Vahyin Işığında Salih Amel ve Müslümanlar" Paneli

İnönü Üniversitesinde "Vahyin Işığında Salih Amel ve Müslümanlar" paneli düzenlendi.

İnönü Üniversitesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panelde konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Doç. Dr. İsmail Karagöz, salih amel ve ibadet arasındaki ilişkiye dikkati çekerek, Allah'ın insanları ne kadar güzel amel yapabileceklerini görmek ve denemek için yarattığını söyledi.

İbadetlere ilişkin bilgiler veren Karagöz, ibadetin "ibadet-i mersume" ve "ibadet-i gayri mersume" diye ikiye ayrıldığını belirtti. Namaz kılmak, oruç tutmak gibi ibadetlerin ibadet- i mersume olduğunu dile getiren Karagöz, ibadet-i mersumelerin bir amacının Allah rızasını kazanmak olduğunu vurgulayarak, "İkinci amaç da ibadeti gayri mersumelerin hayata geçirilmesini sağlamaktır. Kıldığımız namazın asıl amacı Allah rızasını kazanmak. Bunu takip eden amaç da bizi dünya hayatında iyi insan yapacaktır" dedi.

İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman da salih amel ve benzer kavramların Kur'an-ı Kerim'de 150 kadar yerde geçtiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Kur'an-ı Kerim'in müminlerin davranışlarına, hal ve hareketlerine özellikle vurgu yaptığını görüyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz konum hakikaten de tam da bu manada kendimizi test etmeyi, düşünmeyi, düşündürmeyi gerektiren bir konudur. Niçin Müslümanlar bu kadar günümüz şartlarında fiziki anlamda, kalkınma anlamında dünyanın en önemli şeylerini temsil ettikleri halde ama İslam'ın vitrinini dışarıdan seyrettiğiniz zaman maalesef bizim arzu ettiğimiz bir seviyede olmadığımız bir vakıa."

İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kasapoğlu da nefsin ve çevrenin olumsuz etkileri neticesinde inancına göre davranamayan kişilerin davranışını ya da davranabilme yeteneğini imanının gücünün belirlediğini söyledi.

İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslami Bilimler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Ateş de "Fetihten önce infak eden ve savaşanlarla, fetihten sonra infak edenler ve savaşanlar bir değildir" ayetini hatırlatarak, "Müslüman olmanın prim yaptığı bir dönemde Müslüman olmaya ne hacet. Asıl Müslüman olmak ya da İslam'ın prensiplerini hayata yansıtmanın önem arz ettiği dönem, Müslüman olmanın horlanma nedeni sayıldığı dönemdir" diye konuştu.