Kapan:Ağaç Kıyımı Rant Projelerin Hayata Geçirilme Adımıdır

İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, Dicle Vadisi'nin rezerv yapı alanı ilan edilmesinin Diyarbakır'ın hassasiyeti olduğunu belirterek, "Bizi kaygılandıran bu projelerin böyle merkezi hükümet tarafından kapalı kapılar ardında hazırlanmasıdır. Diyarbakır'daki yatırımlara karşı değiliz, kamu yararı olan her projeye tabiî ki destek vereceğiz. Bu tür uygulamalarla yaratılan rantın halka dönmesi gerekirken, maalesef bu rant kent dışına transfer ediliyor, sermaye gruplarına peşkeş çekiliyor. Hevsel Bahçeleri'ndeki ağaç kıyımı ise, bu projelerin hayata geçirilmesi adımlarıdır" dedi.

Dicle Vadisi'nin "Rezerv yapı alanı" olarak ilan edilmesi ve Hevsel Bahçeleri'ndeki ağaç kıyımını değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan,
Dicle Vadi Projesi'nin yıllardan beri herkesin hayalinde olan bir proje olduğunu belirterek,
rezerv yapı alanının kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda, "yeni yerleşim alanları olarak kullanılmak üzere yapılaşmaya açılması düşünülen alanlardır" şeklinde belirtildiğini söyledi.

Kapan, "Bu çok net, rezerv yapı alanı olarak belirtilmişse mutlak süreçte burada yapılaşma ihtiyacı duyulacak. Çünkü Sur içi riskli alan ilan edildi. Bu alandaki yapılar yıkılarak tahliye edilecek. Dicle Vadisi'nin, Kent Ormanı'nın rezerv yapı alanı ilan edilmesi, bu kentin hassasiyetleridir. Açıkçası bu anlaşılmak istenmiyor. Tabiî ki yapılaşmaya açılacak alanlar vardır. Önemli olan bunu kentin dinamikleriyle kentin birinci dereceden sorumlusu olan yerel yönetimler, meslek odaları ve her şeyden önce orada yaşayan halk ile planlanması gerekiyor. Maalesef bunların adımları atılmıyor. Bu projelerde gördüğümüz ağaç kıyımı ise, bu projelerin hayata geçirilmesi adımlarıdır. Düşündükleri bir proje var mutlak suretle. Biz bunları daha önce Munzur'da İstanbul'da ormanlık alanların nasıl talan edildiğini, sonra nasıl yapılaşmaya açıldığını, yürütülen çok ince politikalarla gördük.

'KAPALI KAPILAR ARDINDA PLANLAR HAZIRLANIYOR'

Bu projelerin tekelci gruplara değil halka açılması gerektiğine dikkat çeken Kapan, "Eğer halka açılacak projeler ise o zaman bu projelerin öznesi halk olmalıdır. Sivil toplum örgütleri olmalıdır. Yerel yönetimler olmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanı ise bunu ortaklaştırması gerekiyor. Maalesef şu an gizli kapılar ardında Dicle Vadisi üzerinde plan yapılıyor. Projeler yapılıyor, ama bu kentte yaşayan insanların haberi olmuyor, bu kentin hassasiyetleri göz önünde bulundurulmuyor. Çünkü Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi artık tarihi Sur içinin bir parçasıdır. Bu parçayı ayrı düşünmek mümkün değildir, eğer projeler ortaklaştırılmış olsaydı, belki bu kıyımlar da olmazdı. Ama bu adım bugün üniversiteye yaptırılmıştır. Ağaç kıyımı üniversitenin alanı içerisinde, bu rezerv alanın en büyük kısmı da üniversite alanı içerisinde olması, düşündürücü olan budur açıkçası" şeklinde konuştu.

'BUNU İSTANBUL'DA DA GÖREBİLİYORUZ'

Hazine arazilerinin, kamu arazilerinin nasıl elden çıkarıldığını, nasıl tekelci gruplara ve yandaş gruplara peşkeş çekildiğinin tanıkları ve yaşayanları olduklarını kaydeden Kapan, "Bunu İstanbul'da da görebiliyoruz. Bugün sahil kentlerde de görebiliyoruz, ama maalesef Diyarbakır Dicle Nehri'nin bir kıyı çizgisi bile oluşturulmamış. Bu da düşündürücüdür.
Dicle vadisi projesi tabiî ki Diyarbakır'da kabul gören bir projedir ama yapılaşmaya açılması ile değil. O alanların tamamen düzenlenerek kamuya açılması, ranta ve talana yer bırakmaması gereken projeler olmalıdır. Bizi kaygılandıran bu alanların ranta açılması ve bu kaygılarımızda da haklı çıkacağımızı sonunda göreceğiz" dedi.

'RANT KENT DIŞINA TRANSFER EDİLİYOR'

"Bizi kaygılandıran bu projelerin böyle merkezi hükümet tarafından kapalı kapılar ardında hazırlanmasıdır" diyen Kapan, kapalı kapılar ardında hazırlanan projelerin de bugün nasıl Türkiye'de sonuçlandığının ortaya çıktığını kaydetti. Bunun Diyarbakır'da da adımları atılmak üzere olduğuna işaret eden Kapan, şunları kaydetti: "Çünkü daha önce hazine arazilerin büyük kısmı TOKİ eliyle satışa çıkarıldı. Bu kamu arazileri bir bir elden çıkarıldı. Şu an Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın almış olduğu yetkiyle birlikte parsel bazında plan yaparak, proje bazında kentlere müdahale edilerek işliyor. Kent ormanı, Dicle vadisi, karayolları ve Stadyum yerine yapılan uygulamalar kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha göstermektedir. Bu yaratılan rant alanları halka dönmesi gerekirken, maalesef bu rant kent dışına transfer ediliyor, sermaye gruplarına peşkeş çekiliyor. Burada mağdur olan halkımız oluyor."

'PROJELER KONUNUN UZMANLARIYLA HAZIRLANMALIDIR'

Dicle Vadisi'nin rezerv yapı alanı olarak ilan edilmesi ardından yapılacak HES'lerle ilgili bir girişimleri olduğunu belirten Kapan, Devlet Su İşleri ve Kent Konseyi ile yaptıkları görüşmelerde görüş ve önerilerini ilettiklerini söyledi. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'la ilgili kentlerde yapılan toplantıların hiç birine meslek odalarının dahil edilmediğini vurgulayan Kapan, "Diyarbakır'da yapılan yatırımlara karşı değiliz, kamu yararı olan her projeye tabiî ki destek vereceğiz. Ama maalesef bu projelerin faydalı ya da zararlı olduğunu bilemiyoruz, bunlar hayata geçtikten sonra zararlarını görebiliyoruz, biz hem belediyeler açısından olsun hem de merkezi yönetimler açısından olsun çağrımız budur. Proje adımlarında, konunun uzmanları, konunun ilgili birimleri mutlaka süreçlere katılmalıdır. Bu konuda bilimsel teknik anlamda mevcut olan meslek odalarının birikimlerinden faydalanması gerekiyor. Bu güne kadar bu yapılmadı. Kentimizde yerel yönetimlerle bir çaba içerisine girerek, açıklamalarla veya yaptığımız bazı uygulamalarla kente mesleki birikimlerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde merkezi hükümetin bunları görmesi gerekiyor. Zaten meslek odalarımıza yönelik ciddi bir tasfiye politikaları hayata geçirilmiş durumda. Bunu da görüyoruz."