Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, temkinli para politikası duruşunun, alınan makroihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının daha makul düzeylere geleceği belirtildi.
Kurulun, 17 Aralık tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 24 Aralık 2013 tarihli toplantı özetine göre, Kurul, yurt içi nihai talebin ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimlerini koruduğu değerlendirmesinde bulundu ve toplam talep koşullarının enflasyon üzerinde aşağı veya yukarı yönlü belirgin bir baskı oluşturmadığını ifade etti.
Mevcut politika çerçevesinin, cari işlemler dengesini olumlu yönde etkilediği değerlendirildi. Kurul, temkinli para politikası duruşunun, alınan makroihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının daha makul düzeylere geleceğini belirtti. Bu doğrultuda, altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki ılımlı iyileşme eğiliminin süreceği öngörüldü.
Enflasyondaki düşüşün gelecek dönem devam edeceğini bekleyen Kurul, öte yandan temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği tahmininde bulundu. Kurul, enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasındaki temkinli duruşun korunması gerektiğini belirtti ve mevcut politika duruşunun enflasyona ilişkin riskleri sınırlamak için yeterli olduğu değerlendirmesini yaptı. Bununla birlikte gelecek dönemde enflasyon görünümünü olumsuz etkileyen gelişmelere karşı duyarlılığın korunması gerektiği ifade edildi.
"Finansal sisteme sağlanan likiditenin kompozisyonunda gerekli ayarlamaların yapılması kararlaştırıldı"
Kurul, küresel para politikalarından kaynaklanan belirsizliğin ekonomi üzerindeki etkilerini sınırlamak için kısa vadeli piyasa faizlerinin daha öngörülebilir ve istikrarlı seyrettiği bir politika duruşunun önemini vurguladı. Bu doğrultuda kısa vadeli faizler hakkında piyasaya sağlanan öngörülebilirliği artırmak amacıyla Kurul önümüzdeki dönemde bankalararası piyasada oluşan faizlerin yüzde 7,75 düzeyine yakın oluşması yanında, ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin de yüzde 6,75 ve üzerinde oluşmasının sağlanacağını ifade etti. Bu amaca yönelik olarak finansal sisteme sağlanan likiditenin kompozisyonunda gerekli ayarlamaların yapılması kararlaştırıldı.
Kurul, toplantıda rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) üzerine değerlendirmelerde bulundu. ROM'un amacıyla uyumlu bir şekilde çalıştığı ve önümüzdeki dönemde otomatik dengeleyici özelliğini güçlendirici yönde adımların atılabileceği ifade edildi. Bu doğrultuda rezerv opsiyonu katsayılarının özellikle son dilimlerde kademeli olarak artırılabileceği belirtildi. Kurul ayrıca bu şekilde yapılacak rezerv opsiyonu katsayılarındaki artışların ve gerçekleştirilen döviz satım ihalelerinin finansal sistemin fonlama ihtiyacını artırıcı yönde etki yapacağını değerlendirdi. Böylece sağlanan faiz öngörülebilirliğinin etkinliğinin pekiştirilmiş olacağı dile getirildi. Kurul, bu gelişmelerle birlikte temkinli para politikası duruşunun iç ve dış talep arasındaki dengelenmeye, özellikle tüketici kredilerinin daha makul düzeylerde büyümesine ve enflasyondaki düşüş sürecine verdiği katkının devam etmesinin sağlanacağını ifade etti.
" OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor"
Kurul'un, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip ettiği vurgulandı. Para politikası duruşu oluşturulurken maliye politikası ile ilgili olarak Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlenen çerçevenin esas alındığına işaret edildi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı aktarıldı. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceğine dikkat çekildi.
Küresel dengesizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesinin kritik önem taşıdığı ifade edildi. Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin, makroekonomik istikrarı destekleyeceği kaydedildi. Bu yönde atılacak adımların aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişleteceği ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacağı değerlendirildi. Bu çerçevede, OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı da vurgulandı.
- İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?