Hayatını Yatalak Kardeşine Adadı

ABDÜLKADİR NİŞANCI - Bayburt'ta yaşayan işçi emeklisi 50 yaşındaki Ramis Kelleci, 35 yıldır yatağa bağımlı halde yaşamını sürdüren kardeşinin bakımını eksiksiz yerine getirerek ona kol kanat geriyor.

Zahit Mahallesi Kurtderesi Sokağı'nda hastalığı nedeniyle yatağa bağımlı olan kardeşi Nazir Kelleci (45) ile yaşayan Ramis Kelleci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin 10 yaşına kadar hiçbir sağlık sorununun olmadığını, yaşadığı bir korkunun ardından önce yürüme yetisini ardından da konuşma yetisini kaybettiğini belirtti.

Kardeşinin 35 yıldır yatalak olduğunu ve bakımını bir yıl öncesine kadar annesi ile yaptığını anlatan Kelleci, "Kardeşimin bakımını annemle yapıyorduk. Annem 1 yıl önce vefat etti. Annem vefat ettikten sonra kardeşimin her hizmetini görmek benim boynumun borcu. Ölünceye kadar kardeşimi kimseye muhtaç etmeyip ben bakacağım" dedi.

Gün içerisinde kardeşi ile yaşadığı Zahit Mahallesi'ndeki evden ayrılarak işe ve eşi ile çocuklarının bulunduğu diğer eve de gittiğini ifade eden Kelleci, "Günlük 5-6 sefer gidip geliyorum kardeşime bakmak için. Bugüne kadar kalbini kırmadım, sürekli yüzüne güldüm. İstediğini yaptım, yapmaya devam edeceğim" diye konuştu.

Kelleci, kardeşinin tedavisi için birçok doktora gittiklerini ancak tedaviden sonuç alamadıklarını dile getirerek, "O tarihlerde götürmediğim doktor kalmadı. Şimdi aradan 35 yıl geçti. Kardeşimin bu hastalığı aniden olmadı, korkudan oldu" ifadelerini kullandı.

Kardeşindeki hastalığın ilk olarak yürüme yetisini kaybetmesiyle başladığını belirten Kelleci, "Önce ayaklarından başladı, yürüyememeye başladı. Kim nereye dediyse doktorlara götürdük maalesef çaresini bulamadık. Çok gezdirdim ama olmadı" dedi.

Kelleci, annesi ile Erzurum'da götürdükleri doktorun kardeşinin iyileşme şansının çok düşük olduğunu söylemesinin ardından daha da doktora gitmediklerini kaydederek, "Biz bu doktora gideli 27 yıl oldu. Ben o günden beri kardeşimin hizmetini evde yapmaya devam ediyorum, ölünceye kadar da devam edeceğim" şeklinde konuştu.

Yatalak durumda olan ve nefes alıp vermek dışında hiçbir ihtiyacını gideremeyen kardeşinin her türlü ihtiyacını giderdiğini söyleyen Kelleci, şöyle devam etti:

"Sabahleyin kalkıp kardeşimin elini yüzünü yıkarım, lavaboya götürürüm. Çayını yapıyorum, çorbasını yapıyorum, yedirip tekrar yatağına koyup gidiyorum. Gündüz saat 10.00'a, 11.00'e kadar yatıyor. Ben tekrar gelip kardeşimi yedirip, bütün ihtiyaçlarını karşılayıp gidip tekrar iki saat sonra geliyorum. Bakıyorum bir ihtiyacı var mı, o konuştuklarımızı anlıyor, yalnız kendisi konuşamıyor. Bu şekilde ona bakmaya devam ediyorum."

Kelleci, kardeşinin bakımında zorlanmadığını ve ona severek baktığını belirterek, "Annem de ölmeden bir yıl önce beli kırıldığı için yatağa bağımlı olmuştu. Anneme iki yıl çocuk gibi hizmet ettim. Bir yatakta annem yatıyordu, bir yatakta da kardeşim yatıyordu. Önce kalkıp kardeşimin hizmetini yapıyordum, ondan sonra da annemin hizmetini yapıyordum" ifadelerini kullandı.

Kardeşinin konuşamadığını ve çenesindeki rahatsızlık nedeniyle sadece sıvı gıda tüketebildiğini anlatan Kelleci, "Kardeşimle işaretle anlaşıyorum. Bunun yediği dört şey var. Süt, yoğurt, çorba, yumurta. Bunları her gün değişerek yediriyorum" dedi.

Kelleci, kardeşi için bakım ücreti aldığını, bunun için devlet yetkililerine müteşekkir olduğunu söyleyerek, "Başbakanın, Cumhurbaşkanının Allah işlerini rast getirsin. Onları çok seviyoruz. Bu durumdaki insanlara sahip çıkıyorlar" şeklinde konuştu.