Konutder ile Nişantaşı Üniversitesi İş Birliği Protokolü İmzaladı

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (Konutder) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, "2023 ve sonrasında, ülkemizin konut ihtiyacına, yeni vizyona göre çözümler üretmek için yapacağımız çalışmalarda akademisyen desteğini Nişantaşı Üniversitesi'nden alacağız" dedi.

Çelik, Nişantaşı Üniversitesi ile Konutder arasında imzalanan iş birliği protokolü töreninde, 2023 ve sonrasında, ülkenin konut ihtiyacına yeni vizyona göre çözümler üretmek için özel sektör ve akademik bakış açısının ürünü olan bir çalışma yapmaya karar verdiklerini belirtti. Yapacakları çalışmalarda akademisyen desteğini Nişantaşı Üniversitesi'nden alacaklarını dile getiren Çelik, üniversite ve sektör iş birliğinin önemine dikkati çekti.

Konut sektörünün 2001 yılında 160 bin konut üretirken şimdi 800 bin konut üretir hale geldiğine işaret eden Çelik, sektörün yüzde 500'e yakın büyüdüğünü vurguladı.

Çelik, gayrimenkul geliştirme sektöründe 800 bin konut üretimine gelinmesiyle, dinamiklerin ve ihtiyaçların değiştiğini vurgulayarak, "160 bin konut üretirken mevzuatlarımız 1950'lerin Türkiye'sinde oluşmuş kanun ve mevzuatlar… Bugüne kadar yamalı bohça gibi ilave edilerek kanunlar düzenlenmiş. 2023 vizyonuna kadar, konut sektörü oyuncuları olarak uzun vadeli planda Türkiye'deki gayrimenkul sektörünün yeniden yapılanması, depreme karşı yıkılacak dediğimiz 6-7 milyon konutun yeniden yapılması, nüfus artışıyla her yıl 650 bin yeni konut ihtiyacının var olduğunu öngörerek, işin içine akademik boyutun da dahil olmasını istedik" diye konuştu.

Ömer Faruk Çelik, Nişantaşı Üniversitesi ile sektör oyuncuları olarak beklentilerini, öngörülerini paylaşmak, akademik boyut olarak bunun bir karşılığının olup olmadığını tartışmak, gelişmiş ülkelerin bunu nasıl yaptığını anlamak ve gelecekteki problemleri bugünden öngörmek adına yaptıkları anlaşma çerçevesinde 5 komite kurduklarını anlattı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre; deprem tasarımının yetersiz olduğu binalar, malzeme dayanımı yetersiz olan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar dahil yapı stokunun yaklaşık yüzde 40'ının yani 6-7 milyon konutun yıkılıp yenilenmesi gerektiğini belirten Çelik, yenileme ve iyileştirme, şehirlerin altyapılarının planlanması ve kentsel dönüşüm konusunda bir Konutder üyesi ile üniversiteden bir akademisyenin çalışacağını söyledi.

Çelik, kentsel dönüşümün yanı sıra Türkiye'de yıllık 650 bin konuta ihtiyaç duyulması sebebiyle yeni bir imar çalışması ve bakış açısının gerekliliğine dikkati çekerek, Dernek'ten bir görevliyle bir akademisyenin imar kanunu ve mevzuatını yeni bir bakış açısıyla ortaya çıkarmak için iş birliği yapacağını kaydetti.

Konutder Başkanı Çelik, sektörün daha kurumsal olması, güvenilir hale gelmesi ve müşteri ilişkilerinde adilane çözümler üretmek üzere Tüketici Kanunu, hangi mali ve vergi düzeninin olması gerektiği ve alınan ruhsat, satılan konut, tapu bilgileri gibi verilerinin sağlıklı bir altyapıya kavuşturulması konularında da çalışmalar yürüteceklerini anlattı.

Nişantaşı Üniversitesi'yle 2 çalışma daha yapmak istediklerini belirten Çelik, bunlardan birinin işçi sağlığı ve güvenliği hakkında olduğunu söyledi. İkinci olarak ise Türkiye genelinde yıllık ortalama 200 konut ve üzeri düzenli konut üreten yaklaşık 300 firma tespit ettiklerini dile getiren Çelik, "Bunların tamamı ile temas kurmak veri ve bilgileri, daha da önemlisi herkesin önerisini almak ve tüm komitelere bu kaynaktan da öneri oluşturmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Ekonomistler olarak, 'Türkiye'de inşaat sektörü şişti' söylemlerine üzülüyoruz"

Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin ise küresel krizin ülkelerin sadece hizmet sektörüyle ayakta duramayacağını gösterdiğini söyledi.

Krizde, 3 temel sektör olan imalat, inşaat ve tarım sektörlerinin "vatansever sektörler" olarak ön plana çıktığını vurgulayan Alkin, şöyle devam etti:

"Bir ulusal ekonomide imalat sanayinin toplam milli gelir üretimindeki payının yüzde 25'in, inşaatın payının yüzde 7 ve tarımın payının da yüzde 10'un altında olmaması gerekir dediler. Bu 3 sektör zaman içinde bu oranları tutturdu. Bu nedenle Türkiye'de bazen ekonomistler olarak, 'inşaat sektörünün şiştiği' gibi söylemlerin çıkmasına üzülüyoruz. Sektörün Cumhuriyet tarihinden bu yana gördüğü en büyük payı yüzde 6,5 yani olması gereken payın bile 0,5 altında kalmış. Şimdi zaten 5,9'lar civarında, olması gerekenin 1 puan gerisinde. O nedenle gayrimenkul sektörünün önemini dikkate alarak, buna üniversite olarak nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşündük."

Konutder'le birlikte, gayrimenkul sektörünün Türkiye'deki algısını doğru yönetmek adına 5-6 temel alanda araştırmalar yapmaya karar verdiklerini anlatan Alkin, vergi mevzuatının doğru olup olmadığı, konut endüstrisinin finansmanıyla ilgili neler yapılabileceği konusunda önemli raporlara imza atacaklarını söyledi.

Prof. Dr. Kerem Alkin, Nişantaşı Üniversitesi'nin Ağaoğlu Şirketler Grubu ile 6 Aralık'tan itibaren Gayrimenkul Satış Uzmanlığı Sertifika Programı'nı da yürüteceğini de bildirdi. - İstanbul