"Eğitime Farklı Bakış" Projesi - Son Dakika
Yerel

"Eğitime Farklı Bakış" Projesi

"Eğitime Farklı Bakış" Projesi

Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, "Eğer yaptığımız işten heyecan duymuyorsak, o işi bırakacağız.

10.12.2013 14:31

Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, "Eğer yaptığımız işten heyecan duymuyorsak, o işi bırakacağız. ya iş değiştireceğiz ya alan değiştireceğiz ya da farlı bir konuma geleceğiz" dedi.

Yeşilyurt Demir Çelik A.Ş. sponsorluğunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize edilen "Eğitime Farklı Bakış" projesi Samsun'da başladı. 10-11 Aralık tarihlerinde Amisos Hotel'de düzenlenecek olan TR 83 Bölgesi olan Samsun, Amasya, Çorum ve Tokat illerinde yaşanan eğitim sorunlarına çözümler üreterek eğitimin kalitesini artırmaya katkıda bulunmayı amaçlayan "Eğitime Farklı Bakış" projesi programına Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yunus Bekdemir, OKA Genel Sekreteri Mevlüt Özen, İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Karakurt, İlkadım Kaymakamı Ahmet Narinoğlu, Tokat, Amasya ve Çorum İl Milli Eğitim Müdürleri, öğretim görevlileri, okul idarecileri ve öğretmenler katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, "İlimizde 255 bin civarında öğrencimiz, bin 148 okulumuz, 15 bin 500 civarında da personelimiz var. Okullarımızdan 350 tanesi özel öğretimdir. Bizim ilimizde okul öncesinde okullaşma yüzde 38 - 40 civarında. 2010 - 2011 yılı SBS'de 55. sıradayız. 2011-2012 yılında da SBS'de 46. sıradayız. 2010 - 2011 yılında YGS'de 47. sırada, 2011 - 2012 yılında da 36. sıradayız. 2010 - 2011 yılında LYS açıklandı ama 2011 - 2012 yılları daha henüz açıklanmadı. Bu çalışmalardan sonra her ne kadar Ar-Ge birimimiz bunu yürütse de özel bir ekip oluşturmak istiyorum. Samsun 2019 Eğitim Vizyonu projesi ve bu çalıştayımız sanıyorum ülkemizde ilk olacak" dedi.

OMÜ Eğitim Fakültesi'nin Türkiye'de en büyük öğretmen yetiştiren kurumlardan birinin olduğunu belirten OMÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, "İlk 4 kurumundan biridir. Üniversitemizin de yaklaşık 40 bin mevcudunun 10 binini barından 200 öğretim üyesi ile hizmet veren ülkemizin en köklü, en başarılı fakültelerden biriyiz. İlimiz sadece Samsun olarak değil, üniversitemiz bölge üniversitesi olduğu için çevre üniversiteleri de ilgi alanımızda görüyoruz. Onlara da hizmet vermekten büyük gurur ve şeref duyuyoruz. Eğitim çok önemlidir. Biz bu konuda rektörümüzün bilgileri çerçevesinde Samsun'a ve çevre illere her türlü katkıyı sağlamaya hazırız" diye konuştu.

Eğitimin bir gönül işi olduğunu ifade eden Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, "Eğitim sürecinin olmazsa olmazı öğretmendir. Uzaktan eğitim ve bir takım teknolojik şeylerin olmasına rağmen öğretmenin yüz yüze insanlara kattığı hiçbir zaman önemini yitirmemiş ve yitirmeyecektir. Burada öğretmenin etkin oluşu çok önem arz ediyor" şeklinde konuştu.

"BU SİSTEMİN DEĞİŞMESİ LAZIM"

Eğitim sisteminin değişip, rekabetçi sistemin gelmesinin altını çizen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, "Yaygın gazetelerde yazdığı gibi bizim 8 - 10 yıldır gösterdiğimiz gayretle gelebildiğimiz nokta kişi başı 10 - 12 bin dolar. Hatta burada bir tembellik olduğu söylenebiliyor. Eğer sistemleri değiştirmeksek bunun 25 - 30 bin dolara çıkması hayal. Yani daha gayret ederiz bunu 13 - 14 bin dolar yaparız ve orada kalır. Bunun için sistemlerin ve anlayışların değişmesi gerekiyor. Yine basından okuduğum kadarıyla geçtiğimiz yıl Türkiye'den 4 binin üzerinde patent başvurusu olmuş. 8 yıl önce bu sayı 30'du. Bu konuda çok ciddi bir ilerleme var hatta artışta biz geçen sene dünyada birinciymişiz. 4 bin diye övünürken Amerika, Çin, Kore gibi ülkelerin 1 milyon civarında başvurusu olduğunu da unutmayalım. Yani o aşamayı geçmiş ülkelere yaklaşabilmemiz çok zor. O yüzden zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor. 'Bilgi yükleme, yarıştırma' bunlar yıllardır çocuklarımızın şikayetçi olduğu bir durumdur. Bir Amerikalı ve Avrupalı bir ortaöğretim öğrencisinden bir Türk öğrencisi bildiğinin kat kat fazlasını biliyor. Çünkü o kadar çok gereksiz bilgi yüklüyoruz ki, yarışı daha ince ayar yapabilmek için artık çok uç bilgiler yüklüyoruz ve bunları soruyoruz. Ben bile kendi geçmişime bakıyorum, üniversite dahil çok gereksiz bilgiler öğretildi. Ama bunu hocalarımıza, öğretmenlerimize söylediğimizde 'ama bu çok gerekli' diyorlar. Gerekli değil, vazgeçemiyoruz. Kendi bildiğimizin, kendi sahip olduğumuzun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Hayatı tanıması gereken bir ilköğretim öğrencisine çok yüklenilmez. Bizim herhalde vermemiz gereken 'bilgiye nasıl ulaşılır', bunu öğretmemiz gerekiyor ve öğretmenlerin yardımıyla kendi becerisini keşfetmesi ve akıl etmeyi öğrenmesi gerekiyor. Öğrencileri ince ayarla yarıştırmaya kalkarsak gereksiz birçok bilgiyle yüklememiz devam edecek. Benim umudum önümüzdeki 3 - 5 yıl içersinde bu sistemler dönüşecek. Bunlar aslında bir devrimdir. Bu sistemin değişip daha rekabetçi bir sistemin gelmesi lazım. Sanayide artan rekabet üniversitede de gerçekleşirse bizim dünya ile rekabet etme şansımız da artar. Yoksa bizim geleceğimiz nokta burasıdır."

"ZÜMRE ÖĞRETMENLERİN DEĞERLERİNİ ANLAYAMADIK"

Zümre öğretmenlerinin değerlerini anlamadıklarını belirten MEB Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, " Dünya Bankası'nın araştırmasına göre eğitimde 1 puan yükselmek için 1 milyar dolar eğitime yatırılmış olması gerekiyor. 2004 yılından bugüne geldiğimizde önemli bir sıçramanın ivmesini görüyoruz. Buna bağlı olarak öğretmen eğitimi ve yine fiziki ortamların iyileştirilmesi bakımından dershane ve bilgisayar teknoloji sınıfları oldu. Fatih projesi ile çok önemli bir noktaya gelindi. Şu anda 480 bin i-pad bilgisayarın ihalesi yapıldı. Bunlar çok önemlidir. Akıllı tahtaların ihaleleri yapıldı. Fırsat eşitliği konusunda Türkiye'de önemli gelişmeler oldu. Temel sorunlarla da ilgili önemli gelişmeler oldu. Bundan sonra eğitimin niteliği üzerinde daha fazla duracağız. Eğitimin kalitesi üzerinde daha fazla duracağız. Zümre öğretmenlerini biz halen anlamış değiliz. Bir defa bunların değerlerini anlamamız, bütün yöneticilerin buna odaklanması gerekiyor. Zümre öğretmenlerin görevleri çok önemli ve çok değerli. Yapılan bütün analizlerde uluslararası düzeydeki eğitim çalışmalarında sıçrama kaydeden ülkelerin yaptığı en önemli çalışmada zümre öğretmenlere önem veriyorlar ve lider öğretmen, gönüllü öğretmenleri öne çıkarıyorlar. Onların sunumlarını diğer öğretmenlerle paylaşıyorlar" ifadelerine yer verdi.

SAMSUN'UN EĞİTİM VİZYONU MASAYA YATIRILDI

TR 83 Bölgesi'nin Türkiye'deki eğitim durumunun değerlendiren Samsun Valisi Hüseyin Aksoy şöyle konuştu: "Özellikle okul öncesinde TR 83 Bölgesi'nde bin 305 okulumuz var. Bunların 599'u Samsun'da, diğerleri de diğer illerimizdedir. Öğretmen sayımız 2 bin 384, öğrenci sayımız okul öncesinde 39 bin 870 ve Türkiye ortalaması okullaşma oranı olarak yüzde 26.63'dür. Bütün bölgedeki illerimiz bu oranın üzerinde. Samsun yüzde 38.47 olarak okul öncesindeki okullaşma oranımızdır. İlkokulda da baktığımızda okul sayımız bin 516, Samsun'da yaklaşık olarak 670 okulumuz var, öğretmen sayımız 10 bin 955, bunun 5 bini Samsun'dadır. Öğrenci sayısında da TR 83 Bölgesi'nde 172 bin 78 öğrenci var. Bunun 81 bin 138'i Samsun'dadır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bölgemizde, 16, 17 ve 13 sayıları var. Derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Sıralamaya baktığımızda okul öncesinde Samsun birinci sırada, diğer illerimizde farklı kategorilerde yer alıyor. Ortaöğretimde de toplamda 720 okul var. 11 bin 112 öğretmen var, 189 bin 658 öğrenci var. Burada da Samsun 7. sırada, diğer illerimizde farklı kategorilerde yer alıyor. Liseye baktığımızda ortaöğretimde toplam 449 okul var. Bunun 183'ü Samsun'da, bunun 10 bin 841 ve okullaşma oranlarında da ortaöğretimde farklı kategorilerde yer alan sınırlandırmalarımız mevcut. 48'den 8'e kadar değişik alanlarda yer alan sıralardayız. Bunlar bölgemizin genel duruma baktığımızda TR 83 olarak Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Ancak bunlar bizler için yeterli değil. Samsun olarak baktığımızda belirli oranlarda oldukça üzerinde, belirli oranlarda Türkiye ortalamasına yakın bir noktada ama Samsun gibi belirli ekonomik ve sosyal gibi gelişmişlik düzeyine eriştiğini varsaydığımız bir kentte daha iyi bir konumda olmamız gerekiyor. 1919'un 100. yılında Samsun'un eğitim vizyonunu ciddi şekilde masaya yatırdık. OMÜ bize bu konuda çok ciddi bir şekilde katkı verdi. Samsun'da eğitim bütün yönleriyle masaya yatırıldı. Bundan sonraki süreçte takip edilmesi çok önemli."

YAPTIĞIN İŞTEN HEYECAN DUYMUYORSAN O İŞİ BIRAK

Eğitimcinin yaptığı işten heyecan duymadığı takdirde o işi bırakması gerektiğini ya da iş ya da alan değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Vali Aksoy konuşmasında şunları kaydetti: "Eğitimde çok önemli imkanlara sahip oluyoruz. Yeni imkanlar değişiyor ve gelişiyor. Samsun'da yaklaşık 850 dersliğimizin inşaatı devam ediyor. Öğretmenlerimizin duyarlılığı ve konuya yaklaşımı çok önemli. Samsun'da Milli Eğitim Müdürlüğümüze verdiğim talimatla başarıyı ödüllendirmek istedik. Bizim 'Samsun'daki başarılı okullardan ilk 5'ini bana çıkartın ve getirin' dedim. SBS'deki, proje üretme ve sosyal faaliyet gibi belirli kriterleri ortaya koydular ve bir çalışma çıktı. Çıkan sonuçta birinci olan okulumuz Asarcık ilçesindeki bir ilköğretim okulu çıktı. Asarcık ilçesi bizim en mahrum olan bir ilçemizdir. Hem ekonomik hem de eğitim bakımından en geri kalmış ilçelerimizden birisidir. Bu okulumuzdaki okul müdürümüz ve öğretmen arkadaşlarımız özveri içersinde bu çalışmaları yapıyor. Bir heyecan duyuyor ve bu heyecanın gereğini yerine getirmek için çalışıyor. Demek ki 'sosyoekonomik anlamda imkanlarımızın en iyi olduğu ortamda mutlaka yüksek başarı sağlarız' tezi çok doğru bir tez değil. Çünkü bu insan unsuru, bakış açısı, konuya yaklaşım ve değerlendirmedir. Bu Asarcık ilçesindeki okulumuz bu noktada hepimizin kendi kendimizi sorgulamamıza fırsat veren bir neticeyi ortaya koymuştur. Bu bakımdan bütün öğretmen arkadaşlarımız, ilçe milli eğitim müdürlerimiz, il milli eğitim müdürlerimiz konuya bu boyutu ile bakmalı ve başarıyı daha üst noktalara taşımak için gayretler içersinde olmalıdır. Eğer yaptığımız işten heyecan duymuyorsak, o işi bırakacağız. Heyecanımızı kaybetmemeliyiz. Heyecanımızı kaybediyorsak orada bir sorun var demektir. ya iş değiştireceğiz, ya alan değiştireceğiz ya da farlı bir konuma geleceğiz. Okul çağında olup, okula devam etmeyen bir öğrenci varsa o ilçenin milli eğitim müdürünün uykusunun kaçması lazım. Kendi okulunun sorumluluk bölgesinde böyle bir öğrenci varsa okul müdürümüzün uykusunun kaçması lazım. Çünkü o okuluna alması gereken öğrenciyi alamamıştır. O öğrenci okul dışında kalmıştır. Bu heyecanı yaşamamız, yaşatmamız ve en uçtaki öğretmenimize hissetmemiz gerekiyor. Eğer biz bunu yapamaz ise arzu ettiğimiz noktada olamayız."

Konuşmaların ardından çalıştayın gerçekleşmesinde emeği geçenlere plaketler verildi. - SAMSUN

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel 'Eğitime Farklı Bakış' Projesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement