Köyceğiz'de 2b ve Ecrimisil İsyanı

Köyceğiz'e bağlı Toparlar beldesinde 2B arazilerinin satışı ile ilgili gayriresmi olarak alınan beyan değerler hakkında düzenlenen toplantıya katılan vatandaşlar, isyan noktasına geldi. 2B satış bedellerinin dönüm başına 20 ila 350 bin lira arasında değişeceğini öğrenen Belediye Başkanı, muhtarlar ve vatandaşlar, devletin köylünün alabileceği oranda fiyat belirlemesini istedi.

Toplantıya Toparlar Belediye Başkanı Kamil Ceylan, Hamitköy Muhtarı Hasan Sert, Zaferler Köy Muhtarı Fevzi Şeker, Yayla Köy Muhtarı Osman Duran, Kavakarası Köy Muhtarı Ali İhsan Yener, Köyceğiz Köy Muhtarı Ramazan Karakaya, Zeytinalanı Köy Muhtarı Hikmet Acet, Yeşilköy Muhtarı Ramazan Karakaş, Döğüşbelenköy Muhtarı Yaşar Duran Yılmaz, Ekincik Köy Muhtarı Sinan Kaya ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplantıda ilk olarak söz alan Toparlar Belde Belediye Başkanı Kamil Ceylan, "Bizim bu gün burada toplanmamızın amacı ecrimisil ve 2B ile ilgili, yıllardır süren sorunlarımızı masaya yatırmak ve sesimizi Meclis'e duyurmak. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oluşturulan alt komisyonda yapılan çalışmalar Meclis'e indi. Bundan 15 20 gün önce, Maliye Bakanlığı Daire Başkanlığı temsilcisi, belediye başkanları, daire müdürleri ve muhtarların katılımı ile bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda herkesin görüşü tek

tek alındı.

Sonrasında bize gayri resmi olarak gelen bilgilere göre bölgede 2B arazilerin dönümü Sultaniye'de 20, Döğüşbelen ve Toparlar'da 23, Hamitköy'de 21, Zeytinalanı'nda 30, Kavakarası ve Köyceğiz köyünde 20, Ekincik'te ise ucu açık bir ücret, 100 ile 350 arasında bir fiyat olacağı söylentileri ortada dolaşıyor. Bizim bu meblağlarla buralarda yer alma şansımız yok. Bu güce sahip olmadığımız gibi, tapuda paramız olmadığı için resmi işlerimizi bile yaptıramıyoruz. Üç kuruş paraya ihtiyacımız var" dedi.

Bölgenin 7 Ocak'ta bir sel felaketi geçirdiğini hatırlatan Kamil Ceylan, "Onun üstüne 3 kere don yaşadık, ürünlerimiz dalında kaldı. Bu günlerde hepimize ecrimisil ile ilgili olarak ödeme emirleri geliyor. Bu ecrimisilleri bile ödemeye gücümüz yok. Bugün bu borçlar yüzünden ne maliyede ne de tapuda işimiz yapılıyor. Bunlardan ziyade, burada çiftçilikle geçinen vatandaşlarımız zaten yıllardır zararda; bu yıl da sel ve donla tamamen dibe vurmuş durumdalar. Satılan malın da parasını alamıyoruz. Mutlaka

2B'ler satılmalı ama bu araziler bizlere babalarımızdan, babalarımıza da dedelerimizden, onlara

da onların babasından kalmıştır. Burada bizler yaklaşık 100 180 yıldır yaşayan insanlarız. Bizler gecekonducu değiliz. Bursa'da, İstanbul'da sahillerdeki arsalarla çiftçilerimizin arsalarını aynı kefeye koyarak aynı fiyatta değil, buradaki emlak değerinden hesaplanarak yapılması gerekir. Devletsiz millet, milletsiz devlet olmaz. Devletimizin, 'Biz yaptık oldu' demesini istemiyoruz. Emlak değerleri esas alınsın, hadi biraz üstünden değer alınsın. Bu almış olduğumuz duyumlar gibi 20 ila 50 bin gibi uçuk

rakamlara olmasın. Bu insanların hiçbiri bu paralarla bu yerleri alamaz. Bizim hiç mi ihtiyacımız yok? Biz devletin sırtında kambur da olmak istemiyoruz. Uygun bir fiyat olsun istiyoruz" şeklinde konuştu.

"EL İNSAF DİYORUZ"

Vatandaştan istenen ecrimisil paralarına da değinen Kamil Ceylan, "Ecrimisil Toparlar'a geçen yıllara oranla yüzde yüzün üstünde artarak geldi. Bunu biz bölgedeki diğer ilçelerle karşılaştırdık ama onlara oranla Toparlar'a buralardan daha yüksek, yüzde 300 gibi üstünde gönderdiler. El insaf, bu değerleri hesaplayanların ellerini vicdanlarına koyarak yapmaları lazım. 2008 yılında toparlarda 40 arsa Köyceğiz Malmüdürlüğü tarafından satışa çıkartıldı. Arsalar 60 ile 120 bin lira civarına geldi ama hiç kimse

alamadı. Biz devletimizin, 'Biz yaptık oldu, siz böyle yapacaksınız' demesini uygun bulmuyoruz. Afaki rakamları bu vatandaşların ödeme imkanı olmadığını sizler de sizlerin seçmiş olduğu milletvekilleri de biliyor. Ben 6 Muğla milletvekilinin hepsine bu duyumları aldıktan sonra birer yazı gönderdim. Sıkıntılarımızla ilgilenilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını istedim. 2011 yılı itibarıyla Mal Müdürlüğü Toparlar'da Halil Yavuz isimli vatandaşımızın 13 dönümlük arazisine, dönüm başına 116 lira göndermiş,

adam ödemiş. 2012 yılında unuttum diyerek 500 metrekareye tekrar ecrimisil göndermiş, bunu dönüme vurduğumuzda 263 liraya geliyor. Bu ülkede ne arttı yüzde 100 de bu vatandaşımıza yüzde 100'ün üstünde artırarak gönderdi. Ben bu yetkililere sadece 'insaf' diyorum. Biz boynumuzu bunların önüne uzattık, 'el insaf' diyoruz. Bu konuyu bir Maliye Bakanı, bir de Başbakana aktarmadım. 14 Nisan'da Başbakanımız Muğla'ya gelecek. Ben en son olarak bu konuyu Başbakanımıza ileteceğim. Bu oran düzeltilmezse, 'Yer benim,

boşalt' diyecek. Takdir edilen beyanı icra yolu ile Mal Müdürlüğümüz bizden alıyor. Toparlar'da Şelale'nin önünde 55 dönüm çevre yolu üzerindeki tapulu arazi mirasçılar arasında anlaşılmadığı için satıldı ve dönümü 8 bin liradan gitti. Bunu göz önüne alarak, bizlere 2B arazileri ona göre satılmalıdır" dedi.

"3 BİN LİRA DEĞER BİLDİRDİK"

Toplantıda muhtarlar da söz aldı. Hamit Köy Muhtarı Hasan Sert, "Daire başkanı geldiğinde 17 muhtar olarak biz görüşlerimizi bildirdik. Burada biz 700 ile 3 bin lira olarak değer bildirdik ama bu görüşlerimiz hiç göz önüne alınmadı, bizi hiçe saydılar. O zaman bizim görüşlerimize niye başvurdular ki? Bu rakamlarla benim hiç bir köylüm yer alamaz. Zaten sel ve don bizleri vurdu. Bu arazilerimizi sigorta bile yaptıramamıştık, bu yerler satılırsa kara kara düşünüyoruz ama bu iş burada bu şekilde bitmez

diyorum" dedi.

Ekincik Muhtarı Sinan Kaya ise, "Ben Ekincik köylüsü olarak deniz sahilinden olduğumuzdan dolayı cezalandırıldığımızı düşünüyorum. Biz buralara bir rant olsun diye yerleşmedik, bize buralar atalarımızdan miras kaldı. Benim atalarım Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de şehit düşmüş. Biz o nesillerin insanıyız. Biz orada yıllardır yolsuz olarak, bazen salla, bazen küçük teknelerle Dalyan'a giderek yaşamımızı idame ettik. Gelir düşüklüğümüzden dolayı bir çocuktan fazla çocuk bile yapamadık. Bu gün Ekincik'e

biçilen değer olan 80 ile 350 bin lira, bu oran bizlerin yer alamamamız için, bu devleti

yadırgıyoruz. Bu değerlerde bunu alabilecek alım gücümüz yok. Bu şekilde düşünürsek parası olan gelip buralardan yerlerimizi bizlerin elinden alacaklar" ifadelerini kullandı.

Döğüşbelen Muhtarı Yaşar Duran Yılmaz ise 5 dönemdir muhtarlık yaptığını belirterek, "2B, 1986 yılında çıktı. Bu yıldan beri devletimiz bize verecek diye özlem çekiyorduk, fakat şimdi bu fiyatlarla şok olduk. Hiçbir zaman için böyle bir fiyat beklemiyorduk. Benim köyümde 500 hane, bin 600 nüfus var. Bu vatandaşların tapulu arazisinden fazla 2B arazisi var. Bizlerden bir fiyat aldılar, bizlerden alınan fiyatlara yakın bir fiyat belirlenirse çok mutlu olacağız" dedi.

Zeytinalanı Muhtarı Hikmet Acet ise Zeytinalanı'nda 3 bine yakın nüfus olduğunu belirterek, "Bu haneler, hazine ve 2B arazisidir. Burası 100 yıllık bir geçmişe sahip. Şimdiye kadar köylüde 2B arazilerimizi alacağız diye bir heves vardı şimdi bu hevesleri de kırıldı. Bu arazilerimiz zaten kıraç, şimdiye kadar gelen vekillerimiz halledeceğiz dediler ama bugüne kadar da bir çözüm üretmediler. Eğer bu köylümüzün hakkı gasp edilirse, vatandaş ne yapar artık ben bilemem. Göle bakıyor diyorlar, göl karın

doyursaydı bu vatandaş arazisine bakım yapmazdı. Eğer bu iyi şekilde sonuçlanmazsa bunun sonucuna devlet de millet de katlanacak. Benim babam 85 yaşında, O insanı oradan nasıl çıkartacak göreceğiz. Karayolları istimlak etti, paraları bankalara gönderdi. Devlet beyan değerini kendisi istimlak ettiğinde tapu beyan değerini baz alıyor da bizlere satmaya gelince niye emlak değerinden satıyor? Bunu da tapu emlak değerinden belirlesin" şeklinde konuştu.

"BİZLERİ SOKAĞA MI ATACAKLAR?"

Toplantıda vatandaşlar da söz aldı. Hanife Arslan, "40 senedir uğraşıyorum ben burayı alabilmek için. Adam öleli 7 yıl oldu, hala rezilim. 40 yıldır çalışıyorum şimdi baksan 40 lira para bulunmaz bende. 5 evlat büyüttüm ama nasıl adam olacağız biz? Ben 70 yaşındayım hala geçinmek için yevmiyeye gidiyorum" dedi.

Memduh Arslan, "Devletimizden makul bir fiyat istiyoruz. Bizi bu mağdurluktan kurtarsın. Ticaret yapmak istemiyoruz. Yerimizde kalmak, oturmak için almak istiyoruz. Devlet bize sahip çıksın. Şırnak Uludere'de var olan devletin bizim için de var olmasını istiyoruz. Biz vergimizi veriyoruz, devlete bir kuruş borcumuz yok. Bizim teröristler kadar bile değerimiz yok. Biz insan gibi yaşamak istiyoruz. Oy zamanında bizi hatırlayanlar, şimdi niye sırtını dönüyor? Yarın hangi yüzlerle bizlerin karşısına

gelecekler?" ifadelerini kullandı.

Adalet Eşmeli, "Biz devletten sadaka istemiyoruz. Biz bir kereye mahsus elimizdeki, avucumuzdakileri satarak çocuklarımıza bir gelecek bırakmak istiyoruz. Bu söylenen fiyatlarla bu yerleri alma imkanımız yok. Bizleri sokağa mı atacaklar?" dedi.

Kazım Eser ise, "Ben doğudan, terör olaylarından kaçarak buraya geldim. Biz Yunanistan'dan gelmedik buraya, Türk vatandaşıyız. 25 yıl önce buraya geldim, bir yurt edindim. Bize burayı bedava vermesinler ama makul bir fiyat olsun ki biz bu yerleri alalım" dedi.

Kerime Sarıhan da, "Biz ormanı kesip de arazi yapmadık. Buralar bizlere atalarımızdan kaldı. 5 bine, 10 bine burada kimse arazi alamaz. Atatürk'ün bir sözü vardı, 'Köylü milletin efendisidir' diye. Köylü şu anda yerlerde, devletin süpürgesi haline gelmiş. Biz kimsenin süpürgesi değiliz, bunu da böyle bilsinler" ifadelerini kullandı. - MUĞLA