CHP'nin Ekonomik Görünüm Raporu Açıklaması

CHP'nin Ekonomik Raporu'nda, 2014 yılında kredi kartı ve kredi sınırlamaları, döviz kurundaki artışa bağlı olarak üretici maliyetleri ve enflasyonda oluşacak artışlar gibi sebeplerle tüketim üstünde bir baskı oluşacağı ileri sürüldü.

CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın koordinatörlüğünde hazırlanan Ekonomik Görünüm Raporu'nun 85'incisi yayımlandı.

Son cari açık verilerinin değerlendirildiği raporda, Türkiye'nin yanlış ekonomi politikaları nedeniyle daha yüksek cari açıkla daha düşük büyüme hızlarına razı olmaya başladığı savunuldu.

Raporda, 8,3 milyar dolarlık 2013 yılı aralık ayı cari açık rakamının Türkiye tarihinde aralık ayları itibarıyla en yüksek aylık cari açık rakamı olduğu belirtildi.

Geçen yılın ikinci yarısında cari açığın finansmanındaki sıkıntılara da değinilen raporda, "2013'ün ikinci yarısında yaklaşık 28 milyar dolarlık cari açığa karşın normal finansman yöntemleriyle dışarıdan gelen para 22,6 milyar dolarda kaldı. Buna karşın kaynağı belirsiz para giriş çıkışlarının izlendiği net hata noksan hesabından aynı dönemde 9 milyar dolar para girişi oldu" ifadesi kullanıldı.

-"2014'te büyüme düşecek"

2013 yılının son ayında sanayi üretimindeki artışın etkisiyle 2013 yılı büyümesinin yüzde 4 civarına gelmesinin beklendiği belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Buna karşın 2014 yılında kredi kartı ve kredi sınırlamaları, döviz kurundaki artışa bağlı olarak üretici maliyetleri ve enflasyonda oluşacak artışlar gibi sebeplerle tüketim üstünde bir baskı oluşacak. Tüketimi kısıtlayacak bu gelişmeler nedeniyle de 2014'te büyüme düşecek. Ayrıca 2014 Ocak ayında İşsizlik Sigortası'ndan yararlanmak için başvuranlar ve ödenek alanların sayısında yaşanan artış da dikkat çekici. Son 3 ay üst üste işsizlik sigortasından ödenek alan kişi sayısı arttı. Bu, işsizliğin seyri açısından oldukça kötü bir sinyaldir. Önümüzdeki aylarda iç talep ve ekonomide başlayacak olası bir yavaşlama işsizliği ve dolayısıyla işsizlik ödeneğine başvuranların sayısını daha da artıracaktır."

Raporda, kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un (S&P) Türkiye'nin kredi görünümünü 'durağandan', 'negatife' çekmesinin de değerlendirildiği raporda, "Kuruluşun kişi başına milli gelirin önümüzdeki 2 yılda  9,771 dolara kadar gerileyeceğini öngördüğü, bu öngörünün tutması durumunda vatandaşın dolar cinsinden alım gücünün önümüzdeki 2 yılda ciddi şekilde gerileyeceği" savunuldu.

Raporda, S&P'nin Türkiye hakkındaki "Kurumsal kontrol ve denge mekanizması ile yönetimde beklenmedik aşınma yaşandığı" ifadelerinin, hukukun üstünlüğüne ve yargıya yapılan müdahalelerin görünümün olumsuza çekilmesinde etkili olduğu anlamına geldiği kaydedildi.

Kuruluşun, AK Parti'ye Merkez Bankası üzerindeki baskı konusunda da yüksek tonlu bir eleştiri getirdiği belirtilen raporda, "TCMB bağımsızlığı ve şeffaflığı üzerindeki herhangi bir sınırlamanın dış finansman ihtiyacı yüksek Türkiye ekonomisi üzerinde risk yaratacağını" denildi.

CHP'nin Ekonomi raporunun sonuç bölümünde ise şunlar kaydedildi:

"AKP Hükümeti, ne konjonktürü okuyabiliyor, ne de 11 yıllık hatalı politikaların Türkiye ekonomisinde biriktirdiği kırılganlıkların farkında. İçine düştüğü yolsuzluk ve rüşvet skandalını nasıl örterim telaşına düşen AKP iktidarı, tüm enerjisini ve çabasını iddiaların üzerinin örtülmesi için harcıyor. Hükümet adeta bir topal ördek konumuna düştü. Ekonominin zaten hassas olan dengeleri göz ardı ediliyor. Bu kritik dönemde alınması gereken kararlar alınamıyor, Başbakan belirsizlik ve risk algısını artıracak eylem ve işlemlerden kaçınmıyor. Hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyetine böyle bir kötülük yapmaya hakkı yoktur." - Ankara