İran'da Daha Eleştirel Yaklaşılmalı - Son Dakika
Dünya

İran'da Daha Eleştirel Yaklaşılmalı

İran\'da Daha Eleştirel Yaklaşılmalı

Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü, Türk -ABD İlişkilerini Bir Konferansla Masaya Yatırdı. Türkiye'nin İran'a Daha Eleştirel Yaklaşması İstendi.

18.03.2010 13:38

Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü, Türk-ABD ilişkilerini bir konferansla masaya yatırdı. Türkiye'nin İran'a daha eleştirel yaklaşması istendi.

Konferensta konuşan ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Philip Gordon, Türkiye’den İran konusunda daha eleştirel yaklaşmasını beklediklerini söyledi.

      

Gordon ayrıca Ermeni tasarısı sonrası istişare için Ankara’ya çağrılan Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Namık Tan’ın Washington’a geri dönmesini istediklerini belirtti. 

Her yıl Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen, "Sakıp Sabancı Konferansı Serisi"nin altıncısı, 17 Mart Çarşamba ABD’nin Washington kentinde yapıldı.

Konferansın bu yılki baş konuşmacısı ABD Dışişleri’nin Avrupa ve Avrasya İlişkilerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon’du.

Canlı video konferans bağlantısı ile Türkiye'den, Sabancı Üniversitesi'nde izlenen konferansın Türkiye'deki ayağının ev sahipliğini ise Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker yaptı.

Güler Sabancı, bu konferansların amcası Sakıp Sabancı’nın vizyoner bakış açısını yansıttığını ve hatırlamak için önemli bir vesile olduğunu söyledi.  Sakıp Sabancı’nın Türkiye’nin Dünya’ya eklemlenmesine, eğitimde mükemmeliyetçiliğe verdiği önemin altını çizdi.

"Türk-ABD İlişkilerine Obama Yönetimi'nden Bir Bakış" başlıklı konuşmasında Gordon, Obama’nın Türkiye’ye Bakışı, Türkiye-ABD- Avrupa Birliği ilişkileri ve Türkiye’nin bölge siyasetindeki rolü konularına değindi.  Ankara’ya iki mesajı vardı. Gordon, Büyükelçi Namık Tan’ın ABD’ye geri dönmesini istediklerini ve Türkiye’nin İran konusuna daha eleştirel yaklaşmasını beklediklerini belirtti.

Günün esprisi ise Dış işleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun aktif dış politika temposunu ve çalışkanlığını över nitelikteydi. Gordon, “Bugünlerde nereye gitsem, Ahmet Davutoğlu daha yeni buradaydı” cümlesiyle karşılaşıyorum diye konuştu.

İşte Philip Gordon’un Türkiye’ye önemli mesajları

Başkan Obama’nın ve Hillary’nin ilk aylarda yaptığı Ankara ziyaretleri Türkiye’ye verdiğimiz önemin açık bir göstergesi.

Türkiye ve ABD ilişkileri sağlam temellere dayanıyor. Biz iki büyük ülkeyiz, her konuda anlaşmamız beklenemez. Farklı çıkarlarımız olabilir fakat genel bir yaklaşım tarzımız olmalıdır. Türkiye ve Amerika ortak değerlerini ve ortak bir vizyonu olduğunu unutmamalı ve bu doğrultuda hareket etmelidir.

Türkiye’de sivil-asker ilişkilerini, laiklik konularının yakın bir şekilde takip ediyoruz.Türkiye hangi yönde yol alıyor sorusu çok önemli. Tek bir kaygıyı var. Batıdan uzaklaşıyor mu?  Biz Türkiye’nin batıdan uzaklaştığını düşünmüyoruz. 

Terörle mücadelede ortak çalışmaktan son derece memunuz. El-kaide ve PKK terör örgütleriyle karşı mücadelemiz devam edecek.

Türkiye’nin ekonomik ve politik reformlarının sürdürmesini ve AB’ye katılımını destekliyoruz. AB kapısı Türkiye’nin açık bir şekilde ilerlemesini sağlıyor. AB üyelik kriterlerini tam olarak yerine getiren bir Türkiye hem AB hem de Türkiye için olumlu bir gelişme olacaktır.

