Yıldırım: "Ecdadımızın Bize Bıraktığı Toprakları, Gözümüz Gibi Koruyacağız" - Son Dakika
Ekonomi

Yıldırım: "Ecdadımızın Bize Bıraktığı Toprakları, Gözümüz Gibi Koruyacağız"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Etkinliğin yapıldığı salondan görüntüler- Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın konuşması - Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım: - "Bugün ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan terör grupları bilmeli ki asla bu milleti bölmeye güçleri yetmeyecektir.

27.12.2015 23:52

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Etkinliğin yapıldığı salondan görüntüler- Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın konuşması - Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım: - "Bugün ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan terör grupları bilmeli ki asla bu milleti bölmeye güçleri yetmeyecektir. Şehit kanlarıyla sahip olduğumuz bu ay yıldızlı bayrağımız, her zaman göklerde dalgalanmaya devam edecek"- "Bu millet, vatan sevgisinin, millet sevgisinin ne demek olduğunu, 7 cephede 7 düvele karşı verdiği istiklal mücadelesiyle ispatlamıştır. Ecdadımızın bize bıraktığı toprakları, gözümüz gibi koruyacağız. Gençlerimize, bir karışına bile zarar gelmeden teslim edeceğiz" Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Bugün ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan terör grupları bilmeli ki asla bu milleti bölmeye güçleri yetmeyecektir. Şehit kanlarıyla sahip olduğumuz bu ay yıldızlı bayrağımız, her zaman göklerde dalgalanmaya devam edecek" dedi. Yıldırım, Pendik Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1939 Erzincan Depremini Anma" programında yaptığı konuşmada, deprem felaketinde hayatını kaybedenleri rahmetle andı. Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 79. yılı olduğuna değinen Yıldırım, "O Mehmet Akif ki yurdun her köşesini adım adım dolaşmış ve Türkiye'nin istiklal mücadelesinde beraber olmak ve bu topraklara namahrem elin değmemesi için büyük bir seferberliğin önderliğini yaptı. Allah ondan razı olsun, mekanı cennet olsun" diye konuştu. Acıların zamanla küllendiğini ancak unutulmadığını ifade eden Yıldırım, programı düzenleyenlere teşekkürlerini sundu. Yıldırım, Erzincan depreminin büyüklüğüne dikkati çekerek, bunun Erzincan, Sivas, Amasya, Tokat, Samsun ve Çankırı dahil bütün Orta Anadolu'da hissedildiğini hatırlattı. Bakan Yıldırım, 26 Aralık'ı 27 Aralık'a bağlayan gece, eksi 30 derecede, 33 bin insanın dünyasının karardığını ve 116 binden fazla binanın yerle bir olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Deprem olmuş, hükümetin, devletin haberi saatler sonra oluyor. İletişim ve ulaşım yok. Depreme ilk yardım, tam 48 saat sonra gidebiliyor. Depreme yardım getiren trenler, dönüşte yol üzerinde kimsesiz çocukları, dul kadınları ve yaşlıları alarak Anadolu'nun sıcak bağrına, misafirsever insanlarının yanına taşıyor. Büyük felakette ayakta kalan tek bina, Erzincan Tren Garı'dır. Bu gar, tüm yaralılar için en büyük görevi görüyor, şehrin elinde sağ kalmış 3-5 doktorla birçok hayatı kurtarma gayretini bütün fedakarlıklarla yerine getiriyor. Depremler tabiatıyla büyük felaketlerdir. Bu felaketler bizim Anadolu topraklarının kaderidir. Çünkü biz dünyanın en büyük depremlerinin fay hatlarının üzerindeyiz. Erzincan, fay hatlarının kesiştiği noktada yer alıyor."Yıldırım, Erzincan'ın acıları ve depremleri çokça yaşamış, çok büyük bedel ödemiş bir memleket olduğunu dile getirdi. Onun için Erzincan'ın türkülerinde hep hüzün, acı ve ağıt bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, Erzincan insanının acıları çeke çeke bugünlere geldiğini, acıların onları olgunlaştırarak adeta "24 ayar" haline getirdiğini söyledi.Binali Yıldırım, depremin değil binaların öldürdüğünün altını çizerek, "Depreme hazır olmazsak o zaman en büyük felaketi yaşarız. Artık Allah'a şükür, 1992'de yaşadığımız ikinci Erzincan depremi, 2011'deki Van depremi ve 17 Ağustos Marmara Depremi bize felaketlerle nasıl yaşanacağını öğretti ama çok büyük bedel ödedik. 2011 Van depreminde biz Van'da bir saniye bile zaman kaybetmedik. İletişim de ulaşım da kesintiye uğramadı. Şimdiki Cumhurbaşkanımız ile birlikte 3 saatte deprem bölgesindeydik. Dakikalar içinde yüzlerce enkaz altındaki vatandaşımıza ulaşıldı, hayatları kurtarıldı" ifadelerini kullandı. - "Bu millet bağımsızlığına aşıktır" Türkiye'nin yoksulluk ve imkansızlık içindeki 1939'un Türkiyesi olmadığını vurgulayan Yıldırım, artık yurdun her yerine ulaşabilen ve vatandaşının yaşam kalitesini olabildiğince artırmış bir Türkiye olduğunu söyledi.Yolları böldüklerini ve hayatlar ile milleti birleştirdiklerini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Havayolunu halkın yolu haline getirdik. Ülkemizin insanımızın hızlı tren özlemini, hayalden gerçeğe döndürdük. İletişimde ülkemizi Avrupa'nın en ileri ülkeleri arasında dahil ettik. İnsanımız bunu hak ediyor. Bu millet bağımsızlığına aşıktır. Bu millet, vatan, millet sevgisinin ne demek olduğunu, 7 cephede 7 düvele karşı verdiği istiklal mücadelesiyle ispatlamıştır. Ecdadımızın bize bıraktığı toprakları, gözümüz gibi koruyacağız. Gençlerimize, bir karışına bile zarar gelmeden teslim edeceğiz.Bugün ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan terör grupları bilmeli ki asla bu milleti bölmeye güçleri yetmeyecektir. Şehit kanlarıyla sahip olduğumuz bu ay yıldızlı bayrağımız, her zaman göklerde dalgalanmaya devam edecek. O bayrağın hilali bağımsızlığımızın sembolü, rengi şehitlerimizin kanı, yıldızı ise bu millet için seve seve can veren şehitlerimizin sembolüdür. Tek millet, tek devlet ve tek vatan olarak ay yıldızlı bayrağımızla var olmaya devam edeceğiz. İçeride ve dışarıda kiminle iş birliği yaparsa yapsınlar hesabını er, geç bu millete verecekler." Binali Yıldırım, Erzincan insanının şikayeti sevmediğini ve gururundan hiçbir şey istemediğini aktararak, "Erzincan insanı, devletine ve milletine öyle bağlıdır ki dünya yansa ülkesinden, milletinden ve bağımsızlığından asla taviz vermez" dedi.Erzincan depremi olduğunda, Erzincan cezaevinin duvarlarının yıkıldığını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti: "Bütün mahkumlar dışarı çıkıyor. Cezaevi müdürü ve savcı, mahkumları topluyor ve diyor ki 'serbestsiniz, gideceksiniz depremzedelere yardım edeceksiniz. Onların hayatını kurtarmak için seferber olacaksınız ama unutmayın, işiniz bittikten sonra hepiniz tekrar buraya geleceksiniz. O da sizin insanlığınıza kalmış.' O insanlar gece gündüz depremlerdeki felaketlerin yarasını sardıktan sonra, bir tane bile eksiği olmadan, hepsi dağıldığı noktada bir araya geliyor. İşte Erzincan insanı budur. Bu yaşanan manzara karşısında, TBMM 1940 yılında Erzincan mahkumları için özel kanun çıkarıyor ve onların serbest kalmasını sağlıyor. Bu asil davranışın karşılığını dönemin iktidarı en güzel şekilde veriyor." Bakan Yıldırım, 1999 depreminde kendisinin İDO Genel Müdürü olduğunu hatırlatarak, deprem olduğu an evde olduğunu ancak sonrasında hemen çıkıp Bostancı'ya gittiğini söyledi. Yıldırım, iletişimin kesildiğini ve felaketin boyutlarının bilinmediğini vurgulayarak, "Bizim deniz otobüslerinin özel haberleşme sistemi çalışıyordu. Hemen telsizden bütün gemideki personele mesaj gönderdik. Dolaştılar, Mudanya'da Armutlu'da pek bir şey yok, Yalova, Çınarcık ve Gölcük felaket... Biz orada karar aldık. Bütün tarifeli seferleri iptal ettik ve bütün personeli evinden topladık. Gemilerin hepsini Yalova, Gölcük ve Çınarcık'a seferber ettik. 1 gün içinde İstanbul'a 3 bin yaralı taşıdık. Biz bunu yaparken Ankara'daki hükümet, öğleden sonra saat 3 gibi depremin farkına ancak vardı" diye konuştu. - "İnsana yatırım yapacağız"Bu toprakların, fay hatları gibi sürekli dinamik olduğuna dikkati çeken Yıldırım, bu topraklarda bağımsız olmak ve dik durmanın kolay olmadığını ifade etti.Yıldırım, İngilizler'in hep "Dünyada esaret altına girmeyen iki millet var, biri Türkler, diğeri İngilizler" dediğini anlatarak, "Ama İngilizler'in bilmediği bir şey var, esaret altına girmeyen ama kimseyi de esareti altına almayan tek millet Türk milletidir. Biz böyle bir ecdattan geliyoruz. Onun için sorumluluğumuz büyük. Sorunlarımızı torunlarımıza bırakamayız. Sorunlarımızı çözeceğiz, torunlarımızı da Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak geleceği hazırlamaya mecburuz. Bunun için ihtiyaç insandır, vatanını milletini seven, birliği beraberliği kardeşliği hiçbir şeye değişmeyen insandır. İnsana yatırım yapacağız. Ülkemiz namerde muhtaç olmadan yoluna kararlılıkla devam edecektir" şeklinde konuştu. Programa, AK Parti Erzincan Milletvekili Serkan Bayram, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Orhan Birdal, Fatih Müftüsü İrfan Üstündağ, Erzincanlı Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Yavuz Canikli, Refahiye Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mahmut Kumbar, Refahiye Kültür ve Dayanışma Derneği Gençlik Kolları Başkanı Recep Palut'un yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı.

Yıldırım: "Ecdadımızın Bize Bıraktığı Toprakları, Gözümüz Gibi Koruyacağız"
Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Yıldırım: 'Ecdadımızın Bize Bıraktığı Toprakları, Gözümüz Gibi Koruyacağız' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement