İslam Kalkınma Bankası Üye Ülkeleri Ulusal Kalkınma Finans Kuruluşları Ortaklığı Kalkınma Forumu

İslami Kalkınma Bankası (IDB) Grubu Risk Yönetimi Bölümü Direktörü Kodeidja Diallo, "Tuhaf bir durum içerisindeyiz, biraz geçiştirmiş gibiyiz ama hala krizin önemli sıkıntılarını yaşamaktayız" dedi.

Diallo, İslam Kalkınma Bankası Üye Ülkeleri Ulusal Kalkınma Finans Kuruluşları Ortaklığı (ADFIMI) tarafından düzenlenen "Risklerin Yönetimi: Krizden Çıkarılan Dersler" konulu Kalkınma Forumu 2013'te "IDB Grubun, Küresel Finansal Sistemin Yeniden Tasarlanması Hakkında Görüşleri" başlıklı konuşma yaptı.

Şu anda krizin hala devam ettiğini dile getiren Diallo, "Tuhaf bir durum içerisindeyiz, biraz geçiştirmiş gibiyiz ama hala krizin önemli sıkıntılarını yaşamaktayız. Mali kurumlar şu anda ayakta durmaya çalışıyor, risk yönetimi de bu anlamda çok büyük önem taşıyor" dedi.

Diallo, kriz sonrası dönemlerde stres faktörünün öne çıktığına dikkati çekerek, bunun mali kurumların çözüm bulması gereken durumlardan biri olduğunu söyledi.

Bunun içinde pazarın kendi riskleri olduğunu belirten Diallo, finans kuruluşlarının portföylerine bakıldığında, pazar riskiyle karşı karşıya kaldıklarını ve bilanço yapılarında risk profilleri açısından çok önemli değişiklikler olduğunu ifade etti.

Diallo, İslami finans kurumlarının giderek büyüdüğünü ve İslami finans piyasasının finansal alan içerisindeki hacmini ve kapladığı alanı artırdığını belirtti.

İslami finans kurumlarının kıymetinin ve gücünün bu noktada arttığına dikkati çeken Diallo, şöyle devam etti:

"Bu kuruluşları yönetenler sadece mevzuat açısından olaylara uymak durumunda değiller. Piyasada kalabilmek için aynı zamanda istikrarı da sağlamalılar. Bunların farklı işletme biçimleri var. İslami finans kuruluşları artış gösteriyor dedik. 2012 yılında 1,6 trilyon dolarlık bir hacme işaret ediyor ve 2016 yılına gelindiğinde bu rakamın 6,5 trilyon dolara yükselmesi öngörülüyor. Bu noktada esasında bu rakamlar önemli. Bu kuruluşların belli risklerle karşı karşıya kalmamaları için dikkatli olmaları lazım."

Diallo, İslami finansal kuruluşların, muhafazakar bir model olduğuna ve para almak isteyen kişilerin, mutlaka o paranın karşılığı olan somut bir varlığının bulunması gerekliliğine işaret ederek, dolayısıyla bu kuruluşların geçen krizden çok fazla etkilenmediklerini söyledi.

Konvansiyonel bankacılığa bakıldığında, riskin azaltılması için pek çok unsurun bulunduğunu belirten Diallo, şunları kaydetti:

"İslami kurallara göre, İslami finans kurumları içerisinde yeterli noktada geliştirilmiş ürünlerin sayısı çok fazla olmadığı için bu kurumlar, risk azaltma unsurları açısından biraz daha hassas. İslami finans kurumlarının çözmesi gereken sorunlardan bir tanesi de riski kendi yapılarına uygun bir şekilde yönetmek durumunda olmaları.

Bu nedenle İslami Kalkınma Bankası, bu noktada ana aktörlerden bir tanesi ve bu tip kurumların finansal ve mali istikrarını sağlamak konusunda adımlar atıyor. İslami Kalkınma Bankası bir fon sağlayıcısı ve dolayısıyla Türkiye'de de yatırımları var. 1983 yılından bu yana piyasaya teminatlar sunarak belli fonlamalar yapıyor ve kredi derecelendirme kuruluşları gibi İslami finansal kuruluşlarına da kredi derecelendirme hizmeti veriyor. Hem piyasada yardımcı oluyor hem de piyasanın düzenlenmesiyle alakalı uygulamaları da var. Bir yere destek veriyorsanız, destek verdiğiniz yerdeki kuruluşların da güçlü olmasını sağlamanız lazım."

"Krizden önemli dersler çıkarttık"

Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ise forumda "Kamu bankalarının küresel ekonomik krizden çıkarttığı dersler" konulu konuşma yaptı.

2001 krizinin muhtemelen Türkiye'nin tarihindeki en ağır kriz olduğunu belirten Aslan, Türk Lirası'nın değerinin aşırı şekilde düştüğünü ve faiz oranlarının arttığını hatırlattı.

Aslan, krizin halk ve özellikle finansal sistem için çok acı bir deneyim olduğunu ifade ederek, 2002 yılı sonunda 54 bankanın kapandığını ve bankacılık sektöründe neredeyse her 3 kişiden birinin işini kaybettiğini söyledi.

Bu acı deneyimin ülkeye bugün bile görülen çok faydalı etkileri olduğuna ve krizden önemli dersler çıkarıldığına değinen Aslan, "Bu kriz sonrası, düzenleyici otoriteler, bir ülke olarak en ihtiyatlı ve temkinli yaklaşımlara sahip olması sayesinde herhangi bir destek veya sermaye enjeksiyonu olmadan herhangi bir ciddi zorlukla karşılaşmadan Lehman Krizini kolay atlatan birkaç ülke arasında yer aldı" dedi. - İstanbul