurgu olduğuna dikkati çekti.
Akdoğan, Türkiye'nin haklı bir tepki ortaya koyduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Tel Rıfat'da Azez'de DEAŞ yok. Rusya, Azez'de okulları,sivilleri vuruyor ama utanmadan Birleşmiş Milletlere gidip 'Türkiye buraya top atışı yapıyor' diye Türkiye'yi şikayet ediyor. Bütün insanlık senden şikayet ediyor. Yani insanda bir ar damarı olur. BM'nin toplanıp Rusya'yı protesto etmesi gerekirken bunlar utanmadan BM'ye başvuruyorlar 'Türkiye bunları durdurmalı' şeklinde. BM çıkıp orada katledilenlerin hesabını Rusya'ya soramıyor, Türkiye'nin attığı iki tane top atışını durdurulması gibi bir tavır takınıyor. Rusya, züccaciye dükkanına girmiş fil gibi Gürcistan'da Suriye'de ve Ukrayna'da ortalığı birbirine kattı. Kimse sesini çıkaramıyor. Bu dirayetsiz yönetimlerin yanlış politikalarıyla eğer böyle giderse, Rusya Sovyetler dönemine dönecek. Putin, şuan Stalin'i örnek almış görünüyor. Putin, 'Stalin'in yaptıklarının daha beterini yapacağım' diyerek tarihe geçmek istiyor herhalde. Bu gidişe BM'nin ABD'nin daha kararlı bir şekilde ses vermesi lazım."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?