Doğu Akdeniz gerginliğinde istediği desteği bulamayan Yunanistan'dan küstah Türkiye sözleri
Avrupa Birliği'nden beklediği desteği alamayan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye'nin Akdeniz'deki "saldırgan" eylemlerinin AB'ye yönelik olduğunu ve birliğin gerekli yanıtı vermesi gerektiğini söyledi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile Lefkoşa'da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'deki saldırgan eylemlerinin Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik olduğunu ve birliğin gerekli yanıtı vermesi gerektiğini belirtti.
TÜRKİYE'YE KÜSTAH SÖZLER SARF EDEN BAKAN, AB'YE ÇAĞRI YAPTI
Anastasiadis ve Hristodulidis ile ikili ilişkiler ve ortak değerleri paylaşan bölge ülkeleriyle işbirliğini ele aldıklarını belirten Dendias, şunları ifade etti:
"Atina ile Lefkoşa arasındaki koordinasyon, ortak rotamız bağlamında hem siyasi hem de teknik düzeyde süreklidir. Geçen hafta, Hristodulidis ve ben 'AB Dışişleri Bakanları Konseyi Olağanüstü Toplantısı'na katıldık. Önümüzdeki günlerde, Yüksek Temsilci'nin (AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell) kurumsal yükümlülüğü gereği bize sunması gereken Türkiye'ye karşı yaptırımların listesini ele alacağımız Berlin'deki resmi olmayan konsey toplantısına tekrar birlikte katılacağız. Giderek artan Türk saldırganlığıAB'ye yöneliktir ve haliyle onunla mücadele etmek için Avrupa'nın da tepkisinin artması gerekiyor."
"AVRUPA DEĞERLERİNİ KABUL ETMİYORLAR"
Dendias, Türkiye'nin yasadışı eylemlerinin yedi AB üyesi Akdeniz ülkesinin Korsika'da düzenlenecek zirvesi ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'in de katılacağı olağanüstü AB zirvesinde en üst düzeyde ele alınacağına vurgu yaparak, "Türk provokasyonları, AB'nin, ABD'nin ve bölgemizdeki devletlerin açık tutumlarına ters düşüyor. Avrupa değerlerini, uluslararası hukuku ve deniz hukukunu görmezden geliyorlar. Onlar gerilimi ve kabul edilemeyecek militarizasyonu temsil ediyorlar" dedi.
NE OLMUŞTU?
Geçen hafta Türkiye'nin sismik araştırma gemisi Oruç Reis'i beş savaş gemisi eşliğinde Akdeniz'e göndermesi üzerine gerginlik tırmanmış, Yunanistan da gözlem için bölgeye savaş gemileri göndermişti. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni destekleyen Fransa ise Akdeniz'deki askeri varlığını geçici olarak takviye etti.
Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama çalışmaları nedeniyle Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim tırmanırken, Yunanistan ile Mısır'ın 6 Ağustos'ta deniz yetki alanlarını belirleyen bir anlaşma imzalaması üzerine müzakereler yeniden askıya alındı. Türkiye bu anlaşmanın "yok hükmünde" olduğunu açıkladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin kıta sahanlığının batı sınırlarına ruhsat verilerek sondaj çalışmalarının süreceğini belirterek "hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunacağız, bundan taviz vermeyiz" demişti.
AB dışişleri bakanları Cuma günü Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne "tam desteklerini" açıklayarak, Türkiye ile Yunanistan arasında gerilimin tırmandırılmaması çağrısı yaptı.
Türkiye, Yavuz sondaj gemisinin Kıbrıs açıklarında hidrokarbon arama çalışmalarına devam edeceğini belirterek 18 Ağustos ile 15 Eylül tarihleri arasında yeni bir NAVTEX ilan etti.