CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türk eğitim sisteminin en çok yozlaşmanın, nitelik ve nicelik kaybının en yoğun şekilde yaşandığı dönemden geçtiğini iddia etti.
Altay, yaptığı yazılı açıklamada, Türk eğitim sisteminin nitelik, nicelik, arz-talep sorunlarının yoğun olarak yaşandığı bu dönemde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "kendi ideolojik dayatmalarını eğitim sitemine empoze etmeye çalıştığını" ileri sürdü.
Bir okul türünün tercih edilmesi için yapılan çalışmaların dayatma boyutuna ulaştığını iddia eden Altay, bunun, Milli Eğitim Bakanlığı'nın e-okul sisteminde de görüldüğünü ileri sürdü. Altay, "Sistemdeki 'çocuğunuzu imam-hatip ortaokuluna vermek ister misiniz?' butonları sistemin kendi yanlılığının göstergesi iken Başbakan'ın 4+4+4 sistemini 'siz istediniz biz yaptık' demeci ve 'seçmeli derslerde din derslerini seçin' mesajı, ülkemiz eğitim sisteminin geldiği noktaya bakıldığında kaygı vericidir" dedi.
Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanlarının, yıllardır eğitimdeki nitelik ve nicelik sorunlarını görmediği savunan Altay, 4+4+4 eğitim siteminde ortaöğretim kurumlarının ikili eğitim-öğretim yapan okul sayılarını verdi. Altay, buna göre, 2009-2010 eğitim döneminde normal eğitimin 7 bin 950, ikili eğitimin 963, 2010-2011 döneminde normal eğitimin 8 bin 374, ikili eğitimin 907, 2011-2012 döneminde normal eğitimin 8 bin 187, ikili eğitimin 1484 olduğunu kaydetti.
Bunun dışında eğitimde kalite sorununun had safhaya ulaştığını savunan Altay, "Eğitim hizmetlerine erişimin hala sağlanamaması, eşitlikçi bir eğitim alt yapısının kurulamaması, öğretmen istihdamının ve dağılımının yetersizliği gibi temel sorunlar, yıllardır çözülemeyen nitelik sorununun büyümesine neden olmuştur" ifadelerine yer verdi.
Eğitim sisteminin içler acısı durumunun bir başka örneğinin de öğretmen istihdamındaki çarpıklıklar olduğunu belirten Altay, şöyle devam etti:
"Sınıf öğretmeni olarak görev yapan öğretmenlerin yüzde 42,9'u, alanında eğitim almış öğretmenlerdir. Türkçe öğretmenlerinin yüzde 51,1'i, alanında istihdam edilmektedir. Diğer branşlarda da bu çarpıklıklar görülmektedir.
Diğer bir nitelik erozyonu göstergesi ise Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS)'dır. Fen ve matematik verileri değerlendirmesinde Türkiye; Kazakistan, Şili, Singapur, Litvanya, Tayland, Sırbistan'ın gerisinde yer almaktadır. Her iki test sonuçlarında Türkiye TIMSS tarafından belirlenen ortalamanın altında kalmıştır."
-"Durum, her alanda vahim"
OECD'nin 'Bir Bakışta Eğitim 2013' raporuna da değinen Altay, şunları kaydetti:
"Durumun her alanda vahim olduğu görülmektedir. Akademik başarı listesinde matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında 43 ülkenin gerisinde kalan ülkemizin diğer bazı eğitim göstergelerine göre, 15-19 yaş grubunda eğitim görmeyen, bir işte çalışmayan veya işsiz olan gençlerimizin oranı, OECD ülkeleri arasında yüzde 34,6 ile en yüksek.
15-19 yaş grubunda ortalama bir Türk genci kaç yıl eğitim görüyor? Yanıt: 4.8 yıl. OECD içinde Türkiye'den başka bir ülkede bu kadar az eğitim süresi yok. Örneğin Finlandiya 8.4 yıl, İsveç 7.9 yıl, Yunanistan 6.8 yıl.
Türk Eğitim sistemi en çok yozlaşmanın, nitelik ve nicelik kaybının en yoğun bir şekilde yaşandığı bir döneminden geçmektedir. Bu ülke çocuklarının sınavlarla, okullara erişimle ve gelecek kaygıları ile çocukluklarını ve gençliklerini yaşayamadığı bir dönemi siyasal yönlendirme ile baskı altına alma çabaları eğitim sistemini tepeden tırnağa bozmuştur.
Başbakan ve Milli Eğitim Bakanları bu sorunları görmemekte ve duymamaktadır. Onların duyduğu tek sorun, ideoloji sorunudur. Siyasete, camiye, stadyumlara soktukları ideolojilerini, eğitim sitemine sokarak bu ülkenin temel dinamiklerini yok sayanlar hak ettiği karşılığı ilk önce öğrenci ailelerinden ve velilerden alacaktır." - TBMM
Son Dakika › Politika › CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?