CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, iş güvenliği eylem paketinin, sadece reklama yönelik olduğunu, içeriğinde ciddi bir şey bulunmadığını savunarak, "Sayın Davutoğlu, bu ölümlerden ders almamış gözüküyorsunuz, o ailelerin acılarını yüreğinizde hissetmiş olsanız, 'bu önlemler yeterlidir' demezdiniz" dedi.
Hamzaçebi, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Daha önce Torba Yasa'nın bazı maddeleri için Anayasa Mahkemesi'nde açtıkları davada 3 temel düzenlemenin iptal edildiğini anımsatan Hamzaçebi, Torba Yasa'da Anayasa'ya aykırı başka maddelerin de olduğunu ve daha sonra iptal davası açacaklarını söylediklerini belirterek, "146 maddelik yasanın 23 maddesiyle ilgili veya 23 maddenin çeşitli fıkra ve hükümleriyle ilgili iptal davası açtık" dedi.
İptalini istedikleri maddelerden 7'si hakkında bilgi veren Hamzaçebi, bunlardan birinin taşeron uygulaması olduğunu kaydetti.
Torba Yasa'daki düzenlemelerle taşeron uygulamasının kapsamının daratılmadığını tam tersine genişletildiğini belirten Hamzaçebi, devletin asli ve sürekli kamu hizmetlerinin, anayasada belirtilen kamu görevlileri eliyle yürütüldüğünü söyledi.
-"Gözü inşaattan başka bir şey görmeyen yönetim"
Hamzaçebi, iptalini istedikleri ikinci düzenlemenin meralara ilgili olduğunu vurguladı. Hamzaçebi, Anayasa'ya göre meraların devletin koruması altında, önce köylünün, sonra bütün toplumun olduğunu ifade ederek, bunun çevre hakkının da bir gereği sayıldığını anlattı. Hamzaçebi, Torba Yasa ile Bakanlar Kurulu'nca kentsel dönüşüm alanı ilan edilen meraların, mera vasfını kaybedeceğini, Bakanlar Kurulu'nun istediği merayı yapılaşmaya açma yetkisi olacağını söyledi.
Meraların elden gittiğini savunan Hamzaçebi, hükümete, vatandaşın çevre hakkı ve yeşil Türkiye'de yaşama hakkı olduğunu hatırlatmak istediğini belirtti. Hamzaçebi, yönetimde, gözü inşaattan başka bir şey görmeyen bir anlayışın bulunduğunu öne sürdü.
Hamzaçebi, İstanbul'da doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi nedeniyle domuzların şehre indiğini, hayvanların can derdine düştüğünü ifade etti.
-"Kamu yararına aykırı düzenleme"
Hamzaçebi, iptalini istedikleri üçüncü konunun Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu olduğunu ifade etti. Hamzaçebi, bu kurulun, özel sektör kuruluşu olduğunu ancak Torba Yasa ile özel sektörün dış ekonomik ilişkilerinin devletleştirildiğini söyledi. Hamzaçebi, kurulun bütçesi ve bütün faaliyetlerinin bakanlık tarafından denetleneceğini, belirterek, yeni bir çiftlik, yeni bir denetim dışı alanın olduğunu savundu.
Torba Yasa ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yapılan değişikliğin de iptalini talep ettiklerini bildiren Hamzaçebi, kanundaki değişikliğin, mülkiyet hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğüne müdahale olduğunu, gizli bir sansür getirdiğini ileri sürdü.
Hamzaçebi, Torba Yasa'nın, Belediye Kanunu'nda yaptığı değişiklikle, belediyelerin artık binaları da bir takım vakıf, derneklere vermesinin yolunun açıldığını belirtti. Hamzaçebi, "TÜRGEV'e, kamu kurumlarının hangi taşınmazları verdiği dikkate alındığında bu düzenlemenin hedefinin ne olduğu çok açık şekilde ortaya çıkmaktadır. Kamu yararına aykırı olduğunu gördüğümüz düzenlemeyi de iptal davasına konu ettik" dedi.
Hamzaçebi, Avukatlık Kanunu'ndaki değişiklik ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nda kadrolaşmaya yol açabilecek düzenlemenin de iptalini istediklerini ifade etti.
-"Reklama yönelik"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün açıkladığı iş güvenliği eylem paketini de değerlendiren Hamzaçebi, Soma faciasından sonra çıkarılan Torba Yasa ile bir daha böyle kazaların, ölümlerin olmayacağı izlenimi yaratıldığını ancak Ermenek'te bir facia daha yaşandığını belirtti. Davutoğlu'nun, hemen bir paket daha açıkladığını ifade eden Hamzaçebi, buna nasıl inanılacağını sordu.
Hamzaçebi, şözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Davutoğlu'nun paketi, sadece PR'a yönelik, reklama yönelik, içeriğinde ciddi hiçbir şey olmayan pakettir. 'Madenlerde iki tane yol olacak' diyor, zaten var, olması gerekir. İşçiler eğitilecek deniliyor, yasada eğitimle ilgili bir şey var. Sonra madenciye çip takılacak deniliyor. Çip takılsaydı, Ermenek'te toprak altında kalan ve halen bulunamayan işçi kardeşlerimize ulaşılacak mıydı? Sadece çiple ölecekti. Fosfor işaretli yollar olacak. Siz o fosfor işaretini, bin odalı sarayın koridorlarına koyun da oralarda kaybolmayın. Sayın Başbakan, bunu reform diye sunuyor, hiçbir ilgisi yok. Ölümcül iş kazalarının, faciaların meydana gelmesindeki temel nedeni Sayın Davutoğlu ya görmüyor ya göremiyor. Temel neden uygulanan politikalardır. 'Rödovans sistemini özel sektörde yasaklıyorum' derken devlette bu sisteme devam demenin nasıl mantığı vardır? Rödovans sistemi doğrudan doğruya üretimi zorlayan bir sistemdir. Rödovans sistemi kötüyse, özel için kötü, devlet için iyidir diyemezsiniz. Sayın Davutoğlu bunu söylüyor. Rödovans sisteminde, taşeron sistemi yine devam ediyor. Bunun neresi yenilik. Sayın Davutoğlu, bu ölümlerden ders almamış gözüküyorsunuz, o ailelerin acılarını yüreğinizde hissetmiş olsanız, 'bu önlemler yeterlidir' demezdiniz. Vahşi kapitalizmin uygulamasına yönelik herhangi önleminiz yok. İş sağlığı ve güvenliği, bu hükümet döneminde piyasalaştırılmıştır. Ortada yeni getirilen paket yoktur."
-"Avukatlık ücreti bankadan"
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, dört eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komsiyonu'nda iktidar kanadının, bir şekilde bu soruşturmayı kapatmanın gayretinde olduğunu öne sürdü.
Hamzaçebi, Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın 974 bin liralık avukatlık masrafının, bankanın yönetim kurulu karar alarak, bankadan karşıladığını söyledi. Hamzaçebi, Sayıştay denetçilerinin hazırladıkları taslak rapora bu tespiti koyduğunu ancak bunun taslak rapordan çıkarılması için çaba harcandığını ileri sürdü.
-"Sarayın vahameti..."
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 250 odalık rezidans yapılacağına dair haberlerin sorulması üzerine Hamzaçebi, "Doymamışlar. Bin odalı sarayla bütün dünyaya rezil olduk. Sarayın büyüklüğüyle dünya ile rekabet edeceğini söyleyen bir anlayış o makama yakışmıyor. Bugüne kadarki cumhurbaşkanları Çankaya Köşkü'ne sığmış, yaşamış niye Erdoğan oraya sığamıyor debdebe, tantana istiyor. Milletin parasıyla, vergisiyle yapıldı o saray. 'Oraya muhtarları çağıracağım, toplantı yapacağım, bitişiğine herkese açık cami yapacağım' reklamıyla o sarayın vahametini kimsenin gözünden kaçıramazlar" diye konuştu.
-"Yaşanan acılar nedeniyle duygularını ifade etti"
Hamzaçebi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun, Dersim olayları için özür dilediğinin anımsatılmasına karşılık, Tanrıkulu'nun Dersim'de yaşanan acılar nedeniyle duygularını ifade ettiğini kaydetti. Hamzaçebi, bunu bir başka yere taşımayı doğru bulmadığını dile getirerek, "Cumhuriyet ile hesaplaşmak, kurucusu büyük önder Atatürk ile ilgili konu olarak ortaya koymayı kesinlikle yanlış bulurum. O dönem tek parti dönemidir. 'O dönem başbakan Celal Bayar'dı, Bayar da daha sonra DP kurucusu oldu, Cumhurbaşkanı oldu, o nedenle sorumlu CHP değil, DP' demek ne kadar yanlışsa başka değerlendirmeler de o kadar yanlış olur. O bir devletin uygulaması. Orada büyük bir acı yaşanmıştır. Büyük bir bu acı yaşanmışsa, bununla ilgili insanlar duygularını ifade ediyorsa olumsuz değerlendirmek doğru olmaz" görüşünü dile getirdi. - TBMM
Son Dakika › Politika › CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?