Baykal'dan İmalı Sözler

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, genel seçime doğru ilerlerken anayasa değişikliği için yapılan referandumda ifade edilen temel tezlere sahip çıkılması çağrısında bulundu, "Neyin mücadelesini verdiğimizi çok iyi bilelim. ´Borusu ötenin peşine ben de takılacağım´ diyerek muhalefet yapamayız" dedi.

Deniz Baykal, memleketi Antalya´da katıldığı partisinin bayramlaşma töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun "Ağaçlar budandıkça daha hızlı gelişir" sözünün hatırlatılması üzerine, yaşanan olayları ifade etmek için herkesin farklı üslubu ve anlayışı olduğunu söyledi. Baykal, "Ağaçlarla ilgili olarak budamanın yararlı olduğu doğrudur. Ortak bilgi, kurumların yenilenmesinin de yararlı olduğudur. Buradan bir tartışma zemini çıkmaz. Herkesin gerçekleri ifade üslubu var" diye konuştu.Yenilenmenin kurumları güçlendireceğini ifade eden, tarihi süreçte CHP´nin yenilenip geliştiğini kaydeden Deniz Baykal, "Kamuoyunda tedirginliğin yükselmekte olduğunu görüyorum. Yenileşme tartışmalarının bir tedirginlik yaratmakta olduğunu görüyorum. Ama bu tedirginliğin bir sorun, sıkıntı yaratmasına CHP eminim izin vermeyecektir. Doğal yenilenme çerçevesi içinde tutacaktır. Başkalaşım, dönüşüm noktasına taşımadan sağlıklı yenilenme, gelişme, ilerleme noktasında tutacaktır" diye konuştu.

PARTİMDEN YERLİ YERSİZ ŞİKAYET ETMEM

CHP eski Lideri Baykal, "Partinizin geldiği noktadan memnun musunuz?" şeklindeki soruya ise "Bir CHP´li olarak partimden yerli yersiz şikayet etme noktasında olamam" dedi. Baykal, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve eski Genel Sekterer Önder Sav arasında ileri derecede bir kırgınlık olmadığını belireterek, "Ortada ileri bir çatışma ortamı, gerginlik ortamı bulunmadığı en yetkili ağızlar tarafından söylendi. Artık kurcalamanın anlamı yok. Parti ve ülkenin yararı doğrultusunda, herkes el ele, işbirliği yapmaya hazırdır. Birlikte çalışmaya engel görmüyorum" diye konuştu.

BU ANAYASA ASGARİDİR, MÜŞTEREK DEĞİLDİR

Baykal, yaklaşan genel seçimlerle ilgili şimdiden konuşmanın erken olacağını söyledi. Baykal, "Ama beni rahatsız eden Türkiye´de referandum sonrasında muhalefet açısından yenilgi duygusunun kamuoyuna yerleştirmeye çalışılmasıdır. Bunu haksız, yanlış, sakıncalı buluyorum. Gerçek de o değildir" dedi. Anayasa değişikliği için yapılan halk oylamasında ortaya çıkan yüzde 58´lik ´evet´ sonucunun iktidar açısından kesinlikle sevindirici kabul edilemeyeceğini kaydeden Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:

"Söz konusu olan anayasa oylamasıdır. Yüzde 58 anayasa bakımından çok büyük zafiyettir. Bütün ülkenin bütün kesimlerinin paylaşacağı, onaylayacağı bir çerçeve olmadır. Anayasalar asgari müştereklerdir. Bu anayasa asgaridir de müşterek değildir. Siyasi bakımdan başarı olarak kabul edilemez. Devletin olanakları kullanılmıştır. Her türlü istismar gerçekleştirilmiştir. Konu kapsamlı bir tartışmaya açılamamıştır. Buna rağmen böyle bir manzara çıkmıştır. Bu manzaradan sonra sanki yüzde 42 alanlar büyük yenilgi yaşamış gibi bir duygu kamuoyuna hakim olmuştur. Doğru değildir. Bu yüzde 42 çok önemli bir olay. Türkiye´nin en dinamik, ekonomik bakımdan, eğitim bakımından en ileri isimlerinin büyük ölçüde yer tutuğu bir yüzde 42 bugünkü iktidarın temel uygulamasına ´hayır´ demiştir. Yargıda getirilen düzenleme, maalesef toplumun yarıya yakınının reddeditiği bir düzenlemedir. Tartışmalıdır. Üstelik bu geçirilirken binbir türlü, yanlış olduğu daha sonra ortaya çıkan sözler söylenmiştir. 12 Eylül´den hesap sorulacak denmişti. 12 Eylül´den bu anayasayla hiç bir hesap sorulmayacağı bugün ortadadır."

Değiştirilen anayasanın ne sendikal özgürlük alanını ne de insan hak ve hürriyetleri alanında ifade edilen ilerlemeleri gerçekleştirmediğini savunan Baykal, "Aldatmaca olduğu anlaşılmıştır. Yüzde 42´nin çıkıp bunun hesabının sorması gerekir" dedi. Referandumda ´hayır´ diyenlerin daha önce söyledikleri gibi iftihar edeceklerini, ´evet´ diyenlerin ise pişman olacağını ve bir süre sonra "Ben oy vermedim" diyeceğini savunan CHP eski Lideri Baykal, "İkinci 12 Eylül Anayasası gelmiştir. Demokrasi darbe yemiştir. Basın susturulmuş, muhalefet etkisizleşkitirmiş, yargı muhalefet odaklarına karşı acımasızca işletilmektedir. Böyle bir tablo var. Asıl mesele budur" diye konuştu.

TÜRBAN SORUSUNU YANITLAMADI

"Referanduma giderken ifade ettiğimiz temel tezlerimize sahip çıkmalıyız" çağrısında bulunan Baykal, "Neyin mücadelesini verdiğimizi çok iyi bilelim. Borusu ötenin peşine ben de takılacağım diyerek muhalefet yapamayız" dedi. Baykal, türbanla ilgili bir soruya ise "O soruyu sorarak o soruna katkı veriyorsunuz" diyerek yanıtlamayı reddetti.

MİKROFONU İSTEMEDİ

Deniz Baykal, genel başkanlığı bıraktıktan sonra memleketi Antalya´da ilk kez katıldığı partisinin bayramlaşma töreninde kendisine uzatılan mikrofonu istemedi. Baykal, "Mikrofon işi şimdi yok. Mikrofon daha sonra" dedi ve "Sadece bu bayramda değil, ondan sonrası için de güzel günler, mutluluklar diliyorum" sözleriyle partililerin bayramını kutladı. Baykal, "Sadece bayramda değil daha sonrası için de herşey gönlünüzce olsun. Daha güzel olsun. İnşallah da olacak. Merak etmeyin. Umudunuzu kaybetmeyin. Sıkıntılı, güç bir dönem yaşıyoruz. Biliyorum, ama bunlar gelir geçer. Bunların üstesinden geleceğinize inanıyorum" diye konuştu.

Baykal, kısa konuşmasının ardından İl Başkanı Özer Ülken, CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Tayfur Süner, Atilla Emek, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek´le birlikte partililerin bayramını kutladı. Bayram tatili nedeniyle Denizli´de bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın´a ise CHP Büyükşehir Meclis Üyesi Hasan Gürsel Karabayır vekalet etti.

Emre BAYLAN -Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA -DHA