İnsan hakları ve özgürlükler konusundaki atılımlar konusunda umutluyuz, haklar ve özgürlükler kapsamında Heybeliada Ruhban Okulu’nun da açılmasını ümit ediyoruz.

Avrupa’da enerji konusunda Türkiye’nin yeri oldukça kritik. BTC ve Güney Kafkasya Boru hattı projeleri, Türkiye’nin Avrupa’nın enerji ihtiyacı konusunda önemli bir rolü olduğunu ve bundan sonra da öyle olacağını gösteriyor.

Karara karşıyız

Ermenistan Türkiye ilişkilerinin normalizasyonunun kolay olmadığının farkındayız.  Fakat bu konuda iki ülkenin de adım atması bizi sevindiriyor. Protokoller imzalandı ve bunların uygulanması, sınırların açılması, ekonomik refahı iki ülkede de arttıracaktır. Her iki ülkenin de protokollerini önkoşulsuz onaylamasını ve uygulamasını bekliyoruz. Obama yönetimi olarak biz, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde geçen Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı’na karşıyız. 1915 olaylarının Türk ve Ermeni halkları tartışmalıdır. Bu konuda ancak tartışarak ve konuşarak tarihsel bir uzlaşma yapılabilir. İstişare için Ankara’ya çağrılan Büyükelçi Namık Tan’ın ise ABD’ye dönmesini isteriz. Komiteden kıl payı geçen bir yasa tasarısının ilişkilerimizi bozmasına izin vermemeliyiz.

İki toplumlu federasyon Kıbrıs

Bizim Kıbrıs’taki vizyonumuz iki taraflı iki toplumlu bir federasyon devleti. Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki pozitif tavrını önemsiyoruz. Kıbrıs’ta Türkiye ve Yunanistan kalıcı bir çözüm için adımlar atmalıdır. Yunan ve Türk başbakanlarının girişimlerini destekliyoruz.

Türkiye İran’ı eleştirmeli

Türkiye’nin komşularıyla sıfır sorun politikasını destekliyoruz. Fakat bu politikayı uygulamak bazen alınan kararlara ters düşebiliyor. Türkiye İran’a bizden farklı mesajlar vermekte. Türkiye’nin İran’ın nükleer yapılanması konusunda uluslar arası toplumun mesajına katılmasını bekliyoruz.  İran konusu hem bölgenin hem dünyanın istikrarı açısından önemli. Türkiye’nin bu konuda bizimle aynı vizyonu paylaştığını biliyoruz. Fakat Türkiye’nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurulu’nda çekimser oy kullanmasının bu vizyona yardımcı olmadığına inanıyoruz. Dileriz ki Türkiye, parçası olduğu Uluslararası Toplum’un kararlarına katılacak ve İran’a gerekli mesajları verecektir.

İsrail’le sorunlar var

Türkiye’nin son dönemde İsrail’le ilişkileri yara aldı. İsrail ve Türkiye işbirliği, Ortadoğu’daki barışın tesis edilmesi açısından önemli.

Kürt Sorunu

Türkiye’nin siyasi geleceği hakkında kararlar ancak halkı tarafından verilebilir. Biz ABD yönetimi olarak Türkiye’de açık bir demokrasinin olmasını, reformların yürütülmesini önemsiyoruz. Kürtlerin ve diğer azınlıkların haklarının korunması alanında önemli adımlar atılıyor, bunları destekliyoruz. Bu adımlar Türk toplumu içinde barışı getirecek.

Demokraside siyasi partiler kapanma tehdidiyle karşı karşıya kalmamalıdır. Türkiye bölgede diğer ülkeler için emsal teşkil eder ve demokrasisinin olgunlaştığını herkese göstermeye devam etmelidir.

Konuşmanın sonunda bir değerlendirme yapan Güler Sabancı, Gordon’un konuşmasındaki en önemli mesajın, Türkiye ve ABD’nin iki eski dost olduğunun unutulmaması ve bazı konularda anlaşmazlıklar olsa da ortak bir bakış açısının gerekliliğinin vurgulanması olduğunu söyledi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Dünya İran'da Daha Eleştirel Yaklaşılmalı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement