CHP Myk Toplantısı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP'nin 16 Nisan anayasa değişikliğini ne zaman AİHM'e götüreceğine ilişkin, "Pazartesi günü dilekçe taslağını görüştük. Arkadaşlarımız son halini verdiler. Bir iki rötuş yapılıyor. Bu hafta o rötuşlar tamamlanır. ya hafta sonu ya önümüzdeki hafta başında davayı açmış oluruz" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirildi. MYK'nın gündemini ise CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan düzenlediği basın toplantısında paylaştı. Tezcan, Türkiye'nin terörün doğurduğu acılarla boğuşmaya devam ettiğini belirterek, "Terör siyasete ambargo koyan bir noktaya geldi. Siyaseti tıkayan, siyaset yapma imkanını yok eden, bloke eden bir başka araç olarak çözümsüzlüğün merkezi haline geldi. Bugüne kadar terörle uzun yıllardan bu yana mücadele eden bir ülke olarak bu konuda tecrübesi bu kadar geniş ve derin birikimi olan bir ülke olarak hala terör konusunda ciddi sorunlar yaşamamızın arka planındaki gerçek sebep ne? En temel sebeplerden birisi hiç unutulmamalıdır ki 15 yıllık AK Parti iktidarıdır. 2002 yılında iktidara geldiklerinde sıfır terörle aldılar ülkeyi. Bugün Türkiye sıfır huzur noktasında. AK Parti terörü bir siyaset stratejisi olarak kullanmıştır" diye konuştu.

"Bu anlaşmaların sonucunda FETÖ devleti ele geçirdi, bölücü terör örgütü de alan hakimiyeti kazandı"

AK Parti'nin FETÖ ve bölücü terör örgütüyle ittifak içerisinde olduğunu ileri süren Tezcan, "Bu anlaşmaların sonucunda FETÖ devleti ele geçirdi, bölücü terör örgütü de alan hakimiyeti kazandı. Acıyı milletin kendisi çekti. Bu ittifaklar tek adam rejimi yaratma konusunda AK Parti'ye istediği fırsatı verebildi mi? Hayır. Bu ittifaklara rağmen arzu ettiği sonucu alamadılar. Onun için bir yeni anlaşmaya ihtiyaç duydu. Terör örgütleriyle ittifaktan tek adam rejimi yaratma konusunda beklediği sonucu alamayan AK Parti siyaseti, bir yeni ittifak arayışı içerisine girdiğinde karşısına Sayın Bahçeli çıktı. Üçüncü anlaşmayı Bahçeli ile yaptı. Bu anlaşma bir terör örgütüyle yapılan anlaşma değildi. Bu yol ayrımında Sayın Bahçeli ile yapılan ittifakla yine Türkiye'de İhvan merkezli tek adam rejimi kurma projesine devam etti" ifadelerini kullandı.

Tezcan, şunları kaydetti:

"İhvan merkezli tek adam rejimi yaratma sürecinde en önemli kavşak noktalarından birisi 15 Temmuz darbe girişimiydi. 15 Temmuz'un sonucunda iktidar bir darbe fırsatçılığıyla başka bir düzen yaratmanın peşine gitti. Bir yeni darbeyle milleti karşı karşıya bıraktı. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki bütün gerçekler ortaya çıksın diye TBMM araştırma komisyonu kurulmasını istedik, AK Parti ısrarla kaçtı. Çalışmayı bloke etti. En sonunda komisyonun başında FETÖ muhabbeti ile bilinen maruf bir şahsı getirdiler. Bu rapor 302 sayfa, 15 Temmuz darbe girişiminin kontrollü bir darbe olduğunun çok net anlatımı bu rapor içerisinde. Kontrollü darbe demek bu bir tiyatrodur demek değildir. Kuşkusuz bu senaryosu önceden yazılmış oynanan bir oyun değildi. Kuşkusuz gerçek bir darbe girişimi teşebbüsü vardı. O gerçek darbe teşebbüsünün merkez örgütü FETÖ terör örgütüdür. Bu FETÖ'nün darbe girişimi öngörülmüştür, önlenmemiştir, sonuçlarından yararlanılmıştır. Kontrollü darbenin tarifi budur."

"Türkiye'de bir kayınpeder-damat hukuku oluşturuldu"

Gazetecilerin tutuklu olduğuna değinen Tezcan, "Gazeteciler tutuklu, aydınlar tutuklu, yaşamının hiçbir döneminde yolu FETÖ ile kesişmemiş olanlar tutuklu ama FETÖ'ye övgü düzenler serbest. Türkiye'de bir kayınpeder-damat hukuku oluşturuldu. Hükümete, darbenin siyasi ayağına sesleniyorum; OHAL yetkilerini kullananlara sesleniyorum çekin kirli ellerinizi gazetecilerin temiz kalemlerinden" dedi.

"Bizim kılavuzumuz 'hayatta en hakiki mürşit ilimdir' diyen anlayışın ta kendisidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Senin bir defa kılavuzun karga" ifadelerine ilişkin Tezcan, "Bizim kılavuzumuz bellidir. Sayın Erdoğan hiç merak etmesin. Bizim kılavuzumuz 'hayatta en hakiki mürşit ilimdir' diyen anlayışın ta kendisidir. Onlar bunu bilmezler, onlar İhvan kültürü ve anlayışıyla yetiştikleri için bu anlayışı yerleştirme inancında, çabasında oldukları için bunu bilmezler. Sayın Erdoğan bir kılavuz arayışındaysa bu milletin Sayın Erdoğan'ın kılavuzlarının kim olduğunu hatırlamasında yarar var" dedi.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Tezcan, bir gazetecinin AK Parti Genel Başkanının iç tüzük çalışmalarının yapılması nedeniyle Meclisin tatil olmaması yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:

"Sayın Erdoğan sadece AK Parti Genel Başkanı değil, demek ki MHP'yi de çantada keklik görüyor ki sadece kendi partisine değil MHP'ye de talimat verdi, 'beraber yaparız bu işi' dedi. Demek ki İhvan merkezli tek adam rejimini oluşturan gayri meşru anayasayı birlikte nasıl yaptılarsa o gayri meşru anayasanın gayri meşru iç tüzüğünü de birlikte yapabilecekleri inancı var. Bu anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde yapılacak iç tüzükte TBMM'yi fiilen yok etme, mezara gömme üzerine tabutun üzerine son çiviyi çakma iç tüzüğü olur. Biz bunun parçası olmayız. Ancak iç tüzükte gerçekten milletvekillerinin, etkin muhalefetin etkin ifade ve söz hakkının etkin kullanılacağı bir çalışma yapılacaksa o çalışmaya CHP her zaman katkı verir. Ama niyetin o olmadığını biliyoruz."

AİHM'e başvuru

CHP'nin 16 Nisan anayasa değişikliğini ne zaman AİHM'e götüreceğinin sorulması üzerine Tezcan, "Pazartesi günü dilekçe taslağını görüştük. Arkadaşlarımız son halini verdiler. Bir iki rötuş yapılıyor. Bu hafta o rötuşlar tamamlanır. ya hafta sonu ya önümüzdeki hafta başında davayı açmış oluruz" karşılığını verdi. - ANKARA