Bakan Çelik: Sipariş Şeklinde Bir Cumhurbaşkanlığı Seçimi Oluyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin, "Sipariş şeklinde bir cumhurbaşkanlığı seçimi oluyor. Bir araya gelmeleri mümkün olmayan kesimler belli mahfillerin dayatması ile böyle bir yarışın içinde mücadele ediyor" dedi.

Çelik katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtladı. Gazze'ye yönelik saldırıları değerlendiren Bakan Çelik, "Gazze'de olup bitenleri kelimelerle söylemek çok zor. İnsanlıkta bu bombalarla karşı karşıya. Hepimiz büyük bir sınav veriyoruz. 20 yüzyılda iki büyük dünya savaşı yaşandı. Akabinde yaşanan trajedilerin neticesinde dünya çıkış yolu olarak çeşitli kurum ve kuruluşları oluşturdu ki, geçmişteki yaşanan olaylar gelecekte yaşanmasın. Ne yazık ki geriye baktığımızda o kurumların, kuruluşların ve o niyetlerin sağlıklı olmadığını çok net görüyoruz. Bütün dünya düzeninin çivisinin çıktığını çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Dolayısıyla onların uluslararası kurum ve kuruluşları bu anlayışta dünyayı taşımalarının mümkün olmadığı çok net bir şekilde görmemiz mümkün. Yeni dünya bir düzenini ihtiyaç var. Gazze, Filistin olaylarının yaşanmaması için. Ortadoğu'da, özellikle İslam coğrafyasında yaşanan bu büyük katliamların son bulması için yeni bir dünya düzenine ihtiyaç var" dedi.

-"10 MİLYONLUK BİR İLAÇ VE TIBBI MALZEME GAZZE'YE GÖNDERİLDİ"-

Gazze'ye operasyonlar başlamadan önce Gazze'de bulunan hastanelerle irtibata geçtiklerini belirten Çelik, "İlaç sektörüyle bir araya geldik. 10 milyonluk bir ilaç ve tıbbı malzemeyi Kızılay'a teslim ettik" diye konuştu.

-"DİĞERLERİ BU YARIŞA DAHİL OLMA MÜCADELESİ VERİYORLAR"-

"Cumhurbaşkanı seçimlerini nasıl görüyorsunuz?" sorusuna Bakan Çelik, "Bu seçim iki açıdan çok önemli. Birincisi Türkiye ilk kez halkın önünde kendi cumhurbaşkanını seçme hakkını tanıdık. Kimse Fahri Korutürk ve Kenen Evren'in nasıl seçildiğini hatırlamaz. Ama Abdullah Gül'ün nasıl seçildiğini hatırlıyoruz. Ne gibi sıkıntıların, ne gibi engellerin milletimizin önüne çıkarıldığını hatırlıyoruz. Bundan dolayı Anayasa değişikliği ile halkın önüne sandık konulsun, cumhurbaşkanlığı seçimleri sorun olmaktan çıksın anlayışının ilki gerçekleşiyor. İnanıyorum vatandaşlarımız şu değerlendirmeyi yapıyordur. Bu sandık AK Parti sayesinde geldi. Sayın Başbakanın 'ileri demokrasi' dendiğinde neyi kastettiğini ortaya çıkmış oldu. İkincisi, güçlü Türkiye'ye atılan bir adım olarak değerlendiriyorum. Artık halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı fiili olarak yarı başkanlık sistemine geçilmiş anlamına da geliyor. Cumhurbaşkanlığında adaylara baktığımız zaman Başbakanımız Türkiye'de bir çok ilçesinden ve iline her karışına dengeli hizmetler götürdü. Karış karış Türkiye'yi bilen ve geçmişteki dengesizliği ortadan kaldırıp Türkiye'yi her anlamda üç kat büyüten bir cumhurbaşkanı adayı var. Çatı adayı ise tanıtılmaya çalışılan bir aday profiliyle karşı karşıyayız. Ben bu çerçevede eşit olmadığı söyleyebilir. Fakat çalışmanın da bir karşılığı olmalı. Sayın Başbakan böyle bir farkı bütün vatandaşlarımıza yaşattı. Dolayısıyla böyle bir artısı çok doğal. Diğerleri bu yarışa dahil olma mücadelesi veriyorlar. Ben İhsanoğlu'nun kendisinin "ben cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum' hevesi içerinde olduğunu düşünmüyorum. Kılıçdaroğlu'nun da, İhsanoğlu'nu normal şartlarda CHP adayı olarak göstermesi söz konusu değil. Sipariş şeklinde bir cumhurbaşkanlığı seçimi oluyor. Bir miting yapsalar da bütün bu partiler bir araya gelseler cumhurbaşkanı adayı bunlara hitap etse. Neyle başlayacak, nasıl kucaklayacak. Bir miting yapmaktan aciz olanlar Türkiye'yi beş sene yönettirmek kadar daha büyük bir yanlış olamaz. Bir araya gelmeleri mümkün olmayan kesimler belli mahfillerin dayatması ile böyle bir yarışın için böyle bir mücadele ediyor" diye konuştu.

-"ARINMA SÜRECİ TÜRKİYE TARAFINDAN SERİ OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLMELİ"-

Çelik, "Paralel yapı ile ilgili oluşan algı ve bununla ilgili mücadeleye ilişkin görüşlerini nedir?" sorusuna, "Türkiye bu alanda bir arınma sürecini yaşıyor ve bu süreci başarıyla tamamlayacak. Devletin içerisinde paralel bir yapı olabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı Filistin Devlet Başkanı ile görüşmelerin kayıt altına almak ne anlama geliyor? Kayıt altına alınan bu resmi ve gizli bilgiler kimin için alınıyor? Bu arınma süreci mutlaka Türkiye tarafından seri olarak gerçekleştirilmeli" şeklinde konuştu.

-"SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İÇERİDE VE DIŞARIDA İSTEMEYENLER VAR"-

"Çözüm süreciyle ilgili bakış açınız nedir?" sorusuna Çelik, "Çözüm süreci vatandaşlarımız tarafından bizzat içselleştirilmiş durumda. Türkiye'nin bu kronik sorununun çözülmesini içeride ve dışarıda istemeyenler var. Esas mesele bunların niyetlerini çok iyi bilmemiz gerekiyor ve bunlara fırsat verilmeyecek kararları almamız gerekiyor. Vatandaşlarımız batıda da doğuda da destek veriyor. Hükümet olarak da alınması gereken kararları zamanından aldığımıza inanıyorum" diye konuştu.

-"YAŞAM ODASI SORUN ÇÖZMÜYOR"-

Çelik, " Soma'da son durum nedir?" sorusuna, "Soma'da aşırı bir üretim söz konusu. Bu kara endeksli bir üretiminin güvenliği ikinci dereceye bırakılmış. Bu olaydan sonra maskeyi değiştirme istasyonları kurulacak. Kömür madeninde as olan çalışanın yukarıya çıkmasıdır. İşçi sayısı çok fazla. Yaşam odası sorun çözmüyor. Kömür madenlerinde zehirleyici, öldürücü gaz ortaya çıktığı için yaşam odasının faydası yok. Soma olayı şuan yargı aşamada. Burada kimin ihmali var ortaya çıkması lazım. Yanan bu ocak ne zamandan beri yanıyor, fark etmesi gereken kimler, sorun nedir? Bu net bir şekilde ortaya çıkacak ve sorumlular kimse cezasını çekmeleri gerekiyor" dedi.

-"ESKİ SENDİKACILIK ANLAYIŞIDIR"-

Sendikaları da eleştiren Çelik, örgütlediğiniz yerlerde İş Sağlığını Güvenliğine aykırı ortamların kaldırılması için girişimleri yapacak olan sendikalarıdır. Yalnız ücretin değil, burada eldiven, maske verilmemesinden, yer altında ve yer üstünde sağlıklı çalışma koşulları yok desinler. Bununla ilgili isyanın seslerini isini duyalım. Yalnız "toplu sözleşmede ve ücrette anlaşamadık greve gidiyoruz' yaklaşımı eski sendikacılık anlayışıdır" ifadelerini kullandı.