Kendi Silahıyla Vuruldu

Francesco Totti'nin sakatlığı sırasında 6 haftalık süreç içerisinde 5 beraberlik alan ve şampiyonluk yarışında bir hayli zayıflayan Roma'da kaptanın kadroya dönüşü Fiorentina maçıyla birlikte galibiyetleri getirmeye başladı. Bu maça onbirde başlayacağının belirginleşmesiyle birlikte Roma'nın puan umutları da epey artmıştı fakat Juventus'un güçlü yanlarını net bir şekilde ortaya çıkardığı maç Serie A'nın ilk yarı sona ermeden keyfini kaçıran bir şekilde sona erdi.

Juventus'un şakası yok!

Catania önünde alınan 4-0'lık galibiyet orta saha merkezinde cezalı olan de Rossi ve Strootman'la birlikte Rudi Garcia'nın 4-2-3-1' i kullanmasına ve Totti'yi uzun bir aradan sonra naturel pozisyonu olan forvet arkasına çekmesine neden olmuştu. Catania önünde elde edilen pozisyon zenginliği rakibin zayıf olmasıyla elbette direkt bir ilgisi vardı ama hücum dörtlüsünün efektifliği de performansı artırdı.

Maçtan sonra Rudi Garcia'nın yeni sistemle ilgili ılımlı açıklamaları ve Mattia Destro'nun son üç maçta attığı üç golle birlikte formda olması bu maçta da oynama ihtimalini beraberinde getiriyordu. Juventus deplasmanı olması nedeniyle 4-2-3-1 muhtemelen Rudi Garcia'nın aklında pek yoktu ama Gervinho ve Totti'nin kenarlarda olduğu Destro'lu 4-3-3'ü de ortaya çıkarabilirdi. Ama Fransız teknik adam sezon başında Serie A'yı süpüren ana planına sadık kaldı. Totti'nin ileri uçta olduğu 4-3-3'üne karşı Juventus'ta Marchisio'nun yedek kaldığı ideal 3-5-2 sahaya çıktı. Özellikle üçlü defansa karşı 4-3-3'ün etkinliği ve Roma'nın kenarları çok iyi kullanan yapısı önemli bir avantaj olarak maç öncesine öne çıkıyordu.

Roma maça çok iyi girdi. Maçın başından itibaren ön alanda presle, savunmayı öne çıkararak rakip yarı sahaya yerleşme amacında olduklarını Juventus'a gösterdiler. Zira en azından 1 puan almaları gerekiyordu ve Rudi Garcia her zaman olduğu gibi topu elinde tutma isteğindeydi. Fakat Roma'yı bu sezon farklı bir şekilde öne çıkaran durum topa sahip olma oyunu dışında kontra atak oyununu da çok iyi oynamalarıydı ve karşılarında da kendileri gibi komple bir takım buldular.

İlk 15 dakikada maçı domine eden ve bol pas yapan Roma'ya karşı özellikle Juventus kendi kalesi önüne iyi yerleşti ve alan kapatmaya çalıştı. 17. dakikada hücuma çıkıp ceza sahasına girdikleri ilk pozisyonda şu anda muhtemelen dünyanın en formda orta saha oyuncusu olan Arturo Vidal'in zeki koşusuna Tevez'in güzel asistiyle öne geçen Juventus çok büyük bir avantajı eline geçirdi. Gol sonrasında topla ilgilenmeyi tamamen bıraktılar ve geride Romalı oyuncularla eşleştiler. Fernando Llorente'nin Carlos Tevez'in bir kademe gerisinde Pjanic'i takip etme disipliniyle birlikte tamamen savunmaya odaklı Juventus'a karşı Roma'nın oyun üstünlüğü devam etti ama ilk 15 dakikadaki tehlikeleri yaratamadılar. İlk yarı sonunda 289 olumlu pas yapan Roma'nın başarılı pas oranı %92'yken topla oynama oranıysa %61'di fakat Juventus karşısında bunun bir anlam ifade etmesi mümkün olmadı.

İkinci yarıda Rudi Garcia'nın kafasında mutlaka bir plan vardı. Muhtemelen yapılacak değişikliklerin dakikası dahi belliydi ve üstün oyuna bir süre daha devam etme düşüncesindeydi. Fakat ikinci yarının hemen başında bir duran top sonrasında Bonucci'yle arka direkte ikinci golü bulan Juventus, Roma'nın disiplinini ve inancını tamamen dağıttı. Gol sonrasında Roma yine topa sahip olmaya devam etti ama oyun içi konsantrasyonları dibe indi ve Juventus'un hem kenarlardan, hem de merkezden derin toplarla yaratmaya başladığı tehlikeler ortaya çıktı. Bir türlü ilk yarıdaki oyun koordinasyonuna ulaşamayan Roma'ya karşı kırmızı kartlar ve penaltıyla birlikte maçın son 20 dakikası tamamıyla formaliteye döndü ve Juventus üst üste 10.galibiyetini elde etti.

Antonio Conte, Rudi Garcia gibi topa sahip olmayı seven bir teknik adam olarak topu bırakıp geride bekleyeceği maçı aynı Fransız hoca gibi iyi seçti ve Roma, başka takımları vurduğu planla vuruldu. Bundan sonrası Roma için şampiyonluk stresini sıfırlayarak ikinciliğe odaklanmak. Juventus ise 9 maçta gol yemeden 10 maçlık seriyle bu ligin ne kadar üstünde olduğunu bir kez daha gösterdi ve kısa vadede onlara sorun çıkartabilecek bir takım şu an için görünmüyor. Fakat Antonio Conte'nin son dönemde sık sık Şampiyonlar Ligi hayal kırıklığından dem vurduğu ortamda Juventus ne kadar mutlu olabilecek orası şu an için muamma.