Foça'da "Vatan Emek Cumhuriyet Birlikteliği" Yürüyüşü

İzmir'in Foça ilçesinde Küçük Deniz Sahil Caddesi'nde toplanan yüzlerce kişi tarafından "Vatan Emek Cumhuriyet Birlikteliği" yürüyüşü gerçekleştirildi.

Sivil toplum örgütlerinin organize ettiği Cumhuriyet yürüyüşüne CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, belediye meclis üyeleri, Foça Çevre ve Kültür Platformu, Foça Turizm Derneği, Foça Kent Konseyi, Foça Ziraat Odası, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Tüketiciyi Koruma Derneği, Türkiye Gençlik Birliği Foça Şubeleri, Alevi Kültür Derneği Bağarası Şubesi, Zeytin Üreticileri Birliği, CHP ve İşçi Partisi üyeleri ile vatandaşlar katıldı.

Herhangi bir siyasi görüşün öne çıkarılmaması konusunda mutabakat sağlandığı için sadece Türk Bayraklarının taşındığı yürüyüşte, sivil toplum örgütlerinin düşüncelerini ve tepkilerini gösteren pankartların açıldığı görüldü.

Küçük Deniz, Sevgi Yolu, Büyük Deniz Sahil Yolu ile Cumhuriyet Meydanı'na ulaşan guruplar, burada Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulundu ve hep bir ağızdan İstiklal Marşı'nı okudu. Yürüyüşe destek veren sivil toplum örgütlerinin ortak basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: "31 Mart gerici ayaklanmasının merkezi olan Topçu Kışlasını yeniden inşa etmek için yapılan Taksim Gezi Parkı talanı Mustafa Kemal Atatürk ve Hareket Ordularından öç alma duygusu ile yapılmış ve Büyük Türk Milletini ayağa kaldırmıştır. Sokak sokak, mahalle mahalle yayılan direniş tüm ülkeyi sermayenin talanına açan, yıllardır emek ve demokrasi düşmanlığının bayraktarlığını yapanlara karşı halkın yükselen tepkisinin ifadesidir. Tüm acılara, kayıplara rağmen zulme karşı kenetlenen milyonların mücadelesini hala anlamak istemeyen AKP iktidarı ve yandaşları halkta yarattıkları tahribatı ve biriken öfkeyi görmezden gelmektedir. Cumhuriyet kazanımlarıyla elde ettiğimiz değerleri eğitim sisteminde yaptıkları değişikliklerle yok edip ulusu ümmete dönüştürme çabası, ulusal bayramların kutlanmaması ve yasaklanması, T.C. ibaresinin devlet dairelerinden kaldırılması, Atatürk ve Bayrağın yasaklanması, Yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılması, bilimin, Devlet Tiyatroları ve tüm sanat kurumlarının yok edilmeye çalışılması, ordumuzun çeşitli sahte delillerle esir kamplarında tutulması, bilim adamı, yazar, gazeteci, siyasetçi ve yurtseverlerin düzmece delillerle hapse atılmaları, İnsanlarımızda onulmaz yaralar açmıştır. Son on yılda Ulusal Değerlerimiz bir bir elden çıkarıldı. Atatürk Cumhuriyetinin tüm varlıkları yok edildi ve nihayet topraklarımız parçalanarak Devletimizin yıkılması noktasına getirildik. Anayasamızın değişmez ilk üç maddesi değiştirilmeye çalışılmış,

yanlış dış politikalarla Ülkemiz yalnızlaştırılmış, başta Reyhanlı olmak üzere; Ülkenin çeşitli yerlerinde unutulmaz acılar yaşatılmıştır. Yaşananların halka duyurulması noktasında yalaka ve yandaş medya yaratılarak, özgür basın susturulmuş ve her türlü zulüm yapılmıştır. Seyrettiğimiz diziye, içtiğimiz içkiye, kaç çocuk yapacağımıza, nerede eğleneceğimize, sevgilimizle el ele tutuşmamıza, eve saat kaçta gideceğimize, hangi haberi alacağımıza, nasıl giyineceğimize, neyi okuyacağımıza, nasıl ibadet edeceğimize, çocuklarımızın nasıl eğitim alacağına, yani hayatımızı nasıl yaşayacağımıza müdahalede bulunarak, temel hak ve özgürlüklerimizin hiçe sayıldığı noktada Büyük Türk Milleti ayağa kalkmıştır. Kendinden olmayanı aşağılayan, nefret söylemini seçerek Milletin tahammül sınırlarını zorlayan BOP eş başkanlığı artık ülkeyi yönetemez hale gelmiştir. Türk Milleti zorbalığa karşı haklı, yasal ve meşru hakkını kullanmaktadır. Türkiye'nin her meydanı, her sokağı istifa sesleriyle yankılanmaktadır. Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere orantısız güç kullanma emrini vererek meydan ve sokakları gaza ve kana boğanlar, ağır yaralanma ve ölüme yol açanlar istifa etmelidirler. Hükümetin tek seçeneği vardır; istifa etmek.Bu onurlu mücadelede hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Selam olsun ülkesine ve geleceğine kararlılıkla sahip çıkan başta gençlerimiz olmak üzere tüm halkımıza."

Sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüş, olaysız bir şekilde son buldu. - İZMİR