Desam Başkanı Ban: "Avrupa'daki Canlanma İhracatçımızın Yüzünü de Güldürecek"

Dünya Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (DESAV) Başkanı Prof. Dr. Ünsal Ban, Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) geçtiğimiz hafta piyasaların merakla beklediği tahvil alımlarına başlamasıyla ilgili bir taşla iki kuş vurmayı amaçladığını söyledi. Ban, "Aylık bazda 60 milyar euro büyüklüğündeki tahvil alımlarının ana hedefi, Euro Bölgesi'ndeki deflasyonist baskıların önüne geçmek ve bölge ekonomisini canlandırmak" dedi.

Prof. Dr. Ünsal Ban, Avrupa'nın küresel krizin patlak verdiği 2008 yılından bu yana çok ciddi sorunlar ile mücadele ettiğinin altını çizerek, mevcut ekonomik şartlardan dolayı Euro Bölgesi'ndeki yapısal sorunların kısa vadede çözülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ban, "Başta Yunanistan olmak üzere Güney Avrupa ülkelerinin içinde bulunduğu borç durumu ile yapısal bir takım sorunlar, Euro Bölgesi'nin geleceğine yönelik soru işaretlerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu noktada da devreye AMB giriyor. AMB, tahvil alımlarıyla bölge ülkeleri açısından sağlayacağı likidite ile yatırım ortamını iyileştirmeye çalışacak. Bu sürecin iyi bir şekilde değerlendirilmesi ise ülkelerin elinde" diye konuştu.

Prof. Dr. Ünsal Ban, tahvil alımları ile kazanılacak süre zarfında yapısal sorunlara kalıcı çözümler bulunamaz ise euronun ömrünün uzun olmayabileceğini vurguladı. Ban, "Öte yandan geride bırakmakta olduğumuz hafta kapsamında tahvil alımlarına verilen tepkilerin Euro Bölgesi ülkeleri açısından olumlu yönde geliştiğini söyleyebiliyoruz. Tahvil faizlerinin düşüş göstermesinin yanında euronun da değer kaybetmeye başlaması, sanayi yapısı zayıflayan ve rekabet gücünü kaybeden Güney Avrupa ülkeleri açısından olumlu bir gelişme" dedi.

Prof. Dr. Ünsal Ban, AMB'nin tarihi euro operasyonunun sadece Euro Bölgesi'ne değil, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin ekonomisine de olumlu yönde katkı yapacağına vurgu yaptı. Ban, bu süreçte Türkiye'nin güvenli liman olarak ön plana çıkacağına dikkat çekerek, "Bu süreçte parasal genişlemeden dolayı düşecek olan tahvil getirileri yatırımcıları daha yüksek getiri arayışına sürüklerken, Türkiye güvenli liman olarak ön plana çıkacak. Aynı şekilde ABD Merkez Bankası Fed'in parasal sıkılaştırmaya gideceği düşünülen bir yılda AMB'nin sağlayacağı likidite, ülkemiz açısından bu geçiş sürecini de yumuşatacak. Bilindiği üzere enerjide dışa bağımlı olmamızdan dolayı cari açık veriyor ve bu cari açığın finansmanını ise dışarıdan borçlanarak sağlıyoruz. Durumu bu yönden ele alınca da AMB kaynaklı likiditenin borçlanma maliyetlerinin düşük seyretmesini sağlayabileceğini görüyoruz."şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ünsal Ban, Avrupa'nın toplamdaki yüzde 44,7 pay ile en çok ihracat yaptığımız bölge olarak öne çıktığını belirterek; "Bundan dolayı da Avrupa ekonomisinin durumu imalatçı ve ihracatçılarımızı doğrudan ilgilendiriyor. Bu kapsamda tahvil alımlarının Avrupa'da reel sektör faaliyetlerinin artmasını sağlayacağı, bu süreçte imalatçı ve ihracatçılarımızın kazançlı çıkacağı görülüyor. 2014 yılında 67,6 milyar dolarlık ihracat yaptığımız Avrupa'dan ödemeler ağırlıklı olarak euro olarak gerçekleştiriliyor. Bu durum da zayıflayan euronun satış gelirlerini olumsuz yönde etkileme ihtimalini doğuruyor. Yani, imalatçımız güçlenen dolar ile ithal ettiği hammaddeyi işleyerek zayıflayan euro ile Avrupa'ya ihraç ediyor. İşte bu durum, imalat maliyetlerinin artması gibi bir ihtimali ortaya çıkarıyor" dedi.

Prof. Dr. Ban özetle, "AMB'nin genişleme programının borçlanma maliyetlerinden sanayi üretimine, yatırımlardan ihracat seviyelerine ülkemize ciddi kazanımlar sağlayacağını söylemek mümkün. Fakat zayıflayan euro konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu da ifade etmek gerek. Dolayısıyla bu süreçte imalatçı ve ihracatçılarımızın maliyet hesaplamalarını 'kur riskini göz önünde bulundurarak yapmaları ve ortaya çıkabilecek istenmeyen durumlara hazırlıklı olmaları önem kazanıyor" diye konuştu. - ANKARA