Erdoğan: Milli Güvenlik Belgesi Gözden Geçirilecek

Marmara üniversitesi'nin Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Belgesinin gözden geçirileceğini söyledi. Haydarpaşa Yerleşkesindeki törende konuşan Erdoğan Suriye'de yaşanan gelişmelere değindikten sonra bu ay yapılacak MGK toplantısına kendi gündemiyle katılacağı bilgisini verdi. Erdoğan, " Ülkemizi tehdit eden hangi unsurlar varsa önceliğimiz Milli güvenlik belgesinin gözden geçirilmesidir" diye konuştu.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ...

Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Yerleşkesi içinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Törenin yapıldığı kata sadece görevlilerin girişine izin verildi. Davetli öğrenci ve akademisyenler dışında salona kimse alınmadı. Salon küçük olduğu için de gazeteci ve görevli sayısı sınırlı tutuldu. Eşi Emine Erdoğan'la birlikte Marmara Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversiteden sınıf arkadaşı olan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat tarafından karşılandı.

HEDEFLERE KATKI SAĞLAYACAĞIZ...

"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez mezunu olduğunuz üniversiteyi onurlandırdınız" anonsuyla karşılanan Erdoğan alkışlarla yerine oturdu. Açılış yılının ilk dersini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde okudu yıllarda asistanlık yapan Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu tarafından verildi. Ardından Rektör Arat konuştu. YÖK'ün gerçekleştireceği reformların ülke için hayati önemde olduğunu söyleyen Arat, "Ülkemizin 2023 ve 2071 hedeflerine katkı sağlayacak üniversitelerden biriyiz" dedi.

CUMHURBAŞKANI OLARAK ÜNİVERSİTESİNDE...

Marmara Üniversitesinden mezun olan ilk İBB Başkanı ilk Başbakan ve Halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı anonsuyla kürsüye çağrılan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında heyecanlı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugün bu Akademik yıl açılış törenine iştirak ederken büyük bir heyecan yaşıyorum. 1973 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden mezun olmuştum. Futbola çok meraklıydım. Üniversite eğitimi görme arzusundaydım. O günün şartlarında İmam Hatip mezunu olarak üniversiteye girmek zordu. Fark derslerini vererek Eyüp Lisesi'ni bitirdim. Marmara Üniversitesinin Aksaray'daki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ne girdim. Genç bir mezun olarak ayrıldığım Marmara Üniversitesi'ne halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak geldim. Bundan dolayı heyecanımı gizlemekte zorlanıyorum" dedi.

ŞEHİTLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI

Sivas'ta trafik kazasında şehit olan polisler ile Kocaeli'nde düşen Helikopterde şehit olan askerler için başsağlığı dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından HSYK seçimlerine değindi. Erdoğan, "Yargıç ve Savcılarımız mesleklerin onuruna sahip çıktılar. Yargıyı ele geçirmeye çalışan yapıya gereken cevabı verdiler" dedi.

EN ÖNEMLİ ARŞİVLER BİZDE...

Birinci Dünya Savaşının 100. yılının yaklaştığını hatırlatan Erdoğan Üniversiteleri Birinci Dünya Savaşı konusunda araştırma yapmaya çağırdı. Birinci Dünya Savaşını İngilizce ve Fransızca kaynaklardan okumanın yaralayıcı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,

"Birinci Dünya Savaşını en iyi analiz edecek olan, bizim bilim insanlarımızdır. Bu savaşın en önemli arşivleri İstanbul'dadır" diye konuştu.

ORTADOĞU KAVRAMI İCAT EDİLDİ...

Bugünü şekillendirenin, Türkiye'nin etrafında yaşanan çatışmaların fitilini ateşleyenin Birinci Dünya Savaşı olduğunu belirten Erdoğan,

"Var olan sınırlar, 1. Dünya Savaşının ardından Osmanlı bakiyesi olan topraklar üzerinde oluşturulmuştur. Savaş sona erdiğinde idare ettiğimiz topraklar, bugün bile sahip olduğumuz topraklardan daha dar bir sınıra hapsedilmek istendi. 20. Yüzyılın başına kadar Ortadoğu diye Coğrafi bir kavram yoktu. Yakın Doğu, Uzak Doğu vardı. Ortadoğu kavramı, bir bölgeyi işaret etmek için değil, petrol ve çatışma bölgelerini işaret etmek amacıyla icat edildi" şeklinde konuştu.

CHURCHİLL HIÇKIRIĞI

Birinci Dünya Savaşı galiplerinin ellerine cetvel alarak sınırlar çizdiğini söyleyen Erdoğan, "Bu bölgede sancısı bugüne kadar devam eden sınırlar Kahire'de çizildi.Ortadoğu'da iki ülkenin sınırları düz zikzaklar çizer. Bugün bile bu sınıra 'Churchill'in Hıçkırığı' adı verilir. Bölgede Şii Mezhebine ait halk, 3 ayrı devlete dağıtılmıştır. Türkmenler, 3 ayrı devlete paylaştırılmıştır. Kürtler, köylerin dahi ortasında sınır geçirmek suretiyle, 3 ayrı ülkeye dağıtılmıştır. Benim bu sözlerimden hiç kimse farklı anlamlar çıkarmaya çalışmasın. Sınırları tartışmaya açacak değilim. Öyle bir derdimiz yok. Hiçbir ülkenin sınırlarında bizim gözümüz yok. Coğrafi sınırların değil, gönüllerdeki sınırların tartışmaya açılması gerektiğinin taraftarı olduğumu, belirtmek istiyorum. Burada sınırlar hiç bitmeyecek, çatışmalar için çizilmiştir" dedi.

ORTADOĞU TOPRAĞINA PİPETİ BATIRIP PETROLÜ ÇEKENLER...

Başta Irak olmak üzere Şii mezhebiyle Sünni mezhebinin mensuplarının neden çok kanlı bir çatışmanın içinde olduklarını soran Cumhurbaşkanı Erdoğan yanıtı şöyle verdi:

"Bu haritayı çizenler öyle istediler de ondan. Araplar, Kürtler neden sürekli gerilim halindeler? Zihinler ve gönüllerdeki sınırları kaldırmaktan benim kast ettiğim budur. Bölgenin unsurları bu oyunun aktörleri olmaya devam edecekler mi? Şiiler ve Sünniler birbirlerini öldürürken bu çatışmayı kurgulayanlar buna seviniyor. Çatışmayı kurgulayanlar başkaları, seyredenler başkaları. Ellerini ovuşturanlar başkaları. Adeta Ortadoğu toprağına pipeti batırıp petrolü çekenler başkaları. Ölenler biziz, kanı akanlar biziz. Bizim kardeşlerimiz ölüyor. Bu cinayetleri kurgulayanlar iştahla seyrediyorlar. Bombaları oraya atanlar, Petrol kuyularının tasarrufu için bunu yapıyorlar."

YÜZ YILLIK BİRİKİM...

Irak ve Suriye'de birbirlerinin ibadethanelerine saldıran Şii ve Sünni gruplara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimi sevindiriyorsun? Ey IŞİD, ey PKK yaptığınız katliamlarla kimlerin değirmenlerine su taşıdığınızı hiç düşündünüz mü ' Filistin'deki taraflara buradan sesleniyorum. Aranızdaki anlaşmazlığın kimlerin işine yaradığını hiç düşündünüz mü' Burada hiç çekinmeden şunu da söyleyeceğim; Bu Coğrafya'da topraklara sınırlar çizilirken, kasıtlı olarak idaricilerin zihinlerine bariyerler konulmuştur. 100 yıl boyunca doğru sorular sormak mümkün olmamıştır. Bizde buna Ortadoğu meselesi denildi. Araplar bizi sırtımızdan vurdu denilip konu kapatılırdı. Şii-Sünni gerilimi denildiğinde, 'bize ne denilmiş' konu kapanmıştır. Kürt meselesi denildiği, asker ilgilensin denilmiş, konu kapatılmış. Bütün o kapatılan konular, 100 yıl içinde birikmiş, ülkemizi rahatsız eden konular haline gelmiştir" diye konuştu.

ÜSTÜ KAPALI CHP ELEŞTİRİSİ...

Türkiye'de statükonun 1. Dünya savaşından sonra kurulduğunu ve bugüne kadar korunduğunu söyleyen Erdoğan, "Statüko partilerinin Ortadoğu'ya bataklık demesi bundandır. 100. yıl önce altınlarla Osmanlı'ya ihanet edenler vardı. Bunlar bugün de var. 100 yıl önce Arap çöllerinde Osmanlıyı yıkmak ajanlar vardı. Bugün de var" dedi.

BÖLGENİN UMUDU TÜRKİYE'DİR...

Erdoğan bu ajanları yeni Lawrence'lere benzeterek, "Bakıyorsunuz hoca görünümünde, gazeteci görünümünde, Yeni Lawrence'lerin bölgeyi ateşe atmak için çalıştığını görüyoruz. 100 yıl önce Osmanlı devleti bütün bu Coğrafya'yı huzur içinde tutabiliyordu. 100 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti doğru soruları sorarak, doğru adımları atarak, bu Coğrafyanın huzurunu sağlayacak yegane ülkedir. Bölgenin umudu yine Türkiye'dir. Siz bölgedeki idaricilere bakmayın, bölge halkının umudu Türkiye'dir" diye konuştu.

MODERN LAWRENCE

İsim vermeden İran Dini Lideri Hamaney'le yaptığı bir konuşmaya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kalkıp da bir dini öndere soruyorum, neden 250 bin kişiyi öldürenlere destek veriyorsunuz? 'İsrail'e karşı ayakta duran tek kişi Esed'dir' diyor. Öldürülenler, İsrail kendilerine saldırdığı zaman dik durmadılar mı? Böyle bir dini önder olabilir mi? Sıkıntı burda" dedi. Kazananın silah tüccarları, petrol tacirleri olduğunu söyleyen Erdoğan, "100 yıl önce bu sorunların tohumlarını ekenler, Yüz yıldır kazandı. Her gencin toprağa düşmesinde kazandılar. Terör örgütü bunu bilmiyor mu? Gayet iyi biliyor. Kime hizmet ettiklerini, nasıl bir modern Lawrence olduklarını, altın karşılığında kimlere hizmetkar olduklarını biliyorlar" diye konuştu.

GEZİ GÖNDERMESİ...

Binlerce km uzaklıktaki bir medya kuruluşunun Taksim'den saatlerce yayın yaptığın ancak kendi ülkesindeki olaylarla ilgili aynı tavrı göstermediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üst düzey birisine sordum. Ferguson olaylarını sordum. Yanıt vermedi. Tekrar sordum. Etrafından dolaşarak cevap vermeye çalıştı. 18 yaşında bir genci polisiniz öldürdü. 12 ağacın yeri değiştirildi, kıyamet koptu" dedi.

DİKKATLİ OLMAYA MECBURUZ...

Türkiye'nin Suriye konusunda tezgaha gelemeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Dikkatli olmaya mecburuz. Birincisi, uçuşa yasak bölge ilan edilmelidir. İkincisi burada güvenli bölge ilan edilmelidir. Edilmeli ki, sığınmacıları o bölgeye alalım. Üç, Eğit-Donat'la bu işin içinde olan insanları eğitelim. Dört, Suriye'deki rejim hedefte olmalılıdır. Sadece Kobani'yle bu işi göremezsin. Bugün Kobani yarın Halep"diye konuştu.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL...

Mısır'da Ukrayna'da yapılmak istenenin Türkiye'de de yapılmak istendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," 100 yıldır Türkiye'nin iç ve dış politikasını şekillendirenler, bunun gayreti içindedirler. Türkiye artık eski Türkiye değil" dedi.

BEYLERBEYİ'NE GEÇTİ.

Erdoğan Marmara Üniversitesi Akademik Yıl Açılış töreninin ardından Beylerbeyi Sarayı'na geçti. - İstanbul