Kto Karatay Üniversitesi 2012-2013 Akademik Yılı Açıldı

KTO Karatay Üniversitesi 2012-2013 Akademik Yılı düzenlenen törenle açıldı.

Törene Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Hakkı Kolat, Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Mevlana Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahattin Adam, Karatay Kaymakamı Mustafa Altıntaş, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, mütevelli heyet üyeleri, fakülte dekanları, öğretim görevlileri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Öğrenciler adına açılış konuşmasını yapan Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Emre Koray Karpuz, hızlı bir büyüme ivmesi yakalayan KTO Karatay Üniversitesi'nde okumaktan dolayı mutlu olduğunu ifade etti.

"ARZU EDİLEN NOKTANIN GERİSİNDEYİZ"

KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak, "Üniversiteler, bilgi üretiminin bilimsel yaklaşımlara uygun olarak gerçekleştirildiği mevcut bilimsel yaklaşımlara uygun görülmese de varsayım, iddia ve düşüncelerin de özgürce ortaya konabildiği, müzakere edilebildiği, üretilen bilimsel bilginin paylaşılabildiği çok sesli çok kültürlü ortamlardır, öyle olması ve kabul görmesi beklenir. Aksine bir durum söz konusu ise oraya üniversite demek doğru olmaz. Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında ilk 100'de yer alamıyor olmamızda maalesef ülkemizde üniversiteleri şablon anlayışı içinde görme ve üniversite yönetimleri içinde de kaynakları kendince kullanma eğilimleri öne çıkmış, dolayısıyla uzun yıllar anlamlı mesafeler alınamamıştır. Bugün bu konularda bazı rahatlamalara ve olumlu gelişmelere rağmen, henüz arzu edilen noktanın oldukça gerisinde olduğumuz açıktır" dedi. Rektör Prof. Dr. Torlak, "Yükseköğretim Kurumu'nun en önemli işlevlerinden biri olan yüksek öğretimi makro ölçekte planlayamaması, geleceğe ilişkin öngörüler çerçevesinde bölüm, program ve öğrenci kontenjanı kestiriminde bulunmamış olması ve üniversitelere vizyon verememesi başlangıçtan günümüze kadar en önemli problem alanlarından birini oluşturmaktadır. Yeni bir yüksek öğretim kanununun gündemde olduğu yaklaşık son bir buçuk yıllık süreçte de oldukça yüksek beklentiler oluşturulmuş ancak maalesef zaman geçtikçe beklentilere yeterince karşılık alınamadığı görülmüştür. Bu durumun ise doğrudan üniversitelere yansıdığı, bir taraftan günlük işlemler devam ederken, bir yandan da kontenjan artışı, yeni bölüm kurma talepleri, nitelikli öğretim elemanı bulma gibi hususlara uğraşmak kaygıları, üniversite yönetimlerinde de kurumsal hafıza oluşumunun önüne geçmekte, üniversitelerin asli fonksiyonları olan bilimsel bilgi üretme, üretilen bilgiyi katma değere dönüştürme, toplumsal sorunlara yönelik faaliyette bulunma, öğrencileri daha entelektüel donanımlı yetiştirme gibi asıl uğraşlarından uzaklaştırabilmektedir. Görev yetki ve sorumlulukların iyi belirlendiği, akreditasyon ve kalite değerleme ilkelerine bağlı olarak bölüm açma, öğrenci kontenjanı ve disiplinler arası çalışmalar yapma gibi konuların merkezden üniversitelere aktarıldığı, şeffaflık, açıklık ve denetlenebilirlik ilkelerinin yüksek öğretimin her kademesinde geçerli olduğu bir yüksek öğretim sistemi ile bu olumsuzların önemli ölçüde aşılacağına inanmaktayım" şeklinde konuştu.

"YENİ NESİL YETİŞTİRMEK KUTSAL BİR GÖREVDİR"

KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Hakkı Kolat da, "Bizler yeni bir eğitim yılının açılışını yaparken aslında geleceğimizi emanet ettiğimiz pırıl pırıl bir neslin yetişmesi için yarına adım atıyoruz. Gelecek için nesil yetiştirmek kutsal bir görevdir. Bu görevi 3 yıldır layıkıyla yerine getiren KTO Karatay Üniversitesi, ticaret dünyası için erdemli, birikimli, entelektüel bir nesil yetiştiriyor. Bizler geleceğimize yön verecek üniversiteli bir nesli bu ülkeye faydalı ve hayırlı birer evlat olarak yetiştirmeyi temel ilkemiz olarak kabul ediyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda da her yıl başarı grafiğimizi yükseltiyoruz, kadromuzu alanında uzman hocalarla genişletiyoruz. Kampüs alanımızı hızla yapılandırmak ve öğrencilerimize modern bir kampüs oluşturmak için çalışmalarınızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

"GELECEĞİ KUŞATAN YENİ YAKLAŞIMLAR PEŞİNDEYİZ"

İnsanları dört öge ile tanımlayan Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ise, "Bunlardan ilki diğer üç ögenin üzerine inşa edilecek bir değerler sistemidir. Hemen ondan sonra gelen nüfusu, ekonomik gücü ve stratejik coğrafyasıdır. Biz kendi ülkemizi bu anlamda değerlendirdiğimizde karşımızda aslında çok güçlü bir potansiyelin olduğunu fark edeceksiniz. Bu değerler üzerine inşa ettiğimiz 2023 projeksiyonumuz var ama bu 2023 projeksiyonumuz artık orta vadeli bir plan hükmünde. Daha geleceği kuşatan yeni yaklaşımlar peşindeyiz. Örneğin 2050, 2071'i çalışıyoruz artık. Dolayısıyla burada özellikle nüfusumuzun niteliği daha fazla önem kazanmaya başlıyor. Çünkü biz biliyoruz ki 2030'lu yıllardan sonra Türkiye nüfusu bugünkü kadar artmayacak. ve nüfusumuz bugünkü kadar genç olmayacak. Dolayısıyla her ne yapacaksak 10 yıllık orta vadede yapmamız lazım. 2023'e kadar bu ülkede alınacak mesafe bundan sonra alınacak mesafenin önemli bir işaret taşı olacaktır. Dolayısıyla bugün bize ve eğitim hayatına devam eden gençlere önemli sorumluluklar düşüyor" şeklinde konuştu.

"HER ŞEYDEN ÖNCE ERDEME İHTİYACIMIZ VAR"

Vali Doğan, her şeyden önce erdeme ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "Çünkü bir neslin geleceği inşa edebilmesi için üzerlerine oturması gereken değerler sistemi lazım geliyor. Bu değerler sisteminin de insan üzerine yansımış haline biz erdem diyoruz. Erdemi eğer bir parça fazilet ve özveriyle destekleyebilirsek, işte o zaman güvenilebilecek bir nesil inşa etmiş olduğumuzu fark edeceğiz" dedi. Bugünlerde dünyada 2050-2100'lerin dünyasını oluştururken, 'dünyayı emanet edebileceğimiz bir gençlik oluşturabiliyor muyuz?' sorusunun tartışıldığını da hatırlatan Vali Doğan, "22. yüzyıla geldiğimiz de acaba gençlik 22. yüzyılın ihtiyaç duyduğu insan modelini üretebilmiş mi? Bunun kaygısını dünyanın her tarafındaki bilim insanları, siyaset adamları önemsiyorlar. Nitekim şöyle bir ihtiyaca işaret ediyorlar. Diyorlar ki; Dünya'da eğer biz 22. yüzyıla 20 bin iyi eğitim almış, emanet edebileceğimiz erdemli gençler bulursak, biz bu yüzyılda insanlık adına doğru tamamlamış olabiliriz. Biz ise meseleye böyle baktığımız da ve özellikle Konya'nın kendi iç gelişmesi açısından değerlendirdiğimiz de üniversitelerimize çok önem veriyoruz. Bu da her bir gencin nitelikli eğitim alması bizim geleceğimiz açısından son derece önemlidir" dedi.

Konuşmaların ardından Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kerim Çınar, ilk dersini vererek 2012-2013 Akademik Yılının açılışını gerçekleştirdi. - KONYA