28 Şubat Soruşturması

28 Şubat sürecinde dönemin Refah Partisi İl Başkanı olan Ordu İl Genel Meclisi Başkanı işadamı Engin Tekintaş, "İşimizi bıraktık, siyaseti terk ettik, arkadaş gruplarımızı ve ailemizi geride bıraktık ve sonunda cezaevine gittik. O gün herhangi bir çözüm süreci de olmadığı için 6 ay cezaevinde kaldık" dedi.

Tekintaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde, Ordulu olup da cezaevinde yatan tek siyasi isim olduğunu belirtti.

Bugün yaşanan gelişmelerin oldukça olumlu olduğunu ifade eden Tekintaş, şöyle konuştu:

"28 Şubat sürecinde bir gelecek planlaması yapanlar, kendilerini ülkenin önünde görenler, bunu biraz askeri, biraz sivil ve biraz da hukuk otoriteleri ile desteklemek isteyenler ve buna bazı sivil toplum kuruluşları ile basın yayın organlarını da katanlar, 28 Şubat sürecini hazırladılar ve başlattılar. 28 Şubat, bizi hiç hak etmediğimiz bir noktaya götürdü. O zaman öyle mağduriyetler oluştu ki, arkadaşlarımız mali yönden güya denetime tabi tutuldular. Mali yönden açılan davalar o gün hukuki yetkisi olmayan kurumlar tarafından açıldı. Ama şunu söyleyebilirim ki, hak etmediğimiz ve ülkemizin de hiç hak etmediği bir 28 Şubat'ı yaşadık. Sonuçta bu süreç tamamlandı ve biz rahmetli Erbakan Hoca'nın da içinde bulunduğu 79 arkadaşımızla birlikte yargılanma sürecine girdik. Bu sürecin sonunda da 2003 yılında AK Parti Ordu İl Başkanı iken istifa ederek, 2004 seçimlerinden sonra cezaevine gitmekle karşı karşıya kaldım. İşimizi bıraktık, siyaseti terk ettik, arkadaş gruplarımızı ve ailemizi geride bıraktık ve sonunda ceza evine gittik. O gün her hangi bir çözüm süreci de olmadığı için 6 ay cezaevinde kaldık."

Türkiye'nin önüne engel koyanların bir şekilde adalete hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Tekintaş, şunları kaydetti:

"28 Şubat sürecini hazırlayanların, bu süreci Türkiye'ye layık görenlerin bugün hesap vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biz bu ekonomik kaynakları ülkemize zorluklarla kazandırdık. İnşallah bu süreç başladı. Bu ülkede tek tip insan oluşturma arzusunda olanların yeniden böyle bir cesareti olmayacağını düşünüyoruz. Sadece 82 Anayasası'nı hazırlayan, 80 ihtilalini hazırlayanların bu ülkede sorgulanması değil, gerek 28 Şubat sürecini ve gerekse de 27 Nisan bildirisini hazırlayanların da bu hesapları vermesi gerektiğini düşünüyorum. Hukuka ve adalete güveniyoruz. Ülkemiz aydınlığa elbette çıkacaktır, demokrasi aydınlığa elbette çıkacaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Gelecekte de bunların hepsi tarih olacaktır."

-Adalet geç de olsa yerini buldu-

Ağrı Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Mehmet Şafi Erim, 1995 yılında Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü'nden mezun olduktan sonra, Bitlis'in Hizan ilçesinde göreve başladığını, 1.5 yıl boyunca okul içi ve okul dışında ahlaki ve kültürel alanda yaptığı etkinliklerin özellikle bazı çevrelerin dikkatini çekerek, hakkında dosyaların hazırlandığını, takibatlar yapıldığını söyledi.

Bir gece saat 00.00'da evinin basıldığını anlatan Erim, "Evimin her tarafını arayıp, dağıttılar. Sonra da karakola götürüldüm. 1.5 gün soğuk hücrede kaldım. Ertesi günü emniyet amirinin odasına çıkarıldım ve 3 saat ayakta bekletildim. Zaten hakaretler, ezici tavırlar çoktu bana karşı. Savcılığa çıkarıldım, çok ayrıntılı bir sorgulamadan geçtikten sonra mahkemeye sevk edildim, beraat ettim" diye konuştu.

Bu süre içerisinde Ağrı'ya tayin istediğini belirten Erim, "Tayin sonuçlarını beklerken Mutki ilçesine sürgüne gönderildim. Orada iki ay görev yaptıktan sonra Ağrı'ya tayinim çıktı" dedi.

Ağrı'ya 1998 yılında taşındıktan bir yıl sonra babasının belediye başkan adayı olduğunu anlatan Erim, o süreçte de anket yaptığı gerekçesiyle yine gözaltına alındığını öne sürdü.

Erim, şunları kaydetti:

"Bizi karakola aldılar. Sonra da yaklaşık 10 üniversiteli gençle beraber mahkemeye sevk edildik. Ben 9 ay görevimden uzaklaştırıldım. Psikolojik olarak sarsıldım. Bu süre içinde insanlar 'ne oldu acaba, neden nezarete girdi' dediler, itibarımız sarsıldı. Bu sebeplerden dolayı bütün arkadaşlarım benden kaçıyorlardı. Benimle aynı ortamda kalmazlardı. Şimdi 28 Şubat soruşturmasını yakından takip ediyorum. Adalet yerini geç de olsa buldu. Bu noktadaki gelişmeler bizi son derece mutlu ediyor."

- ORDU