Erdoğan: 'Kanal İstanbul Projesi', Sadece Bir İstanbul Projesi Değildir?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sheraton Oteli'nde Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği 2011 Yılı Genel Kurulu ve Gençlik Komitesi Toplantısı'na katıldı. Toplantıya ayrıca, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği Başkanı Walter Hoffman, Başmüzakereci ve Avrupa Birliği'nden Sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı.

Başbakan Erdoğan konuşmasında, İstanbul'un ulaşımına köklü çözümler getirdiklerini ifade ederek, 'Kanal İstanbul Projesi' ile ilgili de yeniden bilgi verdi. Erdoğan, 'Bu sadece bir İstanbul projesi değildir. Aynı zamanda Ankara'nın bir sorumluluğudur. Türkiye ekonomisini yakından ilgilendiren, yakın coğrafyamızı da çok ilgilendiren bir projedir' dedi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

' İstanbul Boğazı, geçmişte bir Romen tankerinin yanmasına şahit oldu. Yaklaşık 4 ay kadar bu gemi orada yanarak tehdit oluşturdu. Geniş bir bölgede yandığı için, İstanbul bunu çok ucuz atlattı. Dar bir yerde dümen kilitlense, orada böyle bir felaket yaşansa, Dünya bunu hiçbir şekilde ödeyemez. İnsanımıza ve ülkemize sahip çıkmanın sorumluluğu altında böyle bir adımı atıyoruz. İstanbul Boğazı'ndan yılda yaklaşık 358 milyon 590 bin ton yük taşınıyor. 3 milyon ton kimyasal madde ve 139 milyon ton petrol İstanbul Boğazı'ndan geçiş yapıyor. Tarihi, kültürü, insanlığı tehdit eden bu trafikten İstanbul Boğazı'nı kurtarmak için, yaklaşık 45-50 km uzunluğunda bir kanal inşa etmek için hazırlıklara başladık'

Başbakan Erdoğan, bu projenin sadece İstanbul'u kurtarmayacağını, kanal sayesinde kentsel bir dönüşüm oluşacağını ve kanalın İstanbul'a farklı bir anlam kazandıracağını belirterek, 'Deprem tehdidi olan bölgeleri de, tehdidi yok edecek şekilde iskan edeceğiz. Bu sadece bir İstanbul projesi değildir. Aynı zamanda Ankara'nın bir sorumluluğudur. Türkiye ekonomisini yakından ilgilendiren, yakın coğrafyamızı da çok ilgilendiren bir proje. 12 Haziran seçimlerinden sonra plan ve etüt çalışmalarına başlayacak, yaklaşık 10 yıl içinde de bu büyük projeyi tamamlamış olacağız' diye konuştu.

'HER ŞEHRİ, MARKA ŞEHİR YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Erdoğan, 1994-1998 yılları arasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu hatırlatarak, 'İstanbul, dünyanın en kalabalık şehirlerinden olmasının yanında, hemen her karesinde tarihi eserlerin fışkırdığı bir şehir' dedi.

Erdoğan, 'Bir yandan geçmişi muhafaza etmek, bir yandan geleceği kurmak gibi ağır bir yükün altına girdik. Ankara, aynı şekilde. Gecekondularla çevrelenmişken, bugün modern konutları ve yeşil alanlarıyla dünyanın sayılı başkentleri arasına girdi. Şu anda Bursa, Kayseri, Gaziantep gibi şehirlerimizde aynı faaliyetleri devam ettiriyoruz. Her şehrimizi, yaşanabilir bir marka şehir haline getirmek için yoğun çaba içindeyiz' diye konuştu.

'ŞEHİRLERİMİZ TEK TEK IRKÇILIKLA MÜCADELE ETMELİ'

Avrupa'nın kimi ülke ve kentlerinde ırkçılık ve ayrımcılığın artış eğiliminde olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bunun hem şehirleri hem de medeniyetleri tehdit eden bir gelişme haline geldiğini ifade etti. Erdoğan, 'Şehirlerin tek tek bu sorunlarla mücadele etmesi, bugün her zamankinden daha önemli. Dost ülkelerden, bu noktada daha fazla hassasiyet göstermelerini özellikle rica ediyoruz' dedi.

'KİMİ ÜLKELER, TAMAMEN İÇ SAİKLERLE AB ÜYELİĞİMİZE ENGELLER ÇIKARIYOR'

'Türkiye olarak Avrupa Birliği'ne üyelik kararlılığını ilk günkü gibi muhafaza ediyoruz' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Biz, üzerimizi düşeni fazlasıyla yerine getiriyoruz ancak AB içinde kimi ülkelerin tamamen iç siyasi saiklerle önümüze çıkardığı engeller, bizim de, milletimizin de şevkini hedef alıyor. Türkiye'nin üyeliğinden, AB de en az Türkiye kadar kazançlı çıkacaktır. İleri görüşlülükten uzak kimi politikacıların Türkiye önüne koyduğu engeller, esasen Avrupa ruhuna zarar veriyor'

'KUZEY AFRİKA'DA BİNLERCE YILLIK ŞEHİRLERİN YIKILIŞINI İZLEMEK, AVRUPA RUHU İLE ASLA BAĞDAŞMAZ'

Kuzey Afrika'da yaşanan sorunlarda Avrupa ülkelerinin duyarsız kaldığı eleştirisinde bulunan Erdoğan, 'Avrupa'nın, özellikle de kendi vatandaşlarına hak gördüğü değerleri tüm insanlık için bir hak olarak gördüğüne inanıyoruz. Ne yazık ki Bahreyn, Tunus, Mısır, Yemen , Libya ve Suriye konusunda Avrupa o evrensel değerleri öne çıkaran, demokrasiyi yücelten bir tavır takınmaktan kaçınmış ve tepki koymakta çok geç kalmıştır. Kuzey Afrika'da, binlerce yıllık şehirlerin yıkılışını izlemek, Avrupa ruhu ile asla bağdaşmaz' diye konuştu.