Cumhurbaşkanlığında Muhtarlar Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanlığında Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halep oradaysa arşın burada.

19.08.2015 15:51
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halep oradaysa arşın burada. İşte tekrar bir seçime doğru hızla gidiyoruz. Gereksiz polemiklere yol açmamak için cevap vermekten imtina ettiğim, zırvalarını tekrarlamaktan başka bir iş bilmeyenler dertlerini seçimde millete anlatacaklardır" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Malatya, Muş, Tunceli, Batman, Şanlıurfa ve Ankara'dan gelen muhtarlarla gerçekleştirilen "dokuzuncu muhtarlar toplantısı"nda hükümet kurma çalışmalarına değinerek, yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığı için Türkiye'nin henüz yeni hükümetine kavuşamadığını söyledi. Bu durumda çözümün her zaman olduğu gibi yine millet iradesinde aranması gerektiğini ifade eden Erdoğan, süreci Anayasa'da belirtilen sınırlar çerçevesinde yürüttüğünü, buna da devam edeceğini belirtti.

Türkiye'nin önünde hükümet kurma sorunu bulunduğunu aktaran Erdoğan, bununla birlikte ciddi bir terör sorunu olduğunu, Suriye sınırında ciddi hadiseler yaşandığını, aynı şekilde ekonomide atılması gereken, diğer alanlarda alınması gereken kararlar, yapılması gereken işler bulunduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün üzerinde konuşmamız, tartışmamız, çözüm yolları aramamız gereken öncelikli meseleler var. Ama ülkemizde bir kesim bunları bırakarak gece gündüz şahsımı tartışıyor. Peki şahsımla ilgili nedir diye baktığımızda, maalesef çocukça tespitler, çocukça tenkitler, çocukça kaprisler dışında bir şey göremiyoruz" dedi.

Bu kişilerin ülkede dikili bir ağacının dahi bulunmadığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Siz bu ülkede hangi eseri yaptınız, şunu söyleyin. Yok. Bu ülkede 3,5 yıl iktidar ortağı oldunuz, ne yaptınız? Hiçbir şey yapmadan çekip gittiniz. Siz kaçtınız, yönetemediniz. Buyurun. Şimdi bakıyoruz görev verdiğim Sayın Başbakan kendilerini ziyaret etti, dolaştı, bir netice yok. Dün akşam da iade etti. Kendi kifayetsizliklerinin, kendi başarısızlıklarının, kendi hayal kırıklıklarının faturasını şahsıma ve bulunduğum makama keserek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlar beyhude uğraşıyorlar. Biz en başından beri siyasette 81 vilayetin tamamını, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her santimini kucaklayan, bunun için proje üreten, hizmet üreten, çözüm üreten bir anlayışı savunduk. Savunmaya da devam ediyoruz. Bugün de Türkiye'nin önündeki sorunları aşması için böyle bir yaklaşıma ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Bir başka ifadeyle proje üreteceksiniz, hizmet türeteceksiniz, çözüm üreteceksiniz yani siyaset yapacaksınız. Siyaset işi gücü bırakıp Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsıyla ailesiyle uğraşmak değildir.

Siyaset işi gücü bırakıp Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsıyla, ailesiyle uğraşmak değildir. Kalkıp benim evladıma, ismiyle 'Bilal'i ver, iktidarı al'. Bu ne çirkin yaklaşımdır, sen ne biçim siyasetçisin? Eğer oğlumun yaptığı bir yanlış, yolsuzluk varsa buna hesabı soracak olan yargıdır, sen kimsin? Sen benim evladımla ilgili iktidar bağlantısını nasıl kurarsın, nasıl böyle bir hakareti, saygısızlığı yaparsın? Ama evladı olmayanların böyle bir saygısızlığı yapmasından daha başka bir şey de olmaz. Bunlar aile, evlat nedir bilmez."

Erdoğan, "Çünkü bunlar aile nedir bilmez, evlat nedir bilmez. Dolayısıyla hak, hakikat nedir bilmezler. Sadece maalesef böyle kuru sıkı hakaretlerle bu işi bir yere vardırmak isterler. Nedir o Mussolini, Hitler... Aynaya bak. Aynaya bak önce kendinin nerede olduğunu görürsün. Biz ilhamımızı ne Mussolini'den aldık, ne Hitler'den aldık, biz haktan ve halktan aldık, öyle gördük. Bunu bir defa bilecekler" diye konuştu.

" Beştepe'nin adresini bilmeyenlerle de bizim vakit geçirecek zamanımız yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bu ülkede hükümet kurma çalışmaları halkımın kabullenmekte zorlanacağı bir yola gidiyorsa, bunun vebalinin kimde olduğunu halkım çok iyi görüyor, görecek ve bunun bedelini de inanıyorum ki ödetecektir. Bugüne kadar şahsımla uğraşanların terör meselesinin çözümü için aklı başında bir teklif getirdiğini duyan var mı? Peki sen siyasetçi olarak bunda sorumlu değil misin? Niye kalkıp da vücudunu bu taşın altına koymuyorsun? Bu sorumluluğu yüklenme noktasında niye adımını atmıyorsun. Bunların böyle bir meselesi yok, böyle bir derdi yok. Bunların ekonomide, dış politikada, sosyal güvenlikte, sağlıkta, eğitimde, adalette ve diğer alanlarda öyle boş laftan bahsetmiyorum dikkat edin, ciddi olarak çalışılmış, emek verilmiş, ayakları yere basan projeler ortaya koyduklarını duyan var mı? Ufukları Beştepe ile uğraşmanın ötesine geçemeyenlerin milletimizin derdine derman olma ümidi verebilmesi mümkün değildir. Zaten Beştepe'nin adresini bilmeyenlerle de bizim vakit geçirecek zamanımız yok. Bunu da söylememiz lazım."

-"3 kuruşa 5 köfte yok"

Erdoğan, bazı kişilerin derdinin şahsı değil, kendilerine itibar etmeyen milletle olduğunu belirterek, şahsı üzerinden milleti taciz eden, daha da ileri gidip millete hakaret eden bu anlayışın hep kaybetmeye mahkum olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilerin çalışmadan, emek vermeden, proje üretmeden, terlemeden, ülkenin ve milletin geleceğinin kendi ellerine teslim edilmesini istediğini belirterek, "Milletimiz, böyle durumlar için '3 kuruşa 5 köfte yok' diyor. Önce hak edeceksiniz, sonra talep edeceksiniz. Bu millet, 'Seni kurtarmaya geliyorum' diyip sırtına yeni yükler bindirerek kaçıp gidenleri çok gördü. Maksat hizmet olmayınca hezimet kaçınılmazdır. Hezimetlerinin sebebi olarak şahsımı görenlere dönüp kendilerini bir sorgulamalarını tavsiye ediyorum" diye konuştu.

-"Bu, bir sistem değişikliğidir"

Erdoğan, muhalefetin son olarak kendisinin Türkiye'de yönetim sisteminin değiştiği yönündeki ifadesini dillerine doladığını belirterek anayasa değişikliği gereğince artık cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiğini söyledi. Bu değişikliğin ilk uygulamasının 10 Ağustos 2014'te gerçekleştiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Burada darbeden değil Meclis kararı ile ve millet iradesiyle başlatılan köklü bir değişim söz konusudur. Bu ifade edilmiştir. Türkiye tarihinde ilk defa Meclis ve millet iradesiyle kendisine yeni bir yönetim modeli oluşturmuyor mu? Oluşturuyor. Anayasa literatürü ortadadır. Herkes açıp bakabilir. Bu bir sistem değişikliğidir. Bakın anayasadan bahsediyorum. Bu açık gerçeği dahi idrak etmekte zorlananların ülkenin diğer meselelerine çözüm bulabilecekleri konusunda çok ciddi tereddütlerim olduğunu ifade etmek durumundayım."

-"'Beştepe'ye gitmem' dedi, şimdi baktık 'Beştepe'ye gidebilir' demeye başladılar. Bu ne menem iştir?"

Siyaseti ilkokul müsameresi düzeyinde yürütenlerin Türkiye'nin meselelerini kavrayabilmesi ve bunlara çözüm getirebilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, "Ülkem ve milletim adına bu durumdan fevkalade üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum. Halep oradaysa arşın burada. İşte tekrar bir seçime doğru hızla gidiyoruz. Gereksiz polemiklere yol açmamak için cevap vermekten imtina ettiğim, zırvalarını tekrarlamaktan başka bir iş bilmeyenler dertlerini seçimde millete anlatacaklardır" diye konuştu.

Muhalefetin hep sandıktan kaçmanın çabası içinde olduğunu ancak mecbur kaldıklarında seçim meydanlarına çıktığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte 7 Haziran seçimleri bitti, tablo böyle olunca baktınız, kürsüye çıktılar ne dediler, 'Hodri meydan erken seçim' dediler. Şimdi istemiyorlar. Öbürü çıktı, 'Şununla yapmam' dedi, şimdi 'Yaparım.' Öbürü çıktı, 'Beştepe'ye gitmem' dedi, şimdi baktık 'Beştepe'ye gidebilir' demeye başladılar. Bu ne menem iştir? Hani derler ya, 'Baba bir hırsız yakaladım. Oğlum getir. Gelmiyor baba. Bırak gitsin. Gitmiyor baba.' Bunların durumu da tam böyle. Hükümet kurun, kurmuyoruz. Seçime gidin, gitmiyoruz. Peki, öyleyse ne istiyorsunuz? İnanın bana, onu da bilmiyorlar. Sonra da çıkıp 'Cumhurbaşkanı hükümet kurulmasını engelliyor' diyorlar. Hükümetin kurulma şartları belli. Siz, bu şartları sağlayıp geldiniz de Cumhurbaşkanı sizi kapıdan mı kovdu? Hükümet kurmak için anlaştınız, el sıkıştınız da Cumhurbaşkanı elinize mi vurdu? Şu ana kadar Anayasada belirtilen süreçleri işletme dışında bu konuya hiçbir müdahalem olmamıştır. Elbette görüşümü soran olduğunda fikrimi söyledim, söylemeye devam edeceğim. Bunun için de birilerinden izin alacak halim yok, bana izni millet verdi. Milletin verdiği izni kullanacağım. Bu benim, bir vatandaş, bir birey olarak en tabii hakkım. Bunun ötesindeki iddiaların akılla, izanla bağdaşır tarafı yoktur. Seçim sandığı aynı zamanda millete hesap verme yeridir. Sandıkta sadece yapılan işlerin değil, yapılmaktan kaçınılan işlerin de hesabının verileceği unutulmamalıdır. Ben, her zaman ve her konuda olduğu gibi, bu meselede de milletimin sağduyusuna, irfanına, izanına, takdirine güveniyorum."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanlığında Muhtarlar Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement