Dünya genelinde yaşlı nüfusun artmasıyla kanser, kalp-damar hastalıklarını geçerek birinci ölüm nedeni haline geldi. Ölüme neden olan diğer hastalıkların tedavilerindeki başarı nedeniyle insanlar artık daha uzun yaşıyor ve kanser olma ihtimalleri de artıyor.
Ölümcül bir hastalık olsa da, eskiden daha az görüldüğü için kanserden korunma konusu üzerinde fazla durulmadığını ve "Kanserden korkma, geç kalmaktan kork" sloganı ile erken tanının öneminin vurgulandığını hatırlatan Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Uzmanı Doç.Dr.Orhan Şencan, ' Kanserde erken tanının önemi değişmedi. Hala erken tanı hayat kurtarıyor. Hatta erken farkedilen hastalıkta şifa sağlayan tedaviler geliştiği için erken tanının önemi daha da arttı ama kansere neden olan, kanser gelişimini kolaylaştıran faktörler anlaşıldıkça kanserden korunmanın erken tanı gibi önemli bir konu olduğu anlaşılıyor"dedi.
Hastalık Riskinizi Yaşam Tarzınız Belirliyor
Kanser gelişiminde rol oynayan bazı faktörleri (genetik yatkınlık, cinsiyet gibi) değiştirmenin mümkün olmadığını ancak, çevresel faktörlerin ve yaşam tarzının da kanser gelişiminde rol oynadığını belirten Doç.Dr.Şencan, kanser gelişimini kolaylaştıran veya kansere neden olan bu faktörleri bilmek ve önlem almakla kansere yakalanma riskimizi azaltmamız mümkün diyor. "Sağlıklı yaşam tarzı" olarak nitelendirilen önerilerin birçoğu hem kanser, hem de kalp-damar hastalıkları, eklem hastalıkları gibi diğer sağlık problemlerine karşı koruyucu etki göstermektedir.
Onkoloji Uzmanı Doç.Dr.Orhan Şencan, sağlıklı yaşam tarzını benimseyenlere bazı önerilerde bulundu:
• Sigara en büyük sağlık problemlerinden biridir. En az 20 değişik kanser türüne neden olduğu gibi kalp ve akciğer hastalıklarına da neden olmaktadır. İçiyorsanız kesinlikle bırakın, içmiyorsanız içilen ortamlardan uzak durun.
• Vücut ağırlığınızın boyunuz ve cinsiyetiniz için önerilen ağırlığa yakın olmasını sağlayın. Düzenli egzersiz yapın. Böylece meme ve bağırsak kanseri riski yanında kalp hastalığı, diyabet (şeker hastalığı), kan lipid bozuklukları (kolesterol yüksekliği) riskleri de azalır. Kas ve kemikler güçlenir. Yaşlılarda düşme ve kırık riski azalır. Günlük 10 dakikalık düzenli egzersiz bile sağlık risklerini azaltacaktır (önerilen günlük 30 dakika).
• Sağlıklı diyet: Günlük kalori, doymuş yağ ve tuz alımını sınırlandırın. Sebze, meyve, posalı yiyecekleri, beyaz eti tercih edin. Haşlanmış yiyecekler kızartmalardan ve ızgara yiyeceklerden daha sağlıklıdır. Dumana maruz kalmış, yanmış yiyeceklerden kesinlikle uzak durun. Böylece özellikle sindirim sistemi kanserlerine neden olan kanserojen maddelerden uzak durmuş, aynı zamanda kalp-damar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, felç risklerini azaltmış olursunuz.
• Güneş ışığı D vitamininin vücutta aktif hale gelmesini sağladığı için bir ihtiyaçtır, ama fazlası cilt kanserlerine yol açtığı için fazla güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmalıyız.
• Alkol sigara ile birlikte kullanıldığında sigaranın kanser yapıcı etkisini artırır. Tek başına kullanımında da kaza, şiddet ve cinayetlere neden olmakla kalmaz, karaciğer sirozu ve kanserine neden olur. Uzak durun.
• Aşı ile önlenebilen bazı bulaşıcı (virüs) hastalıklar da değişik kanserlere neden olmaktadır. Hepatit ve herpes aşılarının çocuklukta yapılması bu kanserlere karşı koruyucu olacaktır.
Yukarıdaki sağlıklı yaşam önerileri değişik kanserlere ve başka sağlık problemlerine karşı koruyucu olsa da, hastalanmayacağınıza dair garanti oluşturmaz. Bu nedenle düzenli olarak kendi kendinizi hastalık belirtileri açısından değerlendirmeniz ve doktora gitmeniz önerilir.
'Sağlıklı Bireyler de Tarama Testlerini Düzenli Yaptırmalı'
Erken dönemde kanserler hiç bir şikayete neden olmayabileceğinden erken tanı için hiç bir şikayeti olmayan sağlıklı bireylerin de tarama testlerini yaptırması gerektiğini ifade eden Doç.Dr.Şencan, 'Erken tanı için yapılacak testler ve tetkikler bölgeden bölgeye ve bireyin risklerine göre değişiklik gösterir. Yani her ülke kendi şartlarına göre, yaş gruplarına ve cinsiyete göre değişiklik gösteren tarama programları hazırlamakta ve bu öneriler zaman içinde güncellenmektedir. Yakınlarında belli kanser türleri sık görülen, kanser riskinin normal bireylerden fazla olduğu düşünülen bireylerde önerilen taramaların dışında testler ve tetkikler de yapılması gerekebilir"diye konuştu.
Buna göre, meme kanseri için 40-69 yaşları arasındaki kadınlarda 2 yılda bir mammografi çekilmesi, serviks (rahim ağzı) kanseri taraması için 30-65 yaş grubu kadınlarda her 5 yılda bir Pap smear veya HPV testi, kolorktal kanserler için 50-70 yaş aralığındaki kadın ve erkeklere iki yılda bir gaitada gizli kan (GGK) testi ve 10 yılda bir Kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Meme kanseri erken tanısında düzenli yapılan kendi kendine meme muayenesi de mammografi kadar önem taşır ve her kadın kendi kendine meme muayenesini öğrenmeli ve uygulamalıdır.
Son Dakika › Basın Bültenleri › Kanserden Kork, Sağlıklı Yaşa - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?