Tarihi Belgesel 3 Ay Sonra Yayınlanacak - Son Dakika
Kültür Sanat

Tarihi Belgesel 3 Ay Sonra Yayınlanacak

Tarihi Belgesel 3 Ay Sonra Yayınlanacak

Eskişehir'in 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentliği etkinlikleri çerçevesinde 13 bölümlük "Atayurttan Anayurda İpek Yolu Belgeseli" hazırlanacak

23.08.2013 11:09  Güncelleme: 15:11

Törene; Vali Güngör Azim Tuna, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, Vali Yardımcıları Ünal Yıldırım, Cafer Yıldız, Dr. Ömer Faruk Günay, Ali Çetin, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Feyzullah Günal, İl Emniyet Müdürü Mustafa Şahin, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, Eskişehir 2013 TDKB Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Fazıl Tekin ve Genel Sekreteri Hüseyin Kocabıyık katıldı.

Törende konuşmasına Özbek atasözü ile başlayan Vali Güngör Azim Tuna, "Kâinatta iki büyük yol vardır: Gökyüzünde Samanyolu, Yeryüzünde İpek Yolu"dedi. Vali Tuna, Türk kültüründe büyük öneme sahip İpek Yolunun, Türk dünyasının geniş hayat coğrafyasına uygun olarak Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar uzanan, insanlık tarihinin en eski ve en işlek ana yollarından biri olduğunu vurguladı.

İpek Yolunun, milattan önce 2. yüzyıldan 1800'lü yıllara kadar önemini koruduğunu ifade eden Vali Tuna, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Adı üstünde ipeğin ve ticaretin yolu olduğu gibi aynı zamanda kültür ve medeniyetin de yüz yıllar boyunca taşındığı bir yoldur. O hâlde İpek Yolu kelimesindeki "yol" için "yöntem" anlamını da dâhil edebilir; farklı milletler, diller, dinler ve medeniyetler arasında gönül bağı kurabilmek için bir "yöntem olmuştur" da diyebiliriz. Bu bakımdan bazı ortak değerlerin, duygu ve düşüncelerin oluşmasını sağlayan İpek Yolu ile; yol'un "yolculuk" anlamı da olduğu düşünülerse, bir gönül yolculuğu yapan milletimiz farklı dönemlerde İpek Yolu güzergahlarına birbirinden güzel şehirler, kültür-sanat eserleri, anıtlar ve yazıtlar inşa etmiştir. Mesela Türk tarihinin ve dilinin en eski yazılı belgelerinden Orhun yazıtları da İpek Yolu'nun kollarından biri üzerinde bulunmaktadır."

Gönülden Gönüle Giden Bir Yol Vardır

Tarihimiz açısından baktığımızda İpek Yolunun, Türk milletinin birbirleriyle kenetlenmesinde gönülden gönüle giden bir yol olduğunun altını çizen Vali Tuna, daha sonra şunları söyledi:

"Menzili "gönüller yapmak" olan gönül medeniyetimizin şairlerinden biri olan Necip Fazıl Kısakürek şöyle der:

Yollar nereye gider?

Ve ne düşünür gökler?

Göklerin bir sırrı var,

Onu arıyor yollar.

Gönülden gönüle giden gizli bir yolun sırrı aranırken; Yaradan'dan ötürü yaradılanın sevildiği bir gönül yolculuğunda ecdadımız aslında güzellik arayışındadır İpek Yolu üzerinde.

Türk yurtlarını bir ağ gibi saran ve ecdadın yaşadığı geniş coğrafi bölgeleri birbirlerine bağlayan İpek Yolu aynı zamanda ekonomik ve ticari güç, yani zenginlik demekti. Bütün bunlarla birlikte İpek Yolu'nun meşhur hâle gelmesinde Türk devletlerinin büyük rolü olmuştur. Kervanlar, bu sayede doğudan batıya ve batıdan doğuya çeşitli ticaret mallarını emniyetle taşıyorlardı. Öyle ki bu kervansaraylar, ecdadımızdan bize kalan en dikkate değer kültürel miraslarımızdan biridir. Hatta günümüz şairlerinden Faruk Nafiz Çamlıbel Han Duvarları isimli şiirinde "Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar..." diyerek bu kültürel mirasımıza da vurgu yapmıştır. İpek Yolu üzerinde belirli güzergâhlar dâhilinde inşa edilen kervansaraylar; güven, konfor ve huzur bahşederek ticaretin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.

Türk milletinin yeni vatanlar edinmesini sağlayan, onlar arasında ilim ve medeniyetin karşılıklı olarak gelişmesine etki eden İpek Yolu; farklı dil ve dinlere sahip milletlerin de yaşadığı coğrafyaları birbirine bağlamıştır. Bir taraftan farklılıkları buluştururken, diğer taraftan zaman zaman da devletlerarasındaki anlaşmazlıkların ve savaşların en önemli sebebi olmuştur.

Geçmişte kültürleri ve Türk dünyasını bağlayan bu yol; günümüzde de aynı fonksiyonunu devam ettirmektedir. Şairleriyle, ressamlarıyla, sporcularıyla; eğitimci ve akademisyenleriyle; kısaca bütün Türk dünyası İpek Yolu'nun gönül güzergâhlarında muhabbete yol bulmak için Kültür Başkenti ilimizde güzel vesilelerle bir araya gelmektedir. Yine " Atayurt'tan Anadolu'ya İpekyolu" gibi geçmişle bağlarımızı kuvvetlendirecek, millî hafızamızı tazeleyecek projelerle İpek Yolu tarihte olduğu gibi günümüzde de gönül köprüleri kurmaya devam edecektir"

"Sevgi ve Hoşgörüyü Tüm Dünyaya Tanıtmak İstiyoruz"

Türk Dünyası Kültür Başkentliği ile geçmişi geleceğe taşırken İpek Yolu da kullandığımız yollardan biri olacaktır diyen Vali Tuna, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu yolla Türk kültürünün değerlerini "sevgi ve hoşgörü" temel değerinden hareketle tüm dünyaya tanıtarak dünya barışına da hizmet etmek istiyoruz. Bu yolda hizmet ederken; Yunus'un Çalab'ın tahtı dediği gönülleri, onun deyimiyle "iki cihan bedbahtı" olmamak için kırmamak; yine onun "yol eri" için belirlediği kriteri taşımak bizce çok önemlidir. Yetmiş iki millete bir gözle bakan Yunus Emre'ye göre "yol eri" demek "garip gönüllerin yâri" yani dostu olmak demektir."

İpek yolu en büyük medeniyetlerin kurulduğu bir havza, dünyanın en önemli ticaret yollarından birisi olduğunu ifade eden Yapımcı Kemal Çiftçi, "Ancak bugün ticari önemi eskisi kadar olmasa da bizim için tarihsel ve kültürel anlamdaki önemi devam etmektedir. Unutulmuş olan değerlerimizi ve tarihte kurmuş olduğumuz medeniyeti, insana verdiğimiz önemi bir kere daha bu belgesel yoluyla gündeme getirmek istiyoruz. 6 ayda 13 bölümün tamamını Türkçe ve İngilizce olarak yayına hazır hale getireceğiz. Türkçesi başta TRT olmak üzere diğer ulusal kanallarda yayınlanacak, İngilizcesi için de yabancı televizyonlar için yayınlatma görüşmelerimiz devam ediyor."

İpek yolunun asıl çıktığı noktayı; şu an Sincan Uygur Özerk Bölgesi içerinde bulunan yeri merkez aldıklarını belirten yönetmen Ekrem Borazan ise "Belgeselimiz 13 bölümden oluşacak ve ilk bölümün 3 ay sonra yayınlamasını planlıyoruz" şeklinde konuştu. Gelecekteki projesinin de Kuzey Afrika bölgesiyle ilgili Arapça bir belgesel olabileceğini belirtti.

Tören halk oyunları gösterimi ve protokol ile belgesel yapım ekibinin hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Kaynak: Bültenler

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement