Davutpaşa Patlaması Davası...

Davada dinlenen 44 şikayetçi, bütün sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Patlamanın meydana geldiği iş hanının ortağı olduğunu belirten tutuksuz sanık Remzi Koçyiğit, binadaki maytap ve havai fişek üretiminden haberinin olmadığını savundu.

Patlamanın meydana geldiği maytap ve havai fişek imalathanesinde işçi olarak çalıştığını belirten tanık Ömür Atıcı, belediye görevlilerinin imalathaneye geldiğini, ancak denetim yapmadığını iddia etti.

Zeytinburnu'nun, Davutpaşa semtindeki bir iş merkezinde 2 yıl önce meydana gelen ve 21 kişinin ölümü, 116 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin 8 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

DURUŞMAYA 7 TUTUKSUZ SANIK KATILDI

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Zeytinburnu Belediyesi Zabıta Müdürü Feruz Kutsal, Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin, eski İmar ve Şehircilik Müdürü ve şu anda Başkan Danışmanı olan Servet Kırna, İmar ve Şehircilik Müdürü Hatice Küçükakyüz, İmar ve Şehircilik Müdürlüğünden emekli Şevket Yıldırım ve patlamanın olduğu imalathanende işçi olarak çalışan Hasan Altay ve patlamanın meydana geldiği iş hanının sahibi Remzi Koçyiğit duruşmada hazır bulundu.

DURUŞMADA 44 ŞİKAYETÇİ YER ALDI

Patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ve patlamada yaralanan 44 şikayetçi duruşmada hazır bulundu. Ömür Atıcı duruşmada tanık olarak ifade verdi. Şikayetçiler bütün sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti.

PATLAMANIN MEYDANA GELDİĞİ İŞHANININ SAHİBİ: "SUÇSUZUM"

Patlamanın meydana geldiği iş hanının ortağı olduğunu belirten tutuksuz sanık Remzi Koçyiğit suçsuz olduğunu belirterek,

"Abim ve ortağım Resul Koçyiğit Emek İş hanı olarak bilinen iş hanını inşaa ettirmiştir. Bu iş hanı tamamen bize aittir" dedi.

"HAVAİ FİŞEK MADDE ÜRETİMİNDEN HABERİM YOKTU"

Maytap ve havai fişek imalathanesinin sahibi olan Selçuk Başlar'ı kiracıları olması nedeniyle tanıdığını anlatan Remzi Koçyiğit, "Burayı kendisine plastik atölyesi şeklinde işletmesi için kiralamıştık. Havai fişek şeklinde madde üretiminden haberim yoktu. Ben olayı Nevşehirde öğrendim. İstanbul'a geldim karakola gidip olayla ilgili ifademide verdim. Selçuk Başlar ile kira kontratımız vardı. Kirayı bize genellikle posta havalesi ile gönderiliyordu. Kırk yıllık birikimimiz bu işhanıydı. Ölen kişilerden sonra mağdur olan bizleriz, maddi zararımız söz konusudur" ifadelerini kullandı.

"İNŞAATTA DENİZ KUMU KULLANILDI"

Remzi Koçyiğit, "Patlamanın meydana geldiği işhanının inşaatında deniz kumu kullanıldı. İnşaatın yapıldığı dönemde bütün İstanbul'un inşaatları deniz kumu ile yapılıyordu. Projede ne varsa onu uyguladık, çimento dozajının az olduğu şeklindeki iddaları kabul etmiyorum. Binanın bir eksiği yoktu. Makina çalışan bütün binalarda bu çalışma sırasında hafif sarsıntı olması doğaldır. Bina makinalardan dolayı yıkılsaydı suç ve günah bizim olurdu. İnşaat projeye uygun yapılmıştır" diye konuştu.

TANIK ÖMÜR ATICI: "İŞ YERİNDE SADECE MAYTAP ÜRETİMİ YAPILIYORDU"

Duruşmada tanık olarak ifade veren Ömür Atıcı, Maytap ve havai fişek imalathanesinin sahibi olan Selçuk Başlar'ın yanında işçi olarak çalıştığını belirtti.

Patlama olayından yaklaşık 4.5 yıl önce Selçuk Başlar'ın yanında işçi olarak çalışmaya başladığını anlatan Ömür Atıcı sözlerini şöyle sürdürdü: Önce başka bir iş hanındaydık. Olaydan yaklaşık 1 yıl önce patlamanın meydana geldiği işhanına taşınmıştık. Olayın olduğu güne kadar Selçuk Başar'ın işçisiydim. Bir defasında 5-6 ay ayrılıp tekrar işe dönmüştüm. Bu iş yerinde ben işe başladığımdan olayın olduğu güne kadar sadece maytap üretimi yapılıyordu. Maytapları orada üretir. Bastırılan maytapları bu paketlerin içine koyardık. Daha sonra Selçuk Başlar bunları kolilerle pazarlamak için götürüyordu. Tahtakale'de pazarlamak için götürüdüğünü sanıyorum. Ben patlamadan 1.5 ay önce askere gideceğim için ayrılmıştım. Patlama esnasıda orada değildim. Selçuk Başlar ile en fazla 5 ya da 6 kişi çalışıyordu. Genellikle 20 günde bir olmak üzere, bazende bir hafta arayla belediyenin elemanları gelirdi. Onlarla Selçuk Başlar ilgilenirdi. Ben onlarla hiç muhatap olmadım.Selçuk Başlar'ın iş yeri ruhsatı vardı. Selçuk Başlar bana maytap ve havai fişekin insan içinde kullanılmasının yasak olduğunu söylemişti."

"BELEDİYE GÖREVLİLERİ DENETİM YAPMAZDI"

Ömür Atıcı iş merkezine gelen belediye görevlilerinin denetim yapmadığını iddia ederek, "Atölyeye geldiklerinde belediye görevlileriyle Selçuk Başar ilgilenirdi. Bazen Selçuk Başlar ile konuş geri dönerler. Bazen de yazıhane bölümüne geçer çay içerlerdi" diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, Zeytinburnu Belediyesi'ne yazı yazılarak, 1 Ocak 2007 ve 31 Ocak 2008 tarihleri arasında patlamanın meydana geldiği binada ve çevresinde rutin denetim yapan belediye zabıtaları ve belediye görevlilerinin hangi tarihte, hangi binaya hangi amaçla gittiklerinin sorulmasını istedi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

"DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Çağdaş Hukukçular Derneği adına basın açıklaması yapan avukat Şükriye Erden,"2008 tarihinde Davutpaşa'da patlama meydana geldi. 21 işçi hayatını kaybetti. 100'den fazla işçi de yaralandı. Daha sonra patlamanın meydana geldiği binanın iskan ruhsatının olmadığı kaçak olduğu ortaya çıkmıştır. Kaçak parlayıcı ve patlayıcı madde imalatı ortaya çıkmıştır. İşçilerin çoğunun sigortasız olduğu ve ülkeye kaçak olarak çalışan kişiler olduğu anlaşılmıştır. Patlayıcı ve parlayıcı madde üretim ve depolama yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek görev ve yetkisi Büyükşehir Belediyelerine aittir. Büyükşehir belediyesince denetim görevinin yerine getirilmediğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu olayda başta bakanlar ve belediye başkanları olmak üzere tüm sorumlular cezalandırılıncaya kadar davanın takipçisi olacağız" açıklamasında bulundu.

İDDİANAMEDE

Davutpaşa?da beş katlı Emek işhanında, 31 ocak 2008 tarihinde ruhsatsız havai fişek imalathanesinde meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetmiş 115 kişi yaralanmıştı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Zeytinburnu Belediyesi çalışanlarından 5 kişi, patlamanın meydana geldiği binanın sahibi iki kişi ile atölye çalışanı bir kişi hakkında "görevi kötüye kullanmak" ve "taksirle birden fazla kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olmak" suçlarından 3 yıldan 15 yıla kadar cezalandırılmalarını talep ediliyor